Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hilafette turizm
Sıra ona geldi. Askerlikteki “yumuşatma ateşi” gibi gündem uyguluyorlar. Hilafet ilan edildiğinde kafasını yattığı yerden ancak kaldırıp, “Neydi o?” diye soracakların çoğunlukta olduğu bir ülkeyiz artık.
Dünyadaki Müslüman nüfusun yüzde 4,7’sini oluşturarak halifelik ilan edildiğinde sorunlar da ortaya çıkacak kuşkusuz. Almanya, Hollanda gibi gelişmiş Batı Avrupa ülkelerinin yanısıra Malezya, Mısır, Nijerya gibi, Müslümanlık tekelini bırakmak istemeyenler de kıskançlık krizine girecekler!
Onlar bizi kıskana dursun, hilafetin ilanının ekonomiye çok büyük bir yararı gözlenmeyecek. Cari açık büyük olasılıkla devam ediyor olacak ve o kahrolası turizm gelirlerine ihtiyaç da sürecek.
Gel gelelim, döviz gelirinin sağlandığı baldırı çıplak Batılı turizm anlayışı artık mekruh sayılacak. Siyasal İslamı açıkça ilan etmiş Malezya, Endonezya benzeri ülkeler belki de model olarak alınacak.
Sarayda mutlaka bir üst kurul oluşturulacaktır. Kurulda, ülkeyi yöneten siyasi rejime her daim arkacı olan turizm önde gidenleri, Batılı ülkeleri çok iyi bildikleri halde iktidar borazanı öttüren eski turizmci, kaşar hayal tüccarları filan da yer alacaktır.
Kurul, “Helal turizme giriş 101” başlıklı bir el kitabı hazırlayacaktır. Türkiye turizmi tek başlık altında toplanamayacağı için ana hatları belirlemek kolay olmayacaktır. Ama olmazsa olmazlar; içki, domuz eti ve bikini yasağı mutlaka ilk maddeyi oluşturacaktır.
Kurula takiye yapması buyrulursa işleri biraz daha kolay olur. O zaman ülkeyi bölgelere ayırırlar. Geleneksel olarak tarikat etkisinin sürmekte olduğu veya sonradan gelişen milliyetçi muhafazakar yapının en yoğun söylem bulduğu yerler ayrıcalıklı kılınır.
Büyük şehir eğlence anlayışının hüküm sürdüğü Akdeniz ya da Ege kıyısındaki diğer “yoz” turizm alanları ise ağır vergilerle cezalandırılır. Özel alanlarında, Anadolu halkı ile temas etmeksizin yapılmasına izin verilen turizmin bir maddi karşılığı olmalıdır.
Bu arada propaganda bakanlığı da boş durmayacak, turizm hareketine yeni tanımlar getirecektir. Turizmi batılı anlamından sıyırarak, aksine onun, “İslamı tanıma adına bir araç ve karşılıklı anlayış ve hoşgörüyü sağlayan önemli bir insan hareketi” olduğunu anlatmaya çalışacaklardır.
Yaşamında abdest almamış kurul üyeleri Kuran ayetlerinden alıntılar yaparak, turizmin yeni insanlar tanıyıp, yöreler keşfederek insanları tanrı katında yüceliğe götüreceğini kaleme alacaklardır.
Helal turizm yüksek istişare kurulu hac kelimesine de yeni yorum katacaklardır. Batılı anlamda hac artık modası geçmiş, metafora indirgenmiş antik bir inanış iken İslam’da bir itaat, bir inanış; kutlu İslam yolculuğunda son hedef olarak tanımlanacaktır.
Kimsenin kuşkusu olmasın; tarihi geçmişle çok ilgisi olmayan, büyük olasılıkla dört büyük müteahhit firmasına yapımının üstlendirilmesi ile yeni hac alanları bile inşa ettirilebilecektir. Buradan elde edilen döviz alay-ı vala ile ilan edilecektir.
Çok mu ütopik oldu? İzleyedurun, bakın daha neler olacak!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Para çekme limitleri değişti
-
Erdoğan ‘Hani dosyanız çok güçlüydü’ dedi
-
İşte CHP ile AKP arasındaki fark!
-
Mahkemeden İmamoğlu ve Ongun kararı!
-
'İvedilikle karara bağlanmalı'
-
İmamoğlu: 'Yeter sürekli aldatıldığınız!'
-
AKP'liler 'isim değişikliğine' tepki gösterdi
-
CHP birinci, fark açık!
-
Amik Ovası'nda bereketli hasat: Tarlada kilosu 15 TL
-
Öğretmen sürgünlerine tepki büyüyor