Metin Tükenmez

G.Saray'ın Durumu

05 Mayıs 2011 Perşembe
\n

\n

Bu sezon Galatasarayın ligdeki başarım durumu sorgulandığında ortada çok korkulu ve kaygılı bir tablo varmış gibi yazılar yazılmakta. Oysa geçmiş yıllarda Galatasarayın ve diğer büyük takımların daha ağır koşullar içerisinde yarıştıklarına yaşı uygun olanlar tanıklık etmişlerdir. Örneğin 1979-80 lig sezonunda Galatasaray ile Beşiktaş, 3. takım olarak ligden düşen Gaziantepsporun sadece 2 puan önündeydi. Yine 1981-82 sezonunda Galatasaray ligden düşen 3. takım Eskişehirsporun üç puan önünde sezonu kapattı. Ayrıca 1980-81 sezonunda Fenerbahçe averajla kümede kaldı. 3. takım olarak ligden düşen Rizesporun da, Fenerbahçenin de 29ar puanı vardı.

\n

Çok doğaldır ki, Galatasarayın 2000li yıllara doğru giderken edindiği üstün başarılardan sonra bu sezon ortaya koyduğu başarım gücü yandaşlarını düşündürüyor, kaygılandırıyor ve üzüyor. Ama öte yandan Galatasarayın 2000 yılında yaşadığı gönenci henüz hiçbir kulüp yandaşı tatmadı. 100 yılı aşmış büyük kulüplerin böylesi günleri olur, gelecekte de değişik durumlar olasıdır.

\n

Galatasaray neden zor günler geçiriyor? Galatasarayın kadro kalitesi kimden aşağıdır? Sözgelimi, şampiyonluğun iki büyük adayından biri olan Trabzonsporun kadrosu Galatasaraydan daha mı iyi? En son oynadığımız Avusturya ulusal karşılaşmasında sadece Galatasaraydan üç oyuncu ilk 11de görev yaptı. Fenerbahçe ve Trabzonspordan ikişer oyuncu vardı Avusturya karşısında. Peki, o zaman sorun nereden kaynaklanıyor?

\n

Alexander’in araştırması

\n

İsterseniz, Mishigan Üniversitesinden biyolog Richard D. Alexanderın bir araştırmasından söz edip sizlere farklı bir bakış açısı sunalım.. Alexandera göre çekirgelerin geçmiş dövüşlerinde yaşadıklarına ilişkin genel bir bellekleri vardır. Yakın zamanda fazla sayıda dövüş kazanmış olan bir çekirge çok daha özgüveni yüksek hatta atmacamsı olacaktır. Kaybetmiş olanlar ise yumuşak başlı yani güvercinimsidir.

\n

Alexander bunu pek hoş bir biçimde gösterdi. Gerçek çekirgeleri dövebilecek bir örnek (model) çekirge kullandı. Örnek çekirgeye yenildikten sonra, gerçek çekirgeler, diğer gerçek çekirgelerle dövüştüklerinde de yitirmeye başladılar. Bu araştırmanın gösterdiği sonuç şudur: Yalnızca, kazanmaya alışan bireylerin kazanma olasılıkları artacak, öte yandan kaybetmeye alışan bireyler de gittikçe daha fazla kaybedecek hale geleceklerdir. Bireyler, tamamen gelişigüzel bir biçimde kaybedip kazanmaya başlasalar bile genelde kendilerini daha az kazananlar kategorisinde göreceklerdir. Bunun rastlantısal sonucu ise gruptaki ciddi dövüş sayısının yavaşça azalması olacaktır. Yani yarıştan kaçma, yarışı sürdürecek tinsel gücü kendinde görememe

\n

İnsan ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar göstermiştir ki, çekişmeler, dövüşler ve yarışlar süresince her bireyin diğer bireyler karşısında kendi yerini öğrenmesikanıksanıyor. Galatasaraylı futbolcular bu sezon normalden fazla kaybederek kendi yerlerini belirledi. Sezonun en çok yitiren büyük takımı olarak yerini kanıksamış bireylerle gelecek kurulamaz. Denilebilir ki, insan çekirge, güvercin ve atmaca değildir. Buna karşın evrimci bakış açısı da diyor ki, doğada olan hiçbir olgu ve hiçbir canlı birbirinden bağımsız değildir. Her olgu, her canlı evrimsel zincirin bir halkasını oluşturur

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

TandemsizTakım 27 Ağustos 2012
Futbolun Spartaküs'ü 26 Ağustos 2012
Yakup Durmuş ve Erol Togay 10 Ağustos 2012

Günün Köşe Yazıları