Birkaç Çanak Çömlekle Kazanılan Binlerce Yıl

19 Kasım 2014 Çarşamba

Tayyip Erdoğan’ın Marmaray projesindeki gecikmeyi açıklarken söylediği “Çanak çömlekle bize kaç sene kaybettirdiler” sözünü hatırladım Nezih Başgelen’in “İstanbul’da Marmaray-Metro Kurtarma Kazılarının Kent Arkeolojisine Katkıları”nı okurken (Arkeoloji ve Sanat yay.). Nezih BaşgelenÜsküdar Meydanı, Sirkeci ve Yenikapı’da metro istasyonları için yapılan kazılarda bulunan kültürel varlıkların İstanbul’un tarihini nasıl değiştirdiğini anlatıyor.
Üsküdar’da Osmanlı dönemine ait bir arastanın kalıntıları, deri işleme atölyeleri ve M.S. 12 -13. yüzyıllardan apsisli bir yapının temel kalıntıları çıkmış. Sirkeci’deki kazılarda Erken Bizans, Bizans ve Geç Osmanlı dönemlerine ait mimari kalıntılar ile Roma öncesi döneme ait çanak çömlek tespit edilmiş. Tayyip Erdoğan’ın canını sıkan “çanak çömlek” bunlardı herhalde. En geniş arkeolojik kazılar Yenikapı’da yapılmış. Burada İstanbul’un MS 4. ile 7. yüzyıl arasındaki en büyük ticari limanı olan Theodosius Limanı günışığına çıkmış. Bugüne kadar toplu olarak bulunmuş en büyük batık gemi grubu da 36 batıkla bu bölgede. Ayrıca on binlerce arkeolojik eser ve “100 Ada” olarak adlandırılan bölgede farklı devirlere ait çeşitli mimari kalıntılar bulunmuş.
Daha da önemlisi “Cilalı Taş Devri”ne ait çanak çömleğin ve yine Neolotik Dönem’e ait 4 mezarın bulunması. En ilginci de Neolotik Çağ’dan kalma insan ayak izleri. 2080 adet ayak izi belgelenmiş. Yenikapı’daki kazılardan elde edilen bulgulardan İstanbul şehrinin tarihinin sanıldığından çok daha eski olduğu, günümüzden 8500 yıl geriye doğru gittiği saptanmış. Marmara’nın Karadeniz’le birleşip gölken deniz halini aldığı zamanlardan söz ediliyor. Böylece sadece İstanbul’un değil denizlerin tarihi de yeniden yazılacak. Marmara’nın 10 bin yıl içinde yaşadığı değişim anlaşılacak.
Bu alandaki çalışmalar bittikten sonra Koruma Kurulu bulunan kalıntıların kaldırılmaması ve Atina ve Roma Metrosu’ndaki gibi yerinde korunmasına karar vermiş. Koruma kurullarının kararlarının ne kadar uygulandığı, ne kadar görmezden gelindiği bilinen bir şey.
Marmaray Yenikapı İstasyonu’nun çıkışında birkaç küçük camekân içinde Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden parçalar sergileniyor. Gören sadece bunlar çıkmış da yetkililer kıyamayıp sergilemiş zanneder. Yenikapı’daki gibi bir liman ve rıhtım çıkabileceğiumulan Üsküdar kazılarının akıbetinin ne olduğuna dair bir bilgiye ulaşamadım. Koruma Kurulu’nun yerinde koruma kararı uygulandı mı?
Sirkeci İstasyonu’na Cağaloğlu’ndan girenler dev bir posterle karşılaşıyor. Posterde tarihi kalıntıların fotoğrafı ve bu duvarın ardında bu kalıntılar var bilgisi yer alıyor. Hemen her yolcunun aklına bu poster yerine cam konsaydı da kalıntıları görseydik düşüncesi geçiyor. Dışarıdan da bu kalıntıları görmek mümkün değil, üstü kaplanmış. Umarım kalıntılar “beton dökülerek” korunmamıştır.
Yenikapı İstasyonu ise “Yenikapı Transfer Merkezi ve Arkeopark Alan” adlı özel bir proje ile yapılmış. İstasyon açıldı ama “Arkeopark Alan”da bir çalışma görülmüyor. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi ya projeyi eksik teslim almış ya da “arkeopark”tan vazgeçmiş.
Yurtdışındaki tarihi eserleri kurtarmakla övünen Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik, ziyaretçiye açılsa milyonlarca tarih ve arkeoloji meraklısını İstanbul’a çekecek Yenikapı Arkeopark’ının neden yapılmadığını,Sirkeci’deki, Üsküdar’daki kalıntılara ne olduğunu merak ediyor mudur? Bir telefon açıp Kadir Topbaş’a sorar mı? Modern bir kent olmaya çalışırken tarihi mirası yok mu ediyoruz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları