Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sahtekâr bir ‘savcı, gizli tanık ve sanık’ portresi

09 Mayıs 2021 Pazar

Müyesser Yıldız, 7 Mayıs 2021 tarihinde “Bir ‘Savcı’ Öyle Harekete Geçti Ki!..” başlıklı bir yazı yazdı.

Bu kişi tarafından tehdit edildiğini belirten Yıldız, yazısına şöyle başlıyordu:

“Üç gün önce ‘Bu ‘Efe’yi kim koruyor?’ başlıklı yazımızda, Erzincan Ergenekon kumpasının çok meşhur gizli tanığı, ‘Efe’ kodlu sözde savcı Bayram Bozkurt’u, yeni adıyla Hakan Aslan’ı anlattık.”

***

Daha sonra, bu şahsın kendisini tehdit ettiği bir mesajı paylaşıyor ve yazısını şöyle bitiriyordu:

“Mesajı atan profile 20 Temmuz 2020’de yüklenen bir fotoğrafta, Bozkurt/Aslan Almanya’da, Köln Katedrali manzarasıyla poz verirken görülüyor...

...Buluttan nem kapanlar ülkesindeyiz...

Yarın öbür gün ne olur ne olmaz, bu mesajı sizlerle paylaşıp ilgili makamlara itinayla bildirmiş olalım!..

Belki sadece AKP muhaliflerinin değil, ‘Efe’nin de peşine düşen birileri çıkar!..”

***

Bunları okuyunca Yıldız’ın bu şahıs hakkında 4 Mayıs 2021 tarihinde yazdığı “Bu ‘Efe’yi kim koruyor” başlıklı yazıyı buldum.

Ülkenin canına okuyan Ergenekon, Balyoz, OdaTV, Askeri Casusluk davalarıyla yaşanan “Birinci Silivri Trajedisi” dönemindeki kirli kumpaslara alet olan bir şahsın profilini ve o dönemin uygulamalarını “İbret-i âlem için” bir kez daha anımsamakta ve anımsatmakta yarar var.

***

“2008’de Erzincan İliç savcısıydı. Adı bir rüşvet işine karıştı. Dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı, İlhan Cihaner hakkında soruşturma başlatınca, ‘Erzincan Ergenekonu’ denilen kumpasta ‘Efe’ kod adıyla gizli tanıklık yaptı. Sadece İlhan Cihaner’i değil, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in de aralarında bulunduğu 14 kamu görevlisini ‘Ergenekoncu’ olmakla suçladı.

Ancak rüşvet soruşturmasından kurtulamayacağını anlayınca savcılıktan istifa edip Ankara’da ‘FETÖ’ bağlantılı isimlerle avukatlık yapmaya başladı.

2011’deki HSYK seçimlerinden sonra ise ‘Gizli Tanık Koruma Kanunu’ kapsamında estetik ameliyat oldu, Hakan Aslan adını aldı ve bu yeni kimliğiyle Keskin’e savcı olarak atandı.

17/25 Aralık operasyonuyla devran dönünce, HSYK kararıyla meslekten atıldı. Bu arada ‘Erzincan Ergenekon’u kumpasına bakan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, hakkında suç duyurusunda bulundu. Erzincan’daki mahkeme ‘kaçma şüphesi yok’ gerekçesiyle adli kontrol şartıyla serbest bırakınca da firar etti. Sonrasında hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 

15 Temmuz’dan sonra İzmir’de saklandığı ev tespit edildi. Kaçmaya çalıştı, bacağını kırdı, yakalandı ve tutuklandı. İtirafçı oldu.

Erzincan’daki dava dışında Ankara’da da hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla dava açıldı. 

Mahkemede ifadesi alındıktan sonra ‘delillerin toplanmış olması, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma ihtimali ve tutuklulukta geçirdiği süre’ dikkate alınarak adli kontrolle tahliye edildi. İtiraz üzerine yakalama kararı çıkarıldığında ise çoktan firar etmişti!..

Bir süre sonra Kuzey Makedonya’da olduğu anlaşıldı. Oradan Sırbistan’a geçerken sınırda yakalandı. Üzerinden Levent Öz adına düzenlenmiş sahte diplomatik pasaport çıktı. Üç ay şartlı hapis cezasına çarptırıldı. Ardından, nasıl olduysa, burada da izini kaybettirdi. Bunun üzerine o vakitler İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan şu tespiti yaptı:

‘Bunlar öyle bir örgüt ki, Büyükelçi’nin bütün çabasına rağmen şahsın firarı sağlanmıştır.’

Sonra?

Şubat 2020’de KRT’den Çağdaş Ulus, onun ‘İşkence gördüm’ diyerek Almanya’dan sığınma talebinde bulunduğunu ortaya çıkardı. Ulus’un aktardığı bilgiye göre kaçarken ayağının kırılması görüntülerini ‘işkencenin delili’ olarak sunmuştu.”

***

Müyesser Yıldız bundan sonra, o kişinin yeni marifetlerini ve dolandırıcılıklarını anlatıyor ve yazısını bir soruyla bitiriyordu:

“Sahi, artık yeri yurdu belli olduğuna ve oradaki dolandırıcılıkları da ayyuka çıktığına göre bu sözde savcı için neden hâlâ bir şey yapılmıyor?! ‘Korumaya’ devam mı?!”

***

Aslında Zekeriya Öz’ün “Osmanım” dediği şahıs ile bu kişi, Haham kılıklı Tuncay’la birlikte “Birinci Silivri Trajedisinin” unutulmaz kötü karakterlerinin başında gelir:

Türkiye bugünlere, böyle kişilerin kullanıldığı adice kumpaslarla, adım adım getirildi. 

Zaman zaman anımsamakta ve anımsatmakta yarar var!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları