İlkeler-başkanlar-örgütler...

07 Ağustos 2023 Pazartesi

İlkeler; kuruluşların, hareketlerin kabul edilmiş ortak kurallarıdır.

İlkeler, yönü çizilmiş yollardır.

CHP İlke ve Demokrasi Hareketi, partiye ilkelerini hatırlatarak yol haritasına dönmesi çalışmasıdır.

Prof. Dr. Örsan Öymen sözcülüğünde hareket ortaya eleştirel bir bakış açısı getiriyor.

Bugün ülkenin politik ortamında böyle bir girişim CHP için can kurtaran simididir.

Çünkü, ilkelerini unutan bir parti dümensiz bir kayık gibidir. Her akıntıya kapılıp gider.

İlkeleri umursamayan başkan dikta yoluna sapar.

İlkelere aldırmayan örgüt, rekabetçi esnaf topluluğuna dönüşür. 

İlkeler bir kuruluşun topluma sunduğu karakteridir.

Bakınız, AKP nereden nereye geldi?

AK PARTİ’NİN HAZİN YOLCULUĞU

“Adalet ve Kalkınma Partisi” olarak kurulmuştu.

Özgürlük ve demokrasi vaat ediyordu. 

Adaleti birinci ilke olarak adının önüne yerleştirmişti.

Bugün, yirmi yılı geçen AKP iktidarında “adalet” ne duruma geldi?

Suçsuz yere hapislerde yatan gazeteciler, muhalif politikacılar, düşman bellenen insanlar.

Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, 28 Şubat’ın aklanmış generalleri, Gezi davasından yatanlar, Merdan Yanardağ, Barış Pehlivan. 

Adalet öyle mi?

Adalet, saraylara hapsedilmiştir.

Hukuk artık adalet için değil, siyasal iktidarın elinde ceza aracı olarak kullanılmaktadır.

Demokrasiye gelince artık otokrasiye dönmüştür.

AKP başkanı sarayında oturan “halife sultan”dır.

Biat-itaat nedeniyle onun her söylediğine inanan bir toplulukla ulus ümmete dönüştürülmüştür.

İşte, AK Parti’nin ilkelerle başlayan yolculuğu böyle bir siyasal pratikle sürüp gitmektedir.

Ya Cumhuriyet Halk Partisi?

CHP, ülkenin kurucu partisidir.

İlkeleri altı ok olarak belirlenmiştir.

Cumhuriyetçilik-halkçılık-devletçilik-milliyetçilik-laiklik-devrimcilik.

Cumhuriyetçilik, “Egemenlik ulusundur” ilkesiyle açıklanmıştır.

Halkçılık, emekten yana olmak, köylüden başlayan kalkınma olarak belirlenmiştir.

Devletçilik, tarım, endüstri, eğitim, sağlık gibi bütün alanlarda devletin görev üstlenmesidir.

Milliyetçilik ilkesiyle, saray kültüründe Arapçanın, Farsçanın altında ezilmiş Türk kültürünün kurtuluşu hedeflenmiştir.

Laiklik, ülkenin kuruluşunun ve kurtuluşunun temel eksenidir. Yaşamın, yaşamla ilgili her alanın, yönetim, eğitim, hukuk, sağlık gibi temel hizmetlerin din kurallarına göre değil, aklın ışığında yürütülmesi hedeflenmiştir.

Devrimcilik ise tutucu geleneklerin değil, bilimin teknolojinin yeni hamleleriyle uygar dünyanın önünde yer almak amacına yöneliktir.

İşte, Cumhuriyet Halk Partisi’nin başkanının da yönetiminin de örgütlerin de sahip çıkması gereken “ilkeler” kuruluşta böyle belirlenmiştir.

Bugün CHP, başkanıyla, yönetimiyle, örgütleriyle bu ilkelere sahip çıkmakta mıdır?

Yoksa, iktidara giden yolu “herkesin hoşuna gitmek” için, bu yolla oyunu alacağını umarak, ödün vermek olarak mı kabul etmektedir?

CHP yönetimi, başta başkanı olarak “laiklik” ilkesini ağzına almayarak kimlerin hoşuna gitmeye çalışmaktadır?

CHP yönetimi, Cumhuriyet Devrimlerini, taşımakta zorlandığı yükler olarak mı görmektedir?

CHP yönetimi, başta başkanları olmak üzere “laik eğitimin” nasıl yok edildiğini, din eğitimi adı altında çocukların, gençlerin dogmalarla şartlandırılmasını görmezden mi gelmektedir?

Bugün AKP yönetimine egemen olan tarikatlarla cemaatlerin yaptıklarını fark etmemiş gibi oralı olmayarak kendi kuruluş ilkelerini neden unutmaktadır?

İşte, varoluş ilkelerini unutmuş görünen “parti başkanının” yenilgilerini kabul etmeyerek kendi dışındaki herkesi suçlamasının hüznü.

İşte, parti yönetiminin eleştirilere kulak tıkayarak kendi üyelerinde, kendi yandaşlarında yarattığı hayal kırıklığı.

İşte, kendisine oy verenlerde yarattığı, görmezden geldiği haklı öfke.

İLKELER YOL İŞARETLERİDİR

İlkelerini unutanların artık bir yol haritası yoktur.

Onlar dümensiz kayıklar gibi, akıntılara göre yön değiştirip, rüzgâra göre yol değiştirip dururlar.

Yapamayanlar görevlerini bırakırlar. Politikanın kuralı budur.

Yapacak olanların da ilk işi, ilkelere sahip çıkmalarıdır.

Ülkenin geleceği siyasal ikbalden çok daha önemlidir.

Başaranlar bu ülkenin tarihini yeniden yazacaklardır.

Hepimiz bu geleceğin sorumlusuyuz.

Cesaretle görev başına!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları