Mehmet Ali Güller

ABD’nin Gazze’de üs planı

14 Mart 2024 Perşembe

ABD ve AB, Gazze’ye gıda ve ilaç yardımı ulaştırmak için bir deniz koridoru oluşturdular: “Güney KıbrısGazze Deniz Koridoru.”

Hem Amerikalı hem Avrupalı yetkililer, karadan yardım ulaştırmanın mümkün olmaması nedeniyle bu deniz koridoruna yöneldiklerini açıkladılar.

Peki Gazze’nin beş sınır kapısı varken yardımlar neden karadan ulaştırılamıyor? Çünkü İsrail karadan yardım ulaştırılmasına izin vermiyor. Peki karadan yardım ulaştırılmasına izin vermeyen(!) İsrail, neden denizden izin veriyor?

Bombaya yardım kolisi örtüsü

Washington ve Brüksel’in planı şu: AB ülkeleri yardımları Güney Kıbrıs’a gönderecek. İsrail, Güney Kıbrıs’ta kargoları kontrol edecek. Ardından yardımlar gemilerle Gazze kıyısına gelecek. ABD, Gazze kıyısında “seyyar bir liman” inşa ederek yardımların karaya ulaşmasını sağlayacak.

Plana dair çok önemli birkaç konu var: Bir kere Pentagon’un açıklamasına göre ABD’nin seyyar liman kurması 60 günü bulacak. Demek ki İsrail’in en az 60 gün daha Gazze’ye saldırmasına, Gazze’yi ablukada tutmasına seyirci kalacaklar. Şöyle de söyleyebiliriz: Emperyalist ABD ve AB, Filistinli çocuklara mama ve ilaç verip dünyanın baskısını yumuşatırken İsrail de Filistinli öldürmeye devam edecek. Yani bombayı yardım kolisiyle örtmüş olacaklar!

İsrail’i gaz merkezi yapma hedefi

Öte yandan İsrail, bu planın gereği olarak Güney Kıbrıs’ta bir liman kiralayacak. Böylece ne olmuş olacak? ABD’nin Gazze’de, İsrail’in de Güney Kıbrıs’ta kullanacağı limanları olacak.

Mesele sadece yardım olabilir mi? Başta sorduğumuz soruyu yineleyelim: ABD ve AB’nin karadan yardım yapmasına izin vermeyen(?) İsrail, bu ülkelerin denizden yardım yapmasına neden izin(!) veriyor?

Yanıtın bir bölümü Doğu Akdeniz’in enerji-politiğinde: Gazze’nin 30 km açığında bazı araştırmalara göre 100, bazı araştırmalara göre de 280 milyar metreküp doğalgaz var.

İleri karakolu olarak İsrail’in güvenliğini garanti etmek isteyen ABD, bunun yolu olarak İsrail’i bölgenin enerji-politik güç merkezi yapmaya çalışıyor. Doğu Akdeniz’deki saflaşma, Körfez gazını Avrupa’ya ulaştırmak için boru hatlarıyla İsrail’e taşıma projesi, Çin’in liderlik ettiği Kuşak ve Yol’a karşı Hindistan’dan Avrupa’ya uzanan İsrail merkezli bir yol oluşturmak gibi hamleler bu amaçlaydı.

Biden’ın Netanyahu’ya mesajları

Meselenin bir yönü de şu: 7 Ekim bir kırılma, bir milat. 7 Ekim, toprağa gömülmeye çalışılan Filistin Devleti’ni yeniden gündeme getirdi. Öyle ki Küresel Güney’in “iki devletli çözüm” çıkışının getireceği kaçınılmaz sonuç karşısında, ABD kendisi “iki devletli çözümü” mecburen savunmaya başladı. Böylece hem süreci hem de sonucu kontrolünde tutabilmeyi hesaplıyor. Ancak Netanyahu yönetimi buna yanaşmıyor.

Biden yönetimi bu nedenle gerekirse Netanyahu’yu tasfiye edeceğinin işaretlerini verdi: Gantz’ın ABD’ye davet edilmesi, Netanyahu’nun buna “İsrail’de yalnızca bir başbakan var” diyerek tepki göstermesi, ABD İstihbarat Direktörlüğü’nün “Netanyahunun sağcı koalisyonu tehlikede, İsrail’de hükümete karşı büyük protestolar bekleniyor, daha ılımlı bir hükümet olası” içerikli raporu ve bu raporun Tel Aviv’de “Washington’un darbe girişimi” olarak yorumlanması... 

Özetle Gazze’ye yardım ulaştırmak için Güney Kıbrıs’tan bir deniz koridoru açılması ve ABD’nin Gazze’de liman kurması, gerçekte Washington’un bir üs elde ederek daha resmi kabulünden önce Filistin Devleti’nin boğazına sarılması demektir. Çünkü ABD’nin stratejisi İsrail’i gaz merkezi yaparak güvenliğini garanti etmektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Türk-Çin üniversitesi 14 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları