Nefret ve linç kültürü yine iş başında. Bu kez Galatasaray-Trabzonspor maçının hakemi Deniz Ateş Bitnel hedef tahtasında. Baksanıza herkes her türlü öfkesini genç hakem üzerinden ortaya döktü. Öylesine üzerine yüründü ki sokağa çıkamaz hale getirildi. Kimse bu insanın bir ailesi, bir hayatı olduğunu düşünmedi bile.
Hakeme kırmızı kart gösteren Salih Dursun ise heykeli dikilecek kahraman konumuna sokuldu.
Hep diyorum. Bizde hakem hataları tartışılmıyor. Hakem kararları üzerinden herkes kendi iktidarını güçlendirme derdinde.
Evet Deniz Ateş Bitnel futbolu ve futbolcuyu kollamayan gergin bir maç yönetti. Ama biz böylesine kötü yönetilen, hakemin kendini öne çıkardığı, kartların havalarda uçuştuğu çok maç gördük bugüne kadar.
En belirleyici olanı da 2003-04 sezonunda Cem Papila’nın yönettiği Beşiktaş- Samsunspor maçıydı. Hakem maçı çığrından çıkarmış, futbolcuları gerip Beşiktaş’ a 5 kırmızı kart göstermiş ve takım hükmen mağlup olmuştu. Ardından şanssızlıklar(!) birbirini kovalamış, ipin ucu iyice kaçmıştı. Ve Beşiktaş ilk yarısını 11 puan önde bitirdiği sezonu ancak 3. olarak bitirebilmişti.
Sonun başlangıcını hazırlayan Papila ise adeta cesaret abidesi seçilmiş, bir tek heykeli dikilmemişti. Öyle ya 3 büyüklerden birini kıyma cesareti(!) göstermişti kendisi. Aslında kıyılan futboldu ve bu kıyımın bir başka büyük kulübün işine yaradığı unutulmuştu her ne hikmetse.

Vur kara abalıya
Bugün Deniz Ateş Bitnel’e karşı uygulanan cesaretli(!), “futboldan ve futbolcudan yana” kampanyanın bir nedeni de maçın sonucunun kimseye fazla bir yarar ya da zarar getirmemesi olmasın sakın?
Mesela o maçta Trabzonspor’un yerine şampiyonluk yarışındaki Beşiktaş’ı koyun. Siz zannediyor musunuz ki ülkede bu kadar hakem aleyhinde infial olurdu? Medyanın tümü bu kadar hakemin üstüne gider adalet savunuculuğuna soyunurdu?

Temize çekme zamanı
Başta da dedim. Bu nefret ve linç kampanyasında tehlikeli bir yan var.
Futbolda adalet duygusu sıfırlanmışken, tribünler boşalmışken, kulüpler hesapsız harcamalarla borç batağındayken, UEFA’dan ceza üzerine ceza gelirken, futbolun kalitesi düşmüşken işte size güzel bir fırsat. Her şeyin sorumlusu olarak hakemleri göster, nefreti körükle, tüm hatalarının üstünü ört ve kendini temize çek.
Dahası bir de içinde yaşadığımız günlere bakın. İçeride her gün insanlar ölüyor, öldürülüyor. Savaş tehlikesi kapıda. Kimse derdini anlatamıyor. Böyle bir ortamda işte size öfke boşaltmanın en kolay yolu. Futbol üzerinden, hakem üzerinden boşalt içini ve rahatla.
Ne diyelim; Türkçesini söyleyince yanlış anlaşılıyor ben de Arapça kullanarak söyleyeyim; Yurtta sulh, cihanda sulh ve futbolda sulh. Dileğim bu.