Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Anayasa Konusuna Dönerken

03 Nisan 2016 Pazar

Can-Erdem davasında tutuklama peşinde koşanlar amaçlarına ulaşamadılar. Sonuç basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı için çaba gösterenlerin, Cumhuriyet gazetesinin savunduğu ilkelerin zaferidir. Ama bu, işin bittiği, bundan böyle basının özgür olacağı anlamına gelmiyor. Yalnızca direnmek gerektiğini, yalnızca bu yolla özgürlüğü boğmak isteyenlerin geriletilebileceğini öğrendik. Ulusal ve uluslararası çapta dayanışmanın alınan sonuçta katkısı büyüktür. Meslek onuruna sahip çıkan gazetecilerin, meslek örgütlerinin, kuşkusuz ilk günden bugüne desteklerini sürdüren CHP ve HDP’li vekillerin direngenlikleri de unutulamaz.

***

Şimdi aynı ruhla sıcak gündeme dönecek; parlamento içi ve dışı muhalefetin özellikle anayasa konusuna nasıl yaklaşacaklarını, dayatmalara nasıl karşı koyacaklarını izleyeceğiz. Öyle anlaşılıyor ki, iktidar partisi, onun gayriresmi ama gerçek lideri bundan böyle mesailerinin önemli bir kısmını bu konuya ayıracaktır. “Biz bu konunun dışındayız” diyecek değiliz. Ama tartışmayı iktidar partisinin sunduğu gibi yani başkanlık sisteminin çeşitleri üzerinden tartışmak, çözümü şerlerin en kötüsü “ehveni şer”de aramak da kabul edilemez.

***

AKP’nin konuyu buraya hapsetmeye çalıştığı anlaşılıyor. “Başkanlık olmasına başkanlık da işte artık seçersiniz; partili başkan da olur, partisiz başkan da yeter ki başkanlık olsun” demekteler. Bu dayatmayı reddetmek esastır. Biz tartışmayı kusurlu “temsili demokrasinin” yöntemleri arasında yer alan parlamenter sistem lehine yapmaya niyetliyiz. Üstelik bu sistemi iyileştirmenin farklı yollarını da ortaya koyacak, örneğin “katılımcı demokrasi”nin farklı biçimlerini de gündeme getireceğiz. Başkanlık sistemine ise kökten karşı çıkacağız. Bu konuda akademik bir tartışma yapmayı da kabul etmeyeceğiz.

***

Çünkü yaşadığımız gerçeklerin, kuvvetler ayrılığı ilkesinin binbir dalavere ile ortadan kaldırıldığı günümüzde her türlü akademik tartışmayı zedelediğini ve artık gizlenemediğini görüyoruz. “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz; sizin ayineniz de ortada” demekteyiz; TV kanallarında “siz Reis’in ne kadar demokrat olduğunu bilmiyorsunuz bir görseniz, bir tanısanız” diyenlere de “biliyoruz, görüyoruz, gerçekten fazla lafa gerek yoktur” diyoruz.

***

Şimdi büyük hata, parlamentoda yer alan muhalefet partilerinin, özellikle CHP ve HDP’nin tartışmayı kendi zeminlerinde değil, kendilerine sunulan zeminde kabul etmeleri olacaktır. Onlardan beklenen, liderden gençlik kolları üyelerine kadar Can- Erdem davasında gösterdikleri direnci burada da göstermeleridir. Unutmamalı; iktidar partisi artık gündem dayatabilen, zirveye doğru tırmanan değil oradan aşağıya hızla inen partidir. Ulusal çapta da uluslararası alanda da sorgulanan ve yanıtları olmayan partidir.

***

Parlamento dışı sol, sosyalist parti ve hareketler de radikal önerilerle, gelecek vizyonlarını açık seçik ortaya koyarak, gerçeğin değiştirilebileceğini kanıtlayarak politika sahnesinde etkinleşiyorlar. Haziran sokaktadır, Aydınlanma; gericilikle savaş her geçen gün biraz daha gündem maddesi haline geliyor; tartışma şenleniyor.
Ve bu iyidir; çünkü yalnızca teorinin gri alanında başlayacak, hayatın dikenli ama yeşil alanında büyüyecek bir tartışma bizi geleceğe taşıyabilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları