Hikmet Altınkaynak

‘Şairlere ölüm yok’

06 Aralık 2018 Perşembe

Kalemini hüzünle yontan, yoksulluğun bedelini fazlasıyla ödeyen, kalbi acıyla ve sevdayla dolu şair arkadaşımız Refik Durbaş’ı, pazar günü sonsuzluğa uğurladık. Edebiyatçı dostları olarak acımız büyük, üzüntümüz çok desek de bir tesellimiz var: Oktay Akbal’ın söylemiyle “Şairlere ölüm yok”!
Şiire tam yarım yüzyılını verdi Durbaş, ne çok çıraklar, ne çok ustalar yetiştirdi, daha da yetiştirecekti ki “Ölüm şaşırdı menzilini”, yaşama erken elveda dedi.
Onun “Çırak Aranıyor” şiiri Zülfü Livaneli bestesiyle türkü olduğunda milyonlara ulaşmıştı. Tüm çırakların, çocukların, gençlerin, genç kızların, kısacası ekmeğini kazanmaya çalışan herkesin sesi oldu. Onların manifestosu... “Çaylar şirketten” şiiriyle kan davası sorununu uçan kuşa, esen rüzgâra duyurdu. Umut oldu.
Refik Durbaş’ı Cumhuriyet’te 70’li yıllarda tanıdım. Çalıştığı Düzeltme Servisi, bir Edebiyat Fakültesi gibiydi. Kadrosunda Adnan Özyalçıner, KemalÖzer, Konur Ertop ve en genç olarak da Refik Durbaş vardı ve onlar, bu fakültenin öğrencileri, öğretim görevlileri, yazarlarıydı...
Durbaş, 1992’de emekli olup Cumhuriyet’ten ayrıldı, ama edebiyata, şairliğe, yazarlığa daha da sıkı sarıldı, başka gazetelerde gazetecilik, köşe yazarlığı yaptı, çocuklar için yazdı, onlara yönelik kitaplar, seçkiler çıkardı. Ahmed Arif’le konuştu, Ahmed Arif Anlatıyor: Kalbim Dinamit Kuyusu ile edebiyat çevrelerini sarstı, Abdullah Özkan ile Başlangıcından Cumhuriyete Türk Şiiri Antolojisi hazırladı, edebiyat tarihine katkıda bulundu.
Edebiyatımızda Refik Durbaş’ın da içinde yer aldığı 1960 Kuşağı, toplumcu gerçekçi sanat anlayışını benimseyen edebiyatçılardan oluşur. Bunu da başlangıçta İkinci Yeni’ye tepki olarak yapmışlardı. Aslında 1960 Kuşağı, kökeni 1940 Kuşağı’na, oradan da Nâzım Hikmet’e kadar giden tutarlı bir dünya görüşünün sanattaki/edebiyattaki yansımasının adıdır. Kendini topluma adamanın edebiyatçasıdır.
Toplum ödüllendirdi. Bu nedenle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen yılın gazetecisi ödülünü aldı,TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nca Onur Konuğu seçildi. Yunus Nadi, Necatigil, Yeditepe, Kocagöz şiir ödüllerine, yaşama gözlerini yummadan üç gün önce 2018 Behçet Aysan Şiir Ödülü’nü de ekledi. Doğan Hızlan, Ahmet Telli, Ali Cengizkan, Cevat Çapan ve Turgay Fişekçi’den oluşan Behçet Aysan ŞiirÖdülü Seçici Kurulu, ödülle ilgili şu açıklamayı yaptı: “1960’lardan beri şiirimizin önde gelen isimlerinden biri olarak emek dünyası ile iç içe bir şiir anlayışı kuran, toplumun tüm ezilenlerinin, mağdurlarının yanında yer alan, çağının vicdanı olmaya öncelik veren, kendi kuşağının arasında da seçikleşerek devraldığı şiir mirasını gittikçe geliştiren, bu yıl yayımlanan son kitabı ‘Şayeste’ ile de şiir çizgisinin yeni ve olgun ürünlerini veren Refik Durbaş’a TTB Behçet Aysan ŞiirÖdülü’nün oy birliği ile verilmesi uygun görülmüştür.
Refik Durbaş son şiir kitabına özlemini duyduğu annesi Şayeste’nin (Islık Yayınları) adını verdi, ona adadı. Şiirlerinde yine sevdalarını, toplum sorunlarını aktardı.
Onu gündemde olan ve toplumun vicdanını yaralayan göçmen sorununa dikkat çeken “Mülteci” şiiriyle uğurlamak, Oktay Akbal’ın sözünü de tekrarlamak istiyorum: “Şairlere ölüm yok”!
Elbette Refik Durbaş da şiirleriyle yaşayacak! 

MÜLTECİ
Denizin üstü gemi
dümeninde dolunay
geminin altı deniz
ambarı dolu mülteci
Ay çalındı geceden
Denizin üstü karanlık
beşi bebek, yetmiş çocuk
karanlığın altı dehliz
arkadaşları bir kara balık
Ay çalındı gemiden
Denizin üstü soğuk
sınırı dikenli tel
denizin altı oyuk
alın yazıları ecel
Ay çalındı gemiden



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları