Hikmet Altınkaynak

Berkol'un Kütüphanesinde...

04 Aralık 2012 Salı

Beş yıl önce Isparta’da bir uçak düşmüş, Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yapılacak bir çalıştaya katılmak için İstanbul’dan yola çıkan Türkiye’nin en önde gelen fizikçilerinden olan Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Engin Arık, araştırma görevlisi Özgen Berkol Doğan, yüksek lisans öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve araştırma görevlisi Mustafa Fidan kazada hayatını kaybetmişti. Bu kaza herkesin belleğine bir mıh gibi çakıldı. Onları yitirmenin acısı yalnızca ailelerinin değil, Türkiye’nin de acısı oldu.

Yaşamını yitirenlerden 1980 doğumlu Özgen Berkol Doğan’ın babası Prof. Dr. Nevzat Doğan, oğlunun adını yaşatmak için cumartesi günü ‘Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi’ni okura açtı. Cumhuriyet’ten Ülkü Tamer, Hürriyet’ten Doğan Hızlan köşelerinde yazmışlardı. Berkol, oğlumun Boğaziçi’nden arkadaşıydı. Açılışta oradaydım. Hüzünlü bir açılıştı. Hüznü yaşadım. Açılışa gelenler gibi ben de kitaplığımdan birkaç kitap armağan ettim. Doğan Hızlan, Refik Durbaş oradaydı. Nevzat Doğan’ın dostlarının biri gelip biri gidiyordu, herkesin onunla kenetlenmiş olduğunu gördüm. Doğan’ın öğrencileri, bilim insanları, Berkol’un arkadaşları hep oradaydı. Berkol tango tutkunuydu. Okulu Robert Koleji onun adıyla her yıl liselerarası bir dans festivali yapmaya başladı. Afişleri duvarda asılı. Ailesi her yıl biri Boğaziçi, diğeri Süleyman Demirel Üniversitesi’nden iki öğrenciye burs veriyor.

Berkol’un kütüphanesi, Kadıköy’de Moda Caddesi’nin başlangıcında üç odadan oluşan küçük bir dairede açıldı. Nevzat Doğan, “Dünyada benzeri yok. Hangi dilden olursa olsun, bilimkurgu kitaplarını topluyoruz” dedi. Berkol’un Türkçeye çevirdiği, İthaki Yayınları’ndan çıkan üç çeviri kitabı, özel bir köşede. Kütüphane, sanki karanlığa açılan bir pencere gibi. Nevzat Bey, kütüphanedeki kitap sayısının 4500, ama kataloğa girmeyen yeni kitaplar olduğunu söyledi, “Bu sayı her gün artıyor” dedi. Bilimkurgu olmayan kitaplar da vardı. Her yerden kitap bağışı geliyor, bununsa onu mutlu ettiği görülüyordu.

Elbette bu kadar kitap için bu küçük daire yetmezdi. Ama ilk adımdı. Anımsayın, Harvard Üniversitesi’ni kuran John Harvard (1607-1638), 30 yaşında hayata gözlerini yummadan 400 kitabını yönettiği bu okula bağışlamıştı. Sonra okulun adı değiştirilmiş ve Harvard Üniversitesi doğmuştu. Bugün Harvard, 15 milyon kitapla dünyanın beşinci büyük kütüphanesine sahip, üniversite olaraksa en önde. Bahçesinde bulunan John Harvard heykelinin sol ayakkabısına şans getirmesi için her gün yüzlerce kişi elini sürme yarışında!

Umuyor ve diliyorum ki Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi de bir gün çok gelişir ve bu kütüphaneden de bir üniversite doğar.

Çünkü toplumun bilime, bilim insanına gereksinimi var. Gerçi hükümet, baskıyla üniversiteleri susturuyor, fizik bölümleri kapanıyor, ama bu ne kadar sürebilir ki... Bilimin gelişimini bugüne kadar kim durdurabilmiş ki bu çağda durdurulabilsin!

Dünyanın en büyük araştırma kuruluşu olan CERN’e 70 milyon lira bulamayan hükümet, bir yandan da dünyanın 17. büyük ekonomisine sahibiz diye övünmüyor mu, helal olsun!

Bu uçak kazasında ölen Engin Arık, Türkiye’nin, dünyanın en büyük nükleer araştırma merkezi CERN’e tam üye olabilmesi için 40 yıl uğraşmış, bunu göremeden gözlerini bu kazada yummuştu. Hayaline kavuşamadı, gözleri açık gitti. Arık ve Doğan, CERN’deki çalışmalarda hem veri analizi hem de deney hazırlama ve uygulama aşamasında aktif olarak yer almıştı.

Berkol adı yaşayacak. Yaşamalı. Dans festivali, burs devam etmeli. Belki bir de edebiyatımızda hiç olmayan kurgubilim öykü ödülü ya da roman ödülü verilebilir.

Merhaba Sevgili Berkol! Seni, edebiyatı ve bilimi sevenler olarak hepimiz kütüphanendeyiz, seni özlüyoruz, hiç unutmayacağız...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları