Hikmet Altınkaynak

Hiç Durmadan Yürümek…

30 Aralık 2013 Pazartesi

Özgürlüklerden yana Türkiye’yi sevince boğan olay sonunda gerçekleşti. Mustafa Balbay arkadaşımız özgürlüğüne kavuştu. İlk demeçleriyle, ilk adımlarıyla “bir Mustafa Balbay” olarak girip “bin Mustafa Balbay” olarak içerden çıktığını gösterdi. Dile kolay 4 yıl 277 gün! Hoş geldi, safa geldi…
Kendi de doğal olarak çok sevinçli, ama üzüntülü de…
İçerden yalnız çıkışını içine sindiremediğini dile getirerek sanki içerde kalan arkadaşlarının üzerine kapıları kapatıyormuş duygusuna kapıldığını vurguladı, üzüntülerini anlattı ve içerde haksız yere yatanların özgürlüklerine kavuşmaları için sürekli mücadele edeceğine söz verdi.
Bu durum Nâzım Hikmet’in “Yürümek” şiirini aklıma getirdi. Mustafa Balbay da aslında tıpkı bu şiirde olduğu gibi yürümesini hiç durdurmamıştı. Gazeteciliğini, yazarlığını cezaevinde de sürdürmüştü. Buna şimdi bir de milletvekilliği eklenince, sorumluluk alanını daha da genişletti.
O hiç durmadan yürüyor. Sevinçli de olsa, hüzünlü ama güçlü yürüyor. Hak ettiği büyük bir sevgi yumağıyla özgürlüklerden yana, haksızlığa, adaletsizliğe karşı olan tüm Türkiye onu kucaklıyor.
Bu saptamayı yapıp ben de Sevgili Mustafa Balbay’a yürekten geçmiş olsun diyorum. Nâzım Hikmet’in “Yürümek” şiirini de onunla, içerdekilerle dışardakilerle özgürlük, demokrasi adına mücadele veren herkesle ve sevinçle paylaşmak istiyorum.

YÜRÜMEK
yürümek;
yürümeyenleri
arkasında boş sokaklar
gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
karanlığın gözüne bakarak yürümek!..

yürümek;
dost
omuzbaşlarını omuzlarının yanında
duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının
içine koyup
yürümek!..

yürümek;
yolunda pusuya
yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını

bilerek yürümek!..
yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları