Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yargı bağımsızlığı niçin gereklidir?
Gerek filozoflar ve yazarlar gerek siyasal bilimciler gerekse idealist politikacılar, Demokratik Rejim için, Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinin birbirlerinden bağımsızlığını gerekli koşul olarak öne sürmüşlerdir.
Bunun en önemli nedeni, seçimle iktidara gelenlerin, Demokratik Rejimi, kendi çıkarları için istismar etmelerini engellemektir.
Bütün bir Demokratik Rejim tarihi, Demokrasinin ilkelerini ve yöntemlerini kullanarak seçimle iktidara gelen otokratların, bu ilkeleri ve yöntemleri, kendi çıkarları için istismar ederek Demokrasiyi yozlaştırmalarına ilişkin örneklerle doludur.
İnsanlığı İkinci Dünya Savaşı cinayetine sürükleyen NAZİ Almanya ve FAŞİST İtalya olayları, seçimle iktidara gelenlerin Demokratik Rejimi katletmelerinin en belirgin örnekleridir.
Bütün dünyayı kana bulayan ve 70-80 milyon insanın ölümüne yol açan Hitler, tamamen seçim sürecini ve Demokratik Rejimi kötüye kullanarak (istismar ederek) bu cinayeti işleme gücüne erişmiştir.
Bu korkunç deneyimi yaşayan insanlık, Demokratik Rejimlerin bir daha bu şekilde kötüye kullanılabilmesinin önüne geçmek ve seçilmiş iktidarların Temel Hak ve Özgürlükleri yok etmelerini önlemek, “Yargı Bağımsızlığını” güvenceye almak için, “Anayasa Mahkemelerini” kurmuştur.
Anayasa Mahkemelerinin esas görevi, iktidarların bütün eylem ve söylemlerinin, Temel Hak ve Özgürlüklere uygun olmalarını denetlemektir.
Çünkü, muhalefet, ifade, basın, gösteri ve yürüyüş özgürlükleri gibi Temel Hak ve Özgürlüklerin olmadığı bir rejim Demokrasi değildir.
Bir başka deyişle, “Demokrasilerde” “Milli İradenin Tecellisi” denilerek, Temel Hak ve Özgürlüklerin yok edilmesi, çoğunluğun merhametine bırakılmamıştır.
Demokrasilerde “Milli İrade” ancak, Temel Hak ve Özgürlükleri koruyan yargı bağımsızlığını güvenceye alan bir “Anayasa” ve bu Anayasa’yı koruyan bir “Anayasa Mahkemesi” ile hayata geçirebilir!
***
Temel Hak ve Özgürlüklerin, bunları koruyan bağımsız bir yargının ve Anayasa Mahkemelerinin bulunmadığı “Sözde Demokratik” rejimler, diktatörlüklerin en korkuncu olan “Çoğunluğun diktatörlüğüne” ve bunu kendi iktidarlarını tartışılmaz ve vazgeçilmez kılmak için kullanan otokratların kişisel yönetimlerine mahkûm olurlar.
Anayasa’ya göre, Türkiye Cumhuriyeti “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”dir.
Bu devletin en önemli güvenceleri ise Bağımsız Yargı ve Anayasa Mahkemesi’dir.
Dolayısıyla, mahkemelerin ve özellikle de Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi gibi üst yargı organlarının bağımsızlıkları bir “rejim sorunudur”.
Elbette “yargı bağımsızlığı” yerel mahkemelerden başlar.
Dilerim yarın, “Tarafsız ve Bağımsız Türk Yargısı” Merdan Yanardağ’ı serbest bırakır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
En Çok Okunan Haberler
- 6 yaşındaki Şirin'i katleden şahsın ifadesi ortaya çıktı
- Ünlü oyuncu gözaltında: Marketten 'zeytinyağı' çaldı
- Erdoğan'a ve Yerlikaya'ya çok sert yanıt!
- Tutuklanan baba cezaevinde ölü bulundu
- Mitinge neden katılmadığını açıkladı
- Oy oranını en çok artıran parti hangisi?
- İmamoğlu'na 'ahmak' dedi, davaya çağırdı
- 'Fethullah Gülen hayatta olsaydı...'
- Halk TV'den ayrılan Şirin Payzın'ın yeni adresi netleşti
- Kayyuma karşı istifa etti