Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

O Segâh Şarkı

31 Ağustos 2011 Çarşamba
\n

\n

Üzerinden zaman geçince bazı durumların daha iyi anlaşıldığı doğrudur. Bilgimiz artar, olayların gizli, saklı yönleri ortaya çıkar, niyetler, strateji ve taktikler gözle görünür hale gelir, ama bu arada da zaman geçip gider ve bir de bakarsınız, olup bitmiştir her şey. Peki, o zaman hep birlikte dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç; bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç şarkısı mı söylenecek?\n

\n

***\n

\n

Belki de öyledir. O şarkıyı söyleme zamanının çok, ama çok yaklaştığı günlerdeyizdir belki de. İlmik ilmik örülen büyük bir sıkıntının, kendi doğal reflekslerinin hızla yaygınlaşan gücüyle toplumsal bir hakikat haline geldiğinin sessiz ve eylemsiz tanıkları olduk. \n

\n

Çok güvenilen, demokrasinin olmazsa olmazı sayılan parlamentonun yetkileri nisan ayından bu yana yürütmenin elindedir. Bunun anlamı muhalefetin devre dışı bırakılmış olmasıdır. Muhalefet, söyleyeceklerini teslim olmuş medyanın insafına sığınarak ve hep gecikerek ve daima ayrıntıda boğularak söylemekte, atı alansa çoktan Üsküdarı geçmiş bulunmaktadır. Pek yakında kanun hükmündeki kararnamelerin hükümetin yetkilerini en üst düzeye çıkardığı görülecektir. \t\n

\n

Yaşadığımız hikâye böyledir. Vakit nasıl geçerse geçecektir artık.\n

\n

***\n

\n

Ama daha öncesi vardı zaten.\n

\n

Fena halde liberal arkadaşlarımızın üstün bir belagatla sundukları formüldeki yetmez, ama evetin evet kısmı gerçekleşmiş, yürütmenin yargı üzerindeki kalıcı etkisi perçinlenmiştir. Örneklerini savcı tayin ve terfilerinde, yargıç atamalarında, davaların gidişatında gizlenemez, saklanamaz bir şekilde görüyoruz.\n

\n

Yetmez kısmı ise iktidarı güldürmektedir yalnızca.\n

\n

Doğru doğru, yetmez! sözlerinin iktidar sahiplerinin müstehzi bakışlarıyla medyada çarşaflandığını herhalde görüyorsunuzdur.\n

\n

Yargı reformu tamamdır. Yürütme kanun hükmünde kararnamelerle gücüne güç katmıştır. Yasamanın önümüzdeki dönemde nasıl yasayacağını, muhalefetin sesinin tarihsel örnekleri zenginleştirerek nasıl kısılacağını, iktidarın daha da muktedir olmak için nasıl bir anayasa özlediğini hep birlikte göreceğiz.\n

\n

***\n

\n

Fena halde liberal kardeşlerimizin umutlarını yeni anayasaya bağladıklarını biliyoruz. Ders almadıklarından mı, alamadıklarından mı bilinmez, 12 Eylül referandumunun, 12 Eylül ruhuna pek uygun düştüğünü hâlâ anlamış görünmüyorlar. Akıllarını askere taktıklarından olabilir mi? Olabilir.\n

\n

Askerin evvel eski muhafazâkarlıkla bir sorun yaşamadığını, küresel güçlerle, kendine yeni misyon biçmiş NATO ile köklü bir kavgasının olmadığını, olamayacağını bilmiyor muyuz? Bilirdik eskiden. 12 Martta sosyal haklar bu topluma fazla diyen generalleri, 12 Eylülün, toplumun geleceğinin üzerinden tanklarla geçen, ne tuhaf, tarihtekine benzeyen ressamını unutmuş olabilir miyiz? \n

\n

Pek çok türü bulunan cumhuriyeti koruyup kollayacaklarını ısrarla ve hâlâ söyleyenlerin, demokrasiyle bir ilgilerinin, ilişkilerinin olamayacağı, böyle bir ilintilendirmenin eşyanın tabiatına aykırı olduğu şimdi daha net ve açık bir şekilde ortaya çıkmıyor mu? Belki de zamanın ruhu iktidarla didişerek ona ortak olmak yerine, iktidarla hemhal olmayı gerektirmiştir. Belki de bu nedenle bir büyük tasfiye yaşanmış ve tasfiye edilenler laklikliğin demokratik haklarla ilişkisi konusunda nihayet bilgi ve bilinç sahibi olmuşlardır. Bu, orduların demokrasiyi koruyup kollamasının mümkün olmadığı gerçeğini değiştiriyor mu? Ordular demokratik olamazlar. Tıpkı muhafazakârlar gibi. Tıpkı beyinlerini muhafazakârlara ödünç vermiş fena halde liberal arkadaşlar gibi. \n

\n

***\n

\n

Yine karamsar bir yazı yazdığımın farkındayım ey okuyucu. Ama inanıyorum ki, vakit henüz geçmemiştir ve biz dönülmez akşamın ufkunda değilizdir. Belki de hâlâ mümkündür dur, böyle değil bu hikâye demek geçip giden zamana...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları