İncelikli Bir Oyun

18 Aralık 2012 Salı

\n

\n

Ruth Steiner, öğretim üyesi, yazar. Yetenekli yüksek lisans öğrencisi Lisaya, evine ve çalışma odasına girme izni verir. Hayran olduğu yazarın yaşadığı mekânda bulunmak Lisa için heyecan vericidir. Oyunun ilk sahnesiyle Ruthun -Osman Şengezer tasarımı- kitaplarla dolu sıcacık, yalın evine girmek seyirci için de hoş bir başlangıç. \n

\n

Kenter Tiyatrosunda sahnelenen Toplu Hikâyelerde Ruthu aynı zamanda oyunu yöneten- Kadriye Kenter, Lisayı ise Defne Halman oynuyorlar ve seyirciyi kolayca ve hemen oyuna katıyorlar. Biri deneyimli ve ünlü, öteki genç ve hırslı iki yazar kadın arasındaki gidişli-gelişli edebi ve kişisel ilişki, bağlılık, hayranlık, rekabet duygularını dengeli, ustalıklı oyunları ve incelikli yorumlarıyla birebir yaşatıyorlar. \n

\n

Lisanın tutku ve hayali, edebiyat dünyasına girebilmek. Diken dilli, sözünü sakınmaz Ruth’un asistanı olmak istiyor ve oluyor. Ruth hikâye yazmanın ayrıntılarını sunuyor ona: Hikâyeler gelişigüzel her yerde bulunur. Önemli ve değerli olanı seçip korkmadan koparıp almak gerekir. Ötesinde yazarlık reçetesi olmayan iştir ve kesinlikle öğretilemez! \n

\n

İki kadın arasındaki gerilim zamanla coşkudan yoksun olmayan, yer yer çekişmeli ama ölçülü bir yakınlığa dönüşür. Yalnız ve çocuksuz Ruth, Lisayı iyice benimser. Bir yandan da onun gençliğini, önündeki zamanı gizliden kıskanır. Lisa ise hocanın deneyim ve saygınlığına özenir. Genç yazar, ünlü yazarın konumunu, yaşlı ve ünlü yazar ise Lisanın heyecanında zamanı geri döndürmeyi özler. \n

\n

Eserin yazarı Donald Marguiles. Konu yazarlıkla sınırlı değil. Tüm sanatların ve insan ilişkilerinin temelini oluşturan hikâye etme sanatının estetik, kişisel ve etik açılardan ele alınması oyunu zenginleştirmiş. \n

\n

Altı yıl sonra. Lisa hikâyeleri ile başarı kazanmış genç bir yazardır. Konusu Ruthun keyifli bir anda Lisaya aktardığı eski bir hikâyeye dayanan çok satan ilk romanı çıkmıştır. Ruth, korkusuzca ve içtenlikle bölüştüğü hikâyesini Lisanın habersiz, gizlice kullanıp değersizleştirerek satışa sunmasına kırılır, öfkelenir. O kadar yılı bir dinleme aygıtı, casus ya da hırsız ile geçirdiği duygusuyla yaralanır. Çırağın ustaya ihanetidir bu. \n

\n

***\n

\n

İnsan hikâyesiyle vardır. Bölüştüğümüz deneyimler kadar başkalarının hikâyeleri de çeker bizi. Böylece bir hikâye bir başka anlatıya kaynak ya da onun parçası olabilir. Yeni bir hikâyeye dönüşebilir, sevilerek ya da konu kıtlığı nedeniyle çalınabilir. Toplu Hikâyeler, başkalarına ait hikâyeleri kendi yapıtında malzeme olarak kullanmanın etik olup olmadığı üzerine gelişiyor. Buna ne ölçüde hakkımız vardır? Mahremiyete ihanet ya da bağlılık çizgisi nedir? Nasıl kırılır? \n

\n

Sorular yazar olarak beni de hep düşündürdü, zorladı. Deneyim ve çözümlerime sonra değineceğim. Bu arada İstanbulda yaşayan okurlara Toplu Hikâyeleri izlemelerini öneririm.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (08.01.2013) 8 Ocak 2013
Burhan Günel 1 Ocak 2013
Edebiyatın Sağı Solu 25 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları