Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘İyi Hal’ İndirimi(!)

02 Aralık 2014 Salı

Sevgili okurlarım, çok sevdiğim eniştem şair Refik Durbaş, ciddi bir rahatsızlık nedeniyle hastanede ve ben bu nedenle affınıza sığınıp, 2011 yılında yayımlanan ama geçerliliği hiç bitmeyen bir yazımı sizlerle paylaşıyorum. Şöyle:
Hafta içinde Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlanan bir dava dikkatimi çekti. 2002 yılında 13 yaşındayken tanıştığı iki kadın tarafından 26 farklı konumdaki müşteriye satılan N.Ç’nin davası sonuçlanmıştı. Davanın mağduru, şimdilerde 21 yaşında olan N.Ç’nin o günlerde anlattıklarını daha dün gibi anımsıyordum. Çünkü erkek müşterilerden birisinin yaptığı bir savunma o zaman da tüylerimi diken diken etmişti, şimdi de. Erkek müşterilerden biri şöyle demişti: “Benim senin yaşında bir kızım var, şeytana uydum. Ramazanda gel de karnını doyuralım.” Yani 13 yaşında bir kızla bekâreti bozulmasın diye arkadan ilişkiye giren biri, yaptığı işi Allah tarafından cezalandırılan şeytana yüklediği gibi, kutsal ramazan ayında kızın karnını doyurarak, Allah katında bağışlanmayı umuyordu.
Bu savunma, ikiyüzlü ahlakımızı en çarpıcı kelimelerle anlatıyordu. Binlerce sayfalık tezler bile böyle anlatamaz.
Geçen hafta bu dava sonuçlandı ve çok erkek hâkimlerimiz, mağduru bir kez daha mağdur ettiler. Örneğin N.Ç’yle “Bu ilişkiyi ailene anlatırım” diyerek ilişkiye giren sanığın eyleminin “tehdit” oluşturmayacağına karar verdiler ve N.Ç’yle tehdit sonucu defalarca ilişkiye giren birine 10 yıl hapis cezası verilecekken 5 yıl hapis cezası verildi ve “iyi hal” indirimi yapıldı. Ceza 4 yıl 2 aya indi.
Bol kepçeden “iyi hal” indirimi dağıtan hâkimler bu arada 13 sanığa da 15 yaşından küçük bir çocuğun ırzına geçmekten alt sınırdan 5 yıl ceza verdiler ve 6’da 1 oranında iyi hal indirimi yaparak cezayı 4 yıl 2 ay olarak belirlediler.
N.Ç’ye defalarca tecavüz eden 11 sanığa da ne hikmetse alt sınırdan 5 yıl hapis cezası verildi ve ne hikmetse burada da iyi hal indirimi uygulandı ve cezalar 4 yıl 10 ay olarak hesaplandı. Ayrıca mahkemenin gerekçeli kararından anlıyoruz ki, bu olayda asıl suçlu yakalanan tecavüzcüler değilmiş, asıl suçlu “kendi yaşadıkları iffetsiz hayatı 13 yaşında bir çocuğa da yaşatan iki iffetsiz kadın”mış. Mahkeme heyeti N.Ç’yi pazarlayan iki kadına çok kızmış, iyi hal indirimi yapmamış ve alt sınırın üstünde ceza vermiş. Ben bu mahkeme heyetini çok takdir ettim. Öylece ceza yasasındaki maddeler ne kadar değişirse değişsin, erkek egemen bir kültürün oluşturduğu kafalar değişmediği sürece daha çok alt sınırdan ceza vermeler ve iyi hal gerekçeleri göreceğiz.
Bu arada tecavüzcülerden biri “Ben işi bitiremedim” diye savunma yapmış. Bunun üstüne mahkeme heyeti “Eylem teşebbüs aşamasında kalmıştır” yorumunu yapıp takdir yetkisini kullanarak “eksik teşebbüs”ten cezayı 3’te 2 indirmiş. Üstüne bir de “iyi hal” indirimi yapmış 1 yıl 4 ay ceza vermiş.
Yazımın girişinde, tecavüzcülerin birinin N.Ç’ye söylediği sözleri aktarmıştım. Yani bu “eksik teşebbüs” indirimi aynen o savunmaya benziyor. Ne demek bu! İnsaf, tecavüzün eksiği mi olur. Tecavüz tecavüzdür!
Bir yandan “dekolteyi” tahrik unsuru sayan ilahiyatçılar, öte yandan tecavüzcüye alt sınırdan ceza veren, bunu da “iyi hal” nedeniyle daha da aşağılara çeken hâkimler oldukça bu ülkede daha çok küçük çocukların ve kadınların canı yanacaktır.
Bütün bunlar, bu değişmeyen erkek bakışı, kadını ve çocukları aşağılamaya devam ettikçe, sokaklarda öldürülen kadınların suçlularını başka bir yerde aramayın derim.
Öldüren biliyor ki, mahkeme bir yığın tahrik nedeni bulup ona en alt sınırdan ceza verecek ve “iyi halde” cezasını 6’da 1 azaltacak. Bu kadar basit!..
Ve Refik Durbaş’tan bir şiir: Pusula: Annemin öldüğü yaşı çoktan geçtim/suyun vefası ve acılar/Bir de gökyüzü/çocuklarım olsa da
Babamın öldüğü yaştayım artık/gurbeti sıla, sılası hicran/Bir de yalnızlık/arkadaşım olsa da
Rüzgârlar yazsın aşkımı/Ama gönlüm hâlâ/ oğlumun âşık olduğu yaşta/sevdanın pusulası/ anılarım olsa da/İki güvercin ey ömrüm/yılların omuzuna tünemiş/biri hayat, öteki ölüm/yaşadığım olsa da Biri Refik, öteki Durbaş aslında  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları