Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Her yerde korku

28 Ağustos 2017 Pazartesi

Televizyonsuz, bilgisayarsız bir ta­tilden sonra hızlı bir medya tara­masıyla dünyanın hallerine ba­kınca bana bir haftada içinde bile kor­kunun düzeyi artmış gibi geldi.
 
Trump ve nükleer silahlar
Trump’ın, Charlotesville olaylarının ertesinde yaptığı, önce ırkçıları kayıran sonra eleştiren, sonra yine kayıran açık­lamaları, ırkçılık üzerinden insan hakları­nı ihlal etmekten yargılanan, Arizona şe­rifi Arpaio’yu, başkanlık yetkisini kulla­narak affetmesi, ABD’de kimi yorumcu­lara göre, “böyle Dr. Jekyl ve Mr. Hide halleri”, kafaları karıştırıyor; ülke yöneti­mine güveni sarsıyor. Bu ortamda kimi­leri Trump’ın etrafını saran generallere, kimileri de sokaklara umut bağlıyor.
Trump’ın dış politikası da karmakarı­şık. Bir “U” dünüşle, Afganistan’da sü­resiz kalmaya karar veriyor. Kuzey Kore sorununu alevlendirecek konuşmalar ya­pıyor. Foreign Policy’de bir analist, “Eğer Trump’ın aklına aniden nükleer silahları kullanmak gelirse, bunu kim önleyebilir” diye soruyor. Nükleer silah kullanma sü­recinin çok hızlı bir tempoya göre düzen­lenmiş olmasına atıfla korkutucu bir so­nuç çıkarıyor. Monterey’den nükleer si­lahlar uzmanı, Jeffery Lewis, Washing­ton Post’taki yorumunda, “Trump’ın baş­kanlığı benim kişisel kâbusumdur” diyor.
 
Çin-Hindistan-Pakistan
Trump, Afganistan’da süresiz kal­maya ilişkin açıklamasını yaparken, Pakistan’ı, hem ABD’den milyarlarca dolar yardım alıp hem de teröristlere ev sahipliği yapmakla suçladı. Bu suçlama da korkutucu gelişmelere işaret ediyor. Birincisi, bu suçlama, Afganistan ilişki­lerini, Hindistan karşısında “stratejik bir derinlik” olarak gören, Hindistan’ın Af­ganistan üzerinden ülkesini destabilize etmesinden korkan Pakistan iç siyase­tini etkiliyor. Bu açıklama, ABD’nin “te­rörizmle” savaşına, IHA saldırılarına kar­şı çıkmasıyla bilinen siyasi lider İmran Khan’ı daha da güçlendirecek. İkinci­si, ABD ile Pakistan arasındaki stratejik işbirliğini olumsuz etkileyecek. Böylece Çin’e yeni manevra alanları açabilecek.
Nükleer bir güç olan Pakistan’ın bir başka nükleer güç Hindistan’la tarih­sel, bir türlü çözülemeyen siyasi ve as­keri sorunları var. Bu sorunlara ilişkin denklem, “Yeni İpekyolu” projesi için­de Çin’in Pakistan’la ilişkilerinin derin­leştirmesiyle daha da karmaşıklaşıyor. ABD’de dış politika çevreleri, bu geliş­melerin, hem Hindistan hem de ABD açısından, öncelikle Afganistan’da yeni sorunlar yaratmasından korkuyor.
Bu korkunun bir nedeni de, Çin ve Hindistan arasında, zaman zaman sert­leşen bir sınır anlaşmazlığı yaşanıyor ol­ması. Hindistan, Çin’in “Yeni İpek Yolu” projesinden ve bunun kapsadığı alanda­ki kaynaklar üzerindeki etkilerden dışlan­maktan, bu projenin Çin’e sağlayacağı askeri olanaklardan kaynaklanacak jeo­politik kayıplar yaşamaktan korkuyor.
 
Ve Ortadoğu
Ortadoğu’da gittikçe yayılma eğilimi gösteren dağılma süreci korkuları artı­rıyor. Katar’ın, üzerindeki tüm baskıla­ra karşın İran’la diplomatik ilişkilerini ye­niden canlandırması, Suudi toprakların­daki Şii nüfus içinde artan huzursuzluk­lar, Yemen’de savaşın çıkmaza girmesi de Suudilerin korkularını artırıyor.
İsrail, İran’ın Suriye’ye kalıcı bir biçim­de yerleşmesinden, Hizbullah’a denge bozucu silahlar transfer edecek konu­ma gelmesinde, Golan Tepeleri’nin ku­zeyinde bir askeri, üs kurmasından kor­kuyor. Birçok gözlemci, Suriye’nin yanı sıra, Lübnan ve Ürdün’ün bütünlüğünün de hızla zayıflamakta olduğunu düşü­nerek tüm bölgenin entegre bir yangın yerine dönmesinden korkuyor. Türkiye Kuzey Irak’ta Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan ederek Irak’tan kopmasından kor­kuyor. Petrol şirketleri de, bu bağımsız­lık ilanının piyasalarda yaratacağı sar­sıntılardan...
Bu ortam da beni de, “Almanya’nın dünyada saygınlığı yüksek (rıza, yumu­şak güç-E.Y). Amerika zayıflar, otori­ter güçler yükselirken, askeri alanda­ki (şiddet- sert güç- E.Y) isteksizliği­ni terk ederek, Avrupa’nın liderliğini (rıza+şiddet=Hegmonya) üstlenmesi ge­rekir” (Spiegel, 23/08/2017) türünden yorumlar, dünyanın durumunun giderek 20. yüzyılın başındaki yılları anımsatıyor olması korkutuyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump! Nasıl yani? (2) 14 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları