Mehmet Ali Güller

Halepçilik tuzağı

05 Aralık 2024 Perşembe

Daha önce “82 Kerkük, 83 Musul” diye TBMM grup toplantısında plaka dağıtan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şimdi de Halep’e göz dikti!

Bahçeli, son TBMM grup toplantısında “Halep iliklerine kadar Türk ve Müslümandır. Bunu Halep Kalesi’ne çekilen Türk bayrağı söylüyor” dedi ve ekledi: “Tarih tekerrür edecek, reklam arası son bulacak, coğrafya yeni baştan aslında dönecek.” (AA, 3.12.2024)

Bu fetih çılgınlığı AKP medyasına da yansımış durumda. Her akşam ekranları dolduran iktidar propagandacıları, devletlerarası hukuku ayaklar altına alarak kahvehanede bile konuşulamayacak hevesleri dile getiriyorlar. “82. il Halep” bile kesmiyor, “83 Şam, 84 Kudüs, 85 Mekke, 86 Medine, 87 Kahire” diye el yükseltiyorlar. 

İktidarın sözcüleri açık açık “400 yıl biz yönettik, bizimdir” diyorlar, açık açık neo Osmanlı bir coğrafyanın hayalini kuruyorlar, bunu gerekçelendirmek için de sözde Misakı Millicilik yapıyorlar!

YA ASTANA YA WASHİNGTON MODELİ

Bu siyasal iklim, Suriye’de rejim değişikliğine soyundukları ve Esad’a 6 ay süre biçtikleri ilk dönemde de olmuştu. “ABD’nin küresel düzeninin altında alt bölgesel düzen kurma” hayaliyle neo Osmanlıcı bir dış politika izlediler, bunu “Türkiye’yi Kürtlerle Irak ve Suriye’nin kuzeyine genişletme” diye sundular, bunu gerçekleştireceklerini sanarak terör örgütüyle masaya oturup “PKK açılımı” yaptılar.

Bakın çok benzer bir sahne yaşıyoruz yine. Esad’ın köşeye sıkıştığını, Suriye’nin parçalanacağını, o nedenle Halep’in hakları olduğunu iddia ediyorlar. Ve aynı süreçte kör topal ilerletmeye çalıştıkları bir Öcalan açılımı” var.

Kısacası ikinci kez “stratejik derinlik” dedikleri çukura düşüyorlar. O çukurdan çıkmalarını sağlayan Astana sürecine de sırtlarını dönme işareti veriyorlar. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Sorunlar Astana süreci ile yönetilecek bir durum olmaktan çıktı” diyor. Önemle belirtelim: Astana modelinden vazgeçen, yeniden Washington modeline savrulur. 

ESAD MI, COLANİ Mİ?

Washington modelinde ne var peki? PYD liderine yine Ankara’da kırmızı halı var! Esad’la komşuluk yerine, Colani’yle, Abdi’yle komşuluk var. Adana Mutabakatı’yla sınır güvenliği sağlanan “tek Suriye” yerine, 910 km boyunca çetelerin, grupların kontrol ettiği sınır var. 

Evet, Ankara “Halep’i fetih” hevesiyle yanlış istikamete giriyor. O istikamette sadece denetimi altındaki “silahlı muhalif” dediği terör gruplarıyla ittifak kurmuş olmayacak, kaçınılmaz olarak ABD’yle, İsrail’le, PKK’yle de aynı cephede yer almış olacak. Esad karşıtlığı hepsini aynı cephede yanyana getirmiş olacak. 

Sadece Amerika’nın Sesi’nin şu haberi bile anlamak isteyenler için çok öğretici: “ABD’nin desteklediği ve omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ile Suriye ordusu arasında ülkenin kuzeydoğusunda çatışmalar yaşanıyor. Bu gelişmeyle, geçen hafta isyancıların ilerlemesi karşısında Halep’i kaybeden Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat için yeni bir cephe açılmış oldu.” (Amerika’nın Sesi, 3.12.2024).

Ankara destekli gruplar kuzeybatıdan, ABD destekli PKK/PYD/YPG kuzeydoğudan, İsrail güneyden ve havadan Suriye ordusunu ve Şam yönetimini hedef alıyor.

Ankara’da en azından güvenlik bürokrasisi içerisinde bu tabloyu doğru okuyabilen kimse yok mu? Türk devleti bu kadar mı kadro erozyonuna uğradı? 

ABD TUZAĞI

Daha önemlisi, ABD’nin tezgâhına bu kadar çok düşülmesi normal mi? 

Anımsayınız, ABD, Irak’ta da benzer tuzağa düşürdü. Türkiye PKK’yle mücadele ederken Barzanistan’la komşu oldu! 

Şimdi de aynı süreç işliyor. ABD, “PKK başka PYD/YPG başka” diyecek; Ankara, Halep hevesiyle, Fırat’ın batısında “nüfuz bölgesi” karşılığında, Fırat’ın doğusunu kabullenmeye kalkacak.

Halepçilikle girilen yolun sonu budur, o yola girmek istemeyenin önündeki yol açıktır: 1) Rusya ve İran’la Astana ortaklığını sürdürmek ve 2) Ankara-Şam normalleşmesini sağlamak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye'de 2. perde 9 Aralık 2024
ABD’nin HTŞ-YPG planı 7 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları