Tanıklık

05 Haziran 2012 Salı
\n

\n

Kürtaj tartışmaları ayyuka çıkarken ben Bergamadayım. Mekân Asklepion. Antik dönemde tıp ve sağlık tanrısı Asklepios adına kurulmuş iyileştirme yerlerinden en önemlisi. Burada otuz yedi yıldır, her mayıs ayı sonunda Grup Psikoterapileri Kongresi yapıldığını davet edilince öğrendim. Bu yılki tema Tanıklık Halk müziği sanatçısı, CHP Milletvekili Tolga Çandar ve psikiyatr Cem Kaptanoğlu ile birlikte katıldığım panelde, yazarın hayatın tanığı olduğunu, kendi tanığının ise vicdanı olduğunu söylüyorum. Vicdan, eylem ve tutumunu sorgulama ve kendine tanıklık edip, gerektiğinde savaşma dürüstlüğü bence. \n

\n

Hava esintili, bir açıp bir kapanıyor, bulutlar hızla yer değiştiriyor. Dinleyiciler rengârenk şemsiyelerle binlerce yıl önce de aynı tiyatro sahnesinde hayata tanıklık etmiş insanların oturdukları taş basamaklara yayılmış güneşten ve arada bir çiseleyen yağmurdan korunmaya çalışıyorlar. Kongre konuşmacı ve katılımcıları arasında Türkiyenin kendi dallarında öne çıkmış bilim insanları ile konunun uluslararası tanınmış uzmanları bulunuyor. Ortam sıcak. Psikodramaya inanmış ve bir dernek çatısı altında toplanıp el ele vermiş bu özverili insanlar bayrağı kuşaktan kuşağa iletmeye, derneği yaşatmaya kararlı. Hepsi öylesine alçakgönüllü, içten ve doğal ki hemen kardeş oluyoruz. Kendi aralarında da mesleki kıskançlık, gerilim, öğretim üyesi, psikoterapist ya da psikolog olmak gibi ayrımlar kesinlikle söz konusu değil. \n

\n

***\n

\n

Psikodrama nedir tam bilmiyordum. J. L. Moreno tarafından 20. yüzyılın başlarında çocuk oyunları gözlemleriyle, antik çağ Yunan tregedyalarından esinlenerek geliştirilmiş bir grupterapi yöntemi. Zihni eylemle birleştirerek yüzeyin altındaki gerçeklere ulaşmayı amaçlıyor. Felsefe, kuram ve teknikleri olan bir bilim dalı. Bize gelişi yetmişli yıllar ancak hızlı bir gelişme gösteriyor. Bugün uygulama alanı en gelişmiş grup psikoterapisi. Tedaviden eğitime, endüstri psikolojisinden tiyatroya uzanan geniş bir yelpaze içinde uygulanma alanları buluyor.\n

\n

Edebiyat ruhbilim ilişkisine inanmış ve yararlanmış biri olarak psikodrama uygulamalarından birine ben de katıldım ve gözlemcilikten öteye geçememiş olsam da etkilendim. Uygulamalar uzman rehber gözetiminde alana kurulmuş askeri çadırlarda yapılıyor. Kişiler ortaya geçmişte yaşadıkları bazı olayları ya da geleceğe ilişkin hayallerini, rüyalarını, halüsinasyonlarını getirebiliyorlar ve bunu yeniden yaşıyorlar. Yardımcı materyal sandalyeler. Yaşantıların drama ile tekrarlanması, iyileştirici bir işlev görüyor. \n

\n

Oyun sırasında şiddetli bir yaz sağanağı boşandı, çadırın altında oturmuş dışarıya, Bergama ovasına bakıyordum, büyüleyici güzellikteydi. Dağlarda altın çıkaranlar ise her nasılsa halkla uzlaşmışlardı artık. \n

\n

***\n

\n

İki gün boyunca açık havada, binbir yeşilin coştuğu ilkyaz güneşi altında, tarihi soluyarak Empati Yorgunluğu, Tanıklıkta Yalancının Rolü, Terapistin Tanıklık İşlevi gibi ilginç sunumlar dinledim. Yabancı konuklar sunumlarında yer yer drama yöntemi uyguladılar, interaktif yaklaşımla ilgiyi diri tuttular. Bütün konuşmacılar akademik değil, kolay anlaşılır, herkesin bir biçimde kendini bulacağı sunumlar yaptılar. \n

\n

Güzel, candan, çok donanımlı ve kocaman yürekli çalışkan insanlar tanıdım, adlarını saymaya yerim yetmez. Sonra dönüşte bir daha düşündüm ki bu tarih, bu coğrafya, bu insan birikimi ve bu büyük, muhteşem ülke, başına gelenleri ve gelecekleri hiç mi hiç hak etmiyor!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (08.01.2013) 8 Ocak 2013
Burhan Günel 1 Ocak 2013
Edebiyatın Sağı Solu 25 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları