Dar bir kaldırımda yürüyorsun, karşıdan bir motorsikletli geliyor. Üstelik ısrarla üstüne gelip kenara çekilmeni istiyor. Kavga etmeyi bile göze alıp “Senin kaldırımda ne işin var, araçlar için yol var, oradan gitsene” diyorsun. Yanıt ilginç ve kurnazca: “Orası ters yol”, bazen de dalga geçer gibi “Spor olsun”. Ters yönde araç kullanmanın cezası 6439 TL ama insarların yürüdüğü kaldırımda ters yönde “motor spor” bedava! İnsan hayatı 6439 TL bile etmiyor. Kimi yemeği sıcak yetiştirme derdinde, kimi siparişleri acele teslim etme, kimi kurye saatinde kapında. Ama neticede pandemi döneminin yarattığı bir kültür, ne istersen bir tuşla kapında. Turizm kenti İstanbul, onu getir bunu getir sendromu yaşıyor. Avrupa Birliği standartlarından uzaklaştıkça yaşam kalitesi düşüyor. Bu kuralsız ve kontrolsüz durum İstanbul’a yakışmıyor.

Motor sporcular, pardon motorsikletliler genelde genç, Afganlı var, Suriyeli var, üniversite mezunu var, içlerinde atanamayan öğretmen, bilim insanı var. Hepsi ekmeğinin peşinde. Nasrettin Hoca misali onlar da haklı. Hadi gelin hükümetin yarattığı bu sorunu çözün bakalım. İşte karşınızda yine bir hakem problemi. Hakemlik yalnız futbolda değil her alanda zor. Kim haklı? Belediyeler, “Yetkim yok ben karışamıyorum” diyor, polis “Görev kapsamımda değil” diyor, CİMER “İlgili yerlere bildirildi gereği yapılacak” diyerek İçişleri Bakanlığı’na topu atıyor. İçişleri Bakanlığı, mafya toplamaktan konuya bakamıyor. İşin içinden çıkılamıyor.

Çözüm İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu konularda yetkili kılınması. Cumhurbaşkanının talimatı ve hükümetin emriyle belediyelerin SGK borçları için hesaplarına el konulması, iş yapamaz duruma getirme çabaları halk tarafından hiç hoş karşılanmaz. Korkmayın onlar da halk tarafından seçilmiş, en az sizin kadar bu ülkenin yurtsever vatandaşları. Üstelik halkın parasını halk için harcayan, hizmet odaklı güvenceyle.

Zafer Özhabeş: Milli Cimnastikçi - Eski Milli Takım Antrenörü