Mehmet Ali Güller

Kılıçdaroğlu: Yeni CHP eşittir eski AKP

12 Ocak 2023 Perşembe

CHP’nin dönüşümünü hangi takvim ve olayla başlatmak gerekir, tartışılır ama CHP’nin dönüştüğünün resmi olarak ilan edilmesinin tarihi 10 Ocak 2023’tür.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TBMM Grup Toplantısı’nda aynen şöyle dedi: “Açık söylüyorum, biz değiştik, biz halkın partisiyiz. Biz hangi yanlışları terk ettiysek, artık Saray tam odur. Statükocu, anti-reformcu, anti-özgürlükçü Kenan Evren kafasına geldiler.”

Vahim...

KILIÇDAROĞLU HANGİ CHP’Yİ REDDEDİYOR?

Birincisi, her ne kadar Kılıçdaroğlu “değiştik” diyorsa da bunun bir değişim olmadığı, dönüşüm olduğu ortadadır. Çünkü Kılıçdaroğlu, “Biz hangi yanlışları terk ettiysek, artık Saray tam odur” derken dönüşüme işaret etmiştir: Buna göre CHP yenilenmiş “eski AKP” olmuş, AKP de yenilenmiş “eski CHP” olmuştur.

İkincisi, Kılıçdaroğlu dönüşürken atılan özellikleri sıralarken “eski CHP”nin statükocu, anti-reformcu, anti-özgürlükçü olduğunu belirtmiştir. Peki bu özellikleri taşıdığını iddia ettiği eski CHP hangi CHP’dir?

Atatürk’ün CHP’si mi? İnönü’nün CHP’si mi? Baykal’ın CHP’si mi? Yoksa CHP’nin Mayıs 2010’dan önceki tüm tarihini mi kastetmektedir?

TURNUSOL KÂĞIDI: LİBERALİZM

CHP’nin “yeni CHP” olurken aslında “eski AKP” olduğunun ve AKP’nin “yeni AKP” olurken aslında “eski CHP” olduğunun turnusol kâğıdı Cengiz Çandar’dır.

Çandar, Kılıçdaroğlu’nun 10 Ocak 2023 tarihli bu dönüşüm ilanı konuşmasını sosyal medyada şu sözlerle selamladı: “Bravo Kılıçdaroğlu! Bugünkü unutulmaz konuşman için. Tekrar tekrar bravo Kılıçdaroğlu!”

“Eski AKP” destekçisi Çandar’ın “yeni CHP”yi alkışlaması, “yeni CHP”nin artık “eski AKP” olduğunun işaretidir. Çandar’ın bravosu, AKP’yi destekleyerek Türkiye’nin getirildiği yerde sorumlulukları olan tüm “yetmez ama evetçi” takıma yapılan, “yeni CHP” saflarında kortej oluşturma çağrısıdır aslında.

“Eski AKP”nin başbakanları, bakanları yeni CHP’nin masasında toplanırken, “eski AKP”nin ideologları da masanın etrafında konumlanmaya başlamaktadır yavaşça...

Kılıçdaroğlu o takımın sağlı sollu öncülerini, Nazlı Ilıcak’ları, Ahmet Altan’ları boşuna CHP tabanına alkışlatmadı çünkü.

SESSİZ CHP’LİLER

Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi dönüştürmesinden daha vahimi, bu dönüşüme CHP’lilerin teslim olmasıdır ne yazık ki...

Sürece itiraz edenlerin teker teker tasfiye edildiği bir 12 yıllık dönemdir Kılıçdaroğlu’nun dönemi. Seçim öncesinde, genel başkana dayalı listelerin oluştuğu “süper demokrasi” şartlarında, şimdi bu dönüşüme parti içerisinden itiraz daha da zorlaşmıştır.

Durumun vehametini görenlerin de bir kısmı eminim, “Dişimizi sıkalım, şu altı ay geçsin, hele bir Erdoğan dönemi kapansın, bakarız” diyordur.

Ahh bu “Ben güderim” egosu...

Oysa CHP’nin yakın tarihine bakarlarsa, görecekleri gerçek tablo şudur: Kılıçdaroğlu A ile ittifak kurup Baykal’ı tasfiye etti; sonra B ile ittifak kurup A’yı ikinci adamlıktan indirdi; ardından C ile ittifak kurup B’nin gücünü budadı; en sonunda da sağına D’yi, soluna E’yi alarak ve ikisi üzerinden dengeye dayanarak B’yi etkisizleştirdi.

İKTİDAR SORUNU, MUHALEFET SORUNUNUN ÇÖZÜME BAĞLI

12 yıldır dile getiriyorum: Daha Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu ilk aylardan beri izlediği çizgiye itiraz ettim. Solda “devrimci Kemal” yazılarının hâkim olduğu siyasal iklimde bile ısrarla “laikliği tehlikede görmeyen” bu siyasal anlayışın Türkiye’yi AKP’ye mahkûm edeceğini belirttim. O yıllarda yazdıklarımı www.mehmetaliguller.com adlı kişisel internet sitemden bulup okuyabilirsiniz.

Ve orada yazdıklarıma dayanarak da hep söyledim, söylüyorum: Türkiye’nin iktidar sorunu, muhalefet sorununun çözümüne bağlıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları