Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İlhan Selçuk: Kürtler ve PKK
Üç gündür yağan yağmur ve soğuklar yerini ılık bir havaya bırakmıştı dün sabah İstanbul’da...
Lodos esiyordu, vapur seferleri durmuştu...
Sabah erken kalktım...
Kapatılan DTP’nin milletvekilleri İmralı’dan gelen buyrukla “sine-i millete” dönmekten vazgeçip, Meclis çatısı altında demokratik mücadelelerini sürdüreceklerini açıklamışlardı.
PKK terör örgütü lideri Öcalan öyle buyurmuştu...
Dinci, tarikatçı ve yandaş medyaya baktım, Öcalan’ın buyruğundan tek kelime etmiyorlardı.
Öğle saatlerinde çıktım, doğruca Koç Vakfı Hastanesi’ne gittim İlhan Selçuk’la sohbet etmek için.
Bir hafta önceki yaptığım görüşmede yazmadıklarım da vardı. Bu pazartesi ikisini tümleştirip bir yazıda anlatacağım.
Odasına girdiğimde İlhan Ağabey yeni uyanmıştı.
Koltuğa oturdum ve o anda aklıma gelen soruyu sordum:
“İlhan Ağabey, Ziverbey’de yatmak mı iyiydi, yoksa hastanede mi?”
Gözlüklerinin altından gülümseyip yanıt verdi:
“Sen benden daha iyi bilirsin?”
Sohbetimiz dün böyle başladı...
Yine Türkiye’yi konuştuk...
İlhan Ağabey, insanlar ve halklar arasında korkunun ve düşmanlığın tohumu bitip tükenmiyor diyerek şöyle devam etti:
“Çağdaş insan, düşmanlığın kaynağını, kökenini, gerekçesini, nedenlerini araştırıp bulan, körgüdülerine ve önyargılarına benliğini kaptırmayan kişidir. Düşmanlığın kölesi olan, ilkelleşir.”
İlkelleşen bir toplum çağdaş ve uygar olabilir mi?
Hayır!
***
İlhan Ağabey, 1991 yılında “İnsanlaşma ve İlkelleşme”başlıklı bir yazı yazmıştı. O yazısını anımsattım.
Bana, “Evet anımsamaz mıyım o yazımı” deyip ekledi:
“Anadolu’da Kürt’ün yüreğini incitecek laftan kaçınmalıyız. Kimi zaman insan bilmeden bu işi yapar. Ben bunu sana geçen hafta söylemiştim. Bir söz, bir bakış, bir deyim, bir tutum, bilinç dışına taşmış bir eğilim, yaralı bir yüreği büsbütün dağlar. Onun için Kürt kardeşlerimizle PKK’yi aynı kefeye koyamayız.”
İlhan Ağabey geçen hafta,1991 yılında yazdığı yazısından aklında kalanları anlatmıştı bana...
“Benim çok yakınım, canım ciğerim, kafa yoldaşım Kürtler var; ama insan bir başka insana ne kadar sıcak olursa olsun, yüreğinde küllenen ateşi bilebilir mi?
Bağnazlık ve şovenizm, herkesin benliğinin bir köşesinde közlenir; sonra bir gün eşelenince ortaya çıkar.
Ben de çarkından geçtiğim eğitim mantığında, kimi zaman geniş ufuklu insanlık gerçeğini atlıyor muyum, görmezlikten mi geliyorum, diye çok düşünmüşümdür.
İşte bu nedenle Kürt kardeşlerimizin yüreğini incitmeyelim, kırmayalım. Terörle mücadele edelim ama her Kürt yurttaşımızı, kardeşimizi potansiyel olarak terörist görmeyelim.”
İlhan Ağabey, “Kimdir o başkası” sorusuna da 19 yıl önce yanıt aramış...
Aynı yazısından bir başka bölümü aktarıyorum:
“Doğru düşünebilmek için bu tür zihin cimnastiği yararlıdır; kendini bir başkasının yerine koyacaksın, onun gibi düşünmeye çalışacaksın.
Kimdir o başkası?
Eşindir, çocuğundur, annendir, patrondur, karşıt partinin lideridir, Türkiye’de yaşayan Türk’tür, Rum’dur, Ermeni’dir, Kürt’tür, apartman kapıcısıdır, evinde çalışan gündelikçidir, ya da bir başkasıdır.”
***
İlhan Ağabey yakında hastaneden çıkacak...
Sohbetimizin sonlarına doğru şöyle deyiverdi:
“Doktorlarımdan, hemşirelerden çok memnunum. Bir dediğimi iki etmiyorlar. Onlara çok teşekkür ediyorum.”
İlhan Selçuk yaşam ırmağının içinde kimi zaman düşler kuruyor odasında... Gazeteleri okuyor, TV’den haberleri izliyor...
Diyor ki:
“Hikmet, şunu yaz mutlaka... Anadolu’yu yurt belleyen insanların benliklerine düşmanlık tohumlarını serpmek, emperyalizmin oyununa gelmek demektir. Bunun için herkes lafını söylerken dokuz kez yutkunmalı, düşünmeli ve düşüncesini tartmalı.
Ortadoğu halklarının birbirini boğazlamasından çıkar sağlamak isteyenler gözlerini açmış bekliyorlar. Anadolu’da her çatışma, onların bilançolarına kâr diye yazılacak.
Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik demokratik Cumhuriyeti yaşatmak zorundayız. Anadolu halkı Türk’üyle, Kürt’üyle tüm etnik, dinsel gruplarıyla, Alevisi ve Sünnisiyle Cumhuriyete bağlıdır. Şovenizm tehlikelidir. ABD emperyalizminin oyununa gelmeyelim.”
Dışarıya çıktım. Serin bir hava... Yaşamın dingin akan ırmaklarını düşüne düşüne gazeteye geldim...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 'Ben o gün tecavüze uğramadım diye...'
- MSB'den açıklama geldi
- İki jandarmanın davası görüldü
- Teğmenleri değil yargıçları konuşalım
- İmamoğlu'ndan Bakan Tekin'e sert tepki
- Saat verildi, sayı istendi
- CHP'li isimden Cevizoğlu'nun sözlerine tepki
- TCMB ve TBB'den açıklama
- İstanbul'da sahilde 2 ceset bulundu
- Sürecin şifreleri!