Enver Aysever

Unutmayın! Mustafa Kemal devrimcidir...

24 Ocak 2019 Perşembe

Mustafa Kemal tartışması yapmanın tam zamanıdır. Cumhuriyet okurunun en hassas olduğu konuda sağlıklı ölçü koymazsak, korkarım ki Atatürk, tacirlerin elinde sıradan piyasa unsuruna dönecek. İslam coğrafyasının ve ötesinde dünyanın en önemli devrimlerinden birini gerçekleştirmiş olan Mustafa Kemal, sıradan bir ikon halini alacak. Bu çok tehlikelidir ve esasen tam da siyasal İslamcıların istediği konumdur. İtiraz ve isyan ediyorum.
Taner Timur Hoca, “Mustafa Kemal tarihi ileri götürmüş bir devrimcidir. Bu yönüyle soldur” dedi. Net tarif. Sosyalist değildi belki ama ilericiydi, soldu! Osmanlı’nın yıkılması ardından hızla ve hayranlık duyulacak başarıyla; dil, kültür, kadın hakları, bilimsellik, sanat alanlarında büyük devrimler yaptı Mustafa Kemal. Anadolu’yu ileri taşıdı. Antiemperyalist savaşın kahramanıdır!
İki Mustafa Kemal yorumu yapılabilir. Biri, bugün tüm ırkçı partilerin yaptığı gibi Mustafa Kemal’i kaba milliyetçiliğe indirgeyen yorumdur. Mustafa Kemal; ümmet toplumu olan Osmanlı’dan ulus yaratmak zorundaydı. Ona tarih vermek zorundaydı, kendi dilini konuşması için cesaretlendirmeliydi. Ümmetten millete, kuldan yurttaşa geçmek için güven vermek zorundaydı yoksul ve cahil halka. Burada “Türklük” vurgusu, kul olmaya boyun eğen halka yurttaşlık bilinci kazandırmak içindir. Ben Mustafa Kemal gibi birinin kendini ilkel biçimde tarif edeceğini sanmam. O kalıp dar gelir!
İnanıyorum ki Mustafa Kemal bir Fransız devrimcisi gibi aydınlanmacı, eşitlikçi, adalet yanlısıydı. Ömrü yetse demokrasiyi tesis etmek isterdi. Denedi de. Maalesef demokrasi eğitimli halk istiyor, başaramadı. Bu isteğini açıkça Yakup Kadri ve Falih Rıfkı’ya söylemiştir. (Çankaya ve Atatürk kitaplarına bakılabilir.)
Niyazi Berkes’in, Doğan Avcıoğlu’nun, İlhan Selçuk’un, Uğur Mumcu’nun yorumladığı Mustafa Kemal doğru olandır. İşçi sınıfının oluşmasıyla birlikte devlet kapitalizmine hapsolmuş Cumhuriyete, ilerici tarif gerekliydi. Uğur Mumcu açıkça söyler: “Ben hem Kemalistim, hem sosyalistim.” Merkeze aydınlanmayı koyar, üstüne de sınıf bilincini ekler. Nitekim eğer Köy Enstitüleri girişimi tutsaydı bu iş çoktan başarılmış olacaktı. Devrimci Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının saygısı açıktır Mustafa Kemal’e. Çelişki yoktur, ayağını aydınlanmaya basmayan sosyalizm nasıl olur?
Komünizm korkusunun yarattığı NATO’cu TSK; 12 Mart ve 12 Eylül’de halka ihanet etti, siyasal İslamcılara verdi ülkeyi. Kurtuluş Savaşı yapan ordu gitmiş, emperyalizme teslim olmuş, gerici ordu kurulmuştu. Bu ordu TÜSİAD’ın konforunu korumak için vardı. Yurt çıkarlarını savunmak şöyle dursun, doğrudan ABD’ye hizmet eden adımlar attı. Yurtsever devrimcileri darağacına götürdü. Kenan Evren bu ordunun genelkurmay başkanıdır, darbecidir. Darbe sosyalistlere yapılmıştır. Özal’ı ülkenin başına bela etti. YÖK’ü kurdu, dinciliği palazlandırdı. Bunlar karşında en güzel tarifi Nadir Nadi yaptı: “Ben Atatürkçü değilim” diyerek!
Mustafa Kemal yeniden gündemde en üst sırada, güncel! İslamcıların devleti kuşatmasıyla birlikte Mustafa Kemal doğrudan halkın oldu. Bölgedeki gelişmeleri gören herkes aydınlanmanın, Cumhuriyetçiliğin, laikliğin ne denli önemli olduğunun ayırdına vardı. Lakin tepkinin kaynağı salt yaşam biçimine indirgendi. Elbette yaşam biçimi son derece önemlidir, savunulmalıdır. Lakin Cem Uzan’ı Atatürkçü sayarak ona oy verenlerle, yukarıda tarif ettiklerim arasında benzerlik var mı? Soru haklıdır: “Hangi Mustafa Kemal’i savunacağız?”
Bugünlerde milyonlarca basılıp, tarihte görülmemiş biçimde reklamı yapılan Mustafa Kemal kitabına getirmek isterim konuyu. Biyografi yazmak değerlidir, gereklidir. Mustafa Kemal farklı yorumlarla yazılmalıdır da. Her kuşak yazar yeni yorumlarla katkı yapmalıdır. Ancak siz Mustafa Kemal’in içini boşaltıp, yurttaşların zaaflarından, sevgisinden faydalanarak içeriksiz biçimde, piyasa koşullarına uygun, ıslah edilmiş hale getirirseniz onu, bu en çok AKP’nin ekmeğine yağ sürer. Ve devrimci Mustafa Kemal’ciler karşınıza dikilir!
Mustafa Kemal’in beyaz leblebi yemesi ve rakı içmesi değildir onu değerli kılan, tarihi değiştiren büyük bir devrimci olmasıdır. Devrimciler şakşakçı kalabalıktan korkmaz, bu böyle biline!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İflas 25 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları