Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AB, 'Utanç Yasası' ile Göçmen Avında!
Avrupa Birliği’nin başı şu sıralar fena halde dertte. Birliğin kuruluş felsefesi sosyal dayanışma amacından saptırılarak içte ve dışta piyasa ekonomisine ve ABD’ye muhkemce bağlanmasını hedefleyen, ne var ki, 2005’te yapılan halkoylamalarında Fransa ve Hollanda’da kabul görmeyerek suya düşen ‘anayasasının’ bu kez neredeyse tıpkısının aynısı ‘Lizbon Anlaşması’nın en azından Fransa’da aynı akıbete uğraması korkusuyla halkoyundan kaçırılarak parlamentoda onaylanmasıyla sorun çözüme ulaşmış görünüyordu. Ancak beklenen olmadı ve 4 milyon nüfuslu ve 800 bin seçmenli küçük İrlanda, Mayıs 08 ortalarında yapılan referandumda Lizbon Anlaşması’na ‘Hayır’ diyerek beklentileri boşa çıkardı.
Temmuzda birliğin başkanlığını üstlenecek Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin bu yeni krizi nasıl çözeceği, kuşkusuz merak konusu. Ancak sorun salt bu değil. Sırada Çek Cumhuriyeti var. Orada referandum yok. Ama Lizbon Anlaşması’nın kabulü için Anayasa Mahkemesi’nin onayı şart. Bu ise Avrupa bütünleşmesine kuşkuyla baktığı bilinen Çeklerin çantada keklik olmadığının göstergelerinden sadece biri. Özetle, AB başkanlığı yanı sıra birliğin liderliğine de soyunacağı anlaşılan Sarkozy’nin işi kolay değil.
***
Krizden nasıl çıkılacağı konusunda rivayet muhtelif. Bunlar Sarkozy’nin üyeleri etkilemeyi hedefleyen “Genişleme durur” tehdidinden ‘hayırcı’ İrlanda’ya bazı tavizler verilmesine kadar uzanıyor. Öte yandan İrlanda’nın ‘Hayır’ı nedensiz değil. Örneğin Sosyalist Parti lideri eski milletvekili Joe Higgins’in, Irish Times’da yayımlanan söyleşisinde dile getirdiği gibi önde gelen siyasal partiler, büyük şirketler, medya, Katolik kilisesinin istemlerinin aksine halkın çoğunluğu ‘Hayır’ demiştir. Sola göre bu karşı çıkışın kaynağında Avrupa Birliği’nin liberal ekonomi politikaları mevcut bulunmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü’nün (OMC), hizmetlerin serbestleştirilmesinin, özel sektöre ve kâr peşinde koşan şirketlerin sağlık, eğitim gibi kamu sektörüne girme hakkı tanınması için daha fazla özelleştirme dayatmasının önlenmesinin önündeki üye ülkelere ait ‘veto’ engelinin kaldırılması ile ilgili önerisi yer almaktadır. Ayrıca Lizbon Anlaşması, İrlanda’nın tarafsızlığı ve bağımsızlığı için de tehlike arz etmektedir. Zira AB, tıpkı Afganistan ve Irak türünden saldırılara hazır olmak gerektiği görüşündedir. Bu ise üye ülkelerin bağımsız dış politika olanaklarının önünü kesmektedir. Biz İrlandalılar Avrupa’nın militarize olmasına, silah sanayiinin geliştirilmesine, hammadde pazarlarına yönelik emperyal güce dönüştürülmesine karşıyız. Reddedilen Lizbon Anlaşması bir yandan sermayenin serbest dolanımını kutsarken öbür yandan sosyal politikaları kilitlemekte, göçmen işçilere olmadık haksızlıkları reva görmektedir. O kadar ki, 18 Haziran’da, AB Parlamentosu’nda, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour’un göçmenleri hedef alan ve sivil toplum kuruluşları tarafından ‘Utanç Yasası’ olarak nitelenen ‘Dönüş Kriterleri’ yasasının oylanması öncesinde yaptığı uyarılara karşın yasa 206 hayır oyuna karşı, muhafazakârlar, liberaller ve ne yazık ki bazı sosyalistlerin katılımıyla 367 oyla yasalaşmıştır. Sözü edilen ‘Utanç Yasası’nın tam da BM’nin 20 Haziran’ı Dünya Göçmen Günü ilan ettiği bir sırada kabul edilmesi, Avrupa Birliği’nin kuruluş felsefesinden ne denli uzaklaştığının şaşmaz kanıtı olarak görünmektedir.
***
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Antonio Guterres’e göre, göçmenlerin sayısı artarak son derece tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Araştırmalara bakılırsa dünya göçmen sayısı 11.4 milyon, iç göçmenlerin sayısı ise 26 milyondur. Dünyadaki göçmenlerin hemen yarısı Afganlı ve Iraklıdır. Bunları yarım milyonla Kolombiyalı, Sudanlı ve Somalililer izlemektedir. Yine araştırmalara göre, Avrupa’da yasadışı 8 milyon göçmen yaşamaktadır. Bunlardan 200 bini 2007’nin ilkyarısında tutuklanmış ve 90 bini sınır dışı edilmiştir.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, söz konusu yasanın oylanması öncesinde yaptığı uyarılarda “bu yasayı onaylamak yerine BM’nin göçmen işçilerin haklarıyla ilgili konvansiyonu onaylamaları gerektiğini” yinelemiştir. Ancak sonuç alamamış ve AB Parlamentosu çıkardığı ‘Utanç Yasası’yla göçmen işçilerin haklarını gasp etmiştir. Söz konusu konvansiyon, göçmen işçilere siyasal nedenler, aşırı yoksulluk yüzünden yaşamları tehdit altında olmaları durumunda, açlık, salgın hastalıklardan kurtulmak amacıyla göç etmeleri hakkı tanımaktadır.
Yazımızı sonlandırmadan önce Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’in şu ilginç görüşlerine de yer verelim: “Göçmen işçilerimiz Avrupalıların esirgedikleri kalkınmamız için gerekli yardımları karşılamaktadırlar. Göçmen işçiler Latin Amerika’ya 2006 yılında 68 milyar dolar sağlamışlardır. Bu rakam dünyanın tümü için 300 milyar dolardır. ‘Dönüş kriterleri yasası’ 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2, 3, 5, 6, 7, 8 ve 9. maddelerini açıkça ihlal etmektedir. Özellikle de 13. maddesini.
1. Her insan ikamet etmek istediği ülkede özgürce dolaşabilmek ve ikamet edeceği ülkeyi seçmek hakkına sahiptir.
2. Her insan kendi ülkesi de dahil her ülkeyi terk etmek ve kendi ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir.
Oysa dönüş kriterleri yasası gerekli belgelere sahip olmayan göçmenlerin 18 aya kadar tutuklanmasına ve sonrasında ülke dışına sürülmesine cevaz vermektedir.
Davasız, adaletsiz!”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- İşte 2 milyon liranın aylık faiz getirisi
- Zahide Yetiş canlı yayında cinsel ilişki videosu izletti
- CHP, belediye operasyonlarına karşı kartını çekti
- 'Madem hedefiniz benim...'
- Suriye'den Türkiye'ye görülmemiş gümrük vergisi!
- Evde boğazları kesilmiş halde bulundular!
- Özlem Gürses'ten 'Bahçeli' itirafı
- Kürsüde Kürşad Yılmaz'a sert yanıt!
- Kasım Gülpınar ve Kürşad Zorlu ne yapacak?
- Gözaltındaki Rıza Akpolat’tan mesaj var!