Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ninova Düştü

13 Haziran 2014 Cuma

Aslında gerçeği adıyla anacaksak “stratejik derinlik” yer ile yeksan oldu demeliyiz. Ya da en baştan başlayalım; ABD’nin 20 Mart 2003’te salı sabaha karşı başlayan Irak işgali nihayet kanlı bir savaştan ve onu izleyen kanlı savaşlardan sonra amacına ulaştı; Irak üçe bölündü. Şimdi artık Irak yerine gittikçe küçüleceği belli olan Şii Irak, IŞİD şeriat devleti ve geleceği henüz belirsiz Irak Kürdistanı’ndan söz etmek gerçekçi olacaktır. Kendi yarattığı Frankenstein’dan ödü kopan ABD’nin bölgeye askeri bir müdahalesini düşünen ve böylece Irak’ın toprak bütünlüğünün korunacağı hesabı yapanlar da sığ stratejilerinde boğulmayacaklarsa eğer, gerçeği görsünler artık; iş işten geçmiştir.
El Kaide’nun kurucusu Usame bin Ladin, Baba Bush’un iş ortağıydı. Aynı uluslararası şirketin hissedarıydılar. Uzun işbirliği yıllarından sonra ikiz kulelere saldırı ile araları açıldığında büyük hesaplaşmanın alanı olarak Irak seçilmişti. Saddam işin bahanesidir. Irak’ın bölüneceği ve Ortadoğu’da dengelerin yeniden kurulacağı o günlerde belli olmuştu.
Artık tamamdır.

***

Ama bu savaşı ABD’nin kazandığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. ABD kaybedenlerdendir. Bundan böyle yeni oluşan gerçekliği kabul etmekten ve yeni bir strateji oluşturarak enerji kaynaklarında gittikçe azalan egemenliğini yeniden kurmaya çabalamaktan başka çaresi yoktur.
Hesapları tutmamıştır.
Bir kaybeden daha var: Türkiye’dir. Daha doğrusu her attığı adımda batağa saplandığını gördüğü halde politikalarında radikal değişikliklere cesaret edemeyen, yanlışlarının peşindan sürüklenmeyi istikrarlı politika zanneden AKP yönetimidir.
Stratejik derinlikte ne strateji, ne de derinlik var. Bu gerçeği cümle âlem gördü, ama Erdoğan - Davutoğlu ikilisi hâlâ göremiyor.

***

Peki bundan sonrası için işe yarar bir politika oluşturulabilir mi?
Kuşkusuz oluşturulabilir. İlk koşulu gerçeklerin görülmesidir. İthal edilen sorunları çözebilmek için neleri hem de ağır bir bedel ödeyerek satın aldığınızı görmelisiniz. Size pahalıya geldi ve ucuza kurtulamayacaksınız onlardan. Ama yine de ülkenizi koruyabilir, bundan sonrası için halkınızı belalardan uzak tutabilirsiniz.
Saçma sapan stratejilerinizi, taktiklerinizi terk edin artık. Büyüklük taslamaktan vazgeçin. Kendinizi değil, ülkenizi düşünün. Var olan ve çözeceğinizi söylediğiniz ama her geçen gün içinden çıkılmaz hale getirdiğiniz büyük sorunu, Kürt sorununu kendi kurtuluşunuz için kullanmayı bırakın.
O büyük bir sorundur ve eski araçlarla, eski mantıkla çözülemez artık.
Kürt sorununun çözümü bundan böyle yalnızca Türkiye’nin laik, demokratik bir ülke olarak varlığını sürdürebilmesi için değil, bölgenin görece istikrar kazanabilmesi, emperyalist müdahalelerin dizginlenebilmesi için de temel koşul haline geldi.

***

Musul’un, tarihteki unutulmaz adıyla Ninova’nın düşüşü acıdır ama bir dönüm noktasıdır. Kürtlerin de Türkiye Cumhuriyeti’nin de gerçeği görmesi gerekiyor.
Irak Kürdistanı ve Türkiye, Rojava’yı dikkate almayan, iflas etmiş Suriye politikalarını hızla terk etmek durumundadırlar.
Türkiye ve Türkiye’nin Kürt siyasetçileri zaman yitirmeden sorunu çözmenin yaşamsal olduğunu kavramalı ve kendi dar siyasal çıkarları için değil, büyüyen ve bir çığ gibi üstümüze gelen felaketi önlemek için işbirliği yapmalıdırlar.
Irak parçalandı. ABD ve öteki Batı ülkeleri yeni ve insan faktörünü hiç hesaba katmayan planlarla sofraya yeniden oturma hazırlıkları yapıyorlar.
Musul Konsolosluğu’nun basılmasından sonra Davutoğlu da “Kimse gücümüzü sınamaya kalkmasın” demekten vazgeçsin. Ve kabul etsinler artık, yeni politikalar eski politikacılarla yürütülemez.
Tarih kitapları bu gerçeğin ibretlik örnekleriyle doludur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları