Erdal Atabek Ağabey’imizin son derece yerinde saptadığı gibi “Futbolda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” Çünkü Türkiye’de futbolun yazgısı değişmiştir artık. Doğanın ve toplumsal hayatın doğal yasalarından biri; bir değişikliğin, başka bir değişikliği doğurmasıdır. İşte bu noktada karşımıza çıkan soru şudur: ilk bakışta yerinde hareketsizmiş gibi duran tarihin akrebi hareket ettiğine ve yer değiştirdiğine tanıklık ettiğimize göre bu değişiklik nasıl bir sonuç doğuracak?

Bir yandan şişirilip yapay bir büyüme yaratılırken diğer taraftan kültürel altyapısını oluşturamadığımız için dizginleyemediğimiz futbolda olabilecek her hatanın altında bir yan yol mu arayacağız yoksa oyunun özünde var olan hataları doğal mı karşılayacağız? Hangi soruyu sorarsanız sorun, olaya nereden bakarsanız bakın hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Futbol tarihimizin akrebi hareket etmiştir bir kez. Saate baktığımızda akrebin hareketsiz durduğunu sanırız. Oysa birkaç saat sonra akrep yer değiştirmiştir. İnsanların, kurumların, toplumların yaşamı da böyledir. Çevremizde hatta kendimizde olan değişikliğin çoğu zaman farkında olamayız. Ancak birkaç yıl sonra akrebin yerini değiştirdiğini, kendimizin de, çevremizin de değişip başkalaştığının ayırdına varırız.

Futbolda son dönemde yaşanan olaylar hakkında yazılanlar, yayımlananlar, fotoğraflanıp, belgelenenler var. Tarihin akrebinin hangi yöne hareket ettiğini gelecek günlerde, gelecek yıllarda daha net biçimde göreceğiz.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacağına göre futbolda yaşanan bu olumsuzluklardan dersler çıkartıp, futboldaki ilişkileri toplumsal yararlılık düzeyinde biçimlendirmenin yollarını aramalıyız. Nasıl ki, bir ırmağa dökülen dereler, çaylar ve kollar ile ırmağın daha da gelişmesi, sularının artması gibi, edineceğimiz yeni deneyimlerle futbol nehrinin coşkuyla akıp yol alan bir yapıya dönüşmesini sağlayabiliriz.

Toplumların yaşamına bir olay, basit bir buluş girdiğinde bile artık o toplum değişmiş, başkalaşmıştır. Önceki yaşam yerini yeni bir hayata bırakmıştır. Bize düşen görev bu yeni yaşamda futbol ırmağını genişletmek ve derinleştirmekle birlikte başıboş bırakmamaktır. Hızlı akıp boşa gittiğini duyumsadığımızda önüne bir set koyup coğrafyamızı beslemesini olanaklı hale getirebiliriz. Irmağı başıboş bırakmamak uğruna var olan değerlerimizi örselemesine de izin verilmemelidir. Ne denli çok deneyim, ne denli fazla birikim aktarabilirsek futbol ırmağına o denli sağlıklı yol alırız.

Bunun için yeni kuşakların önünü açmak, bu yeni kuşakların deneyim ve birikimlerini de ırmağa akıtmanın koşullarını hazırlamalıyız. Tarihin akrebi hareket ediyor. Bu hareketi denetlemek ve yönünü belirlemek kültürel birikimimiz ile ilintili olmalı…