Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Oğuz Güven haykırıyor - 1

14 Mayıs 2017 Pazar

Bütün ceberut diktacı yönetimler gibi AKP iktidarı da insanları hapse atarak susturacağını sanıyor...

Oysa her hapse atılan kişiyle birlikte Demokrasi ve Özgürlük haykırışları göklere yükseliyor.

Bakınız, sabahın köründe evi basılıp hapse atılan Oğuz Güven’in haykırışları da, bütün iç ve dış basındaki yansımalarına ek olarak, kimlerin ağzından dile getiriliyor ve nasıl ölümsüzleşiyor!

***

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin ağzından:

“Bir haberdeki başlık nedeniyle meslektaşımızın gözaltına alınması basın özgürlüğü açısından ciddi bir endişe yaratmaktadır. Medya üzerindeki baskının ne boyuta geldiğinin de bir yansımasıdır. Basına yönelik bu baskıcı tutum, Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştırmaktadır...

...Tüm yaşamı boyunca sadece gazetecilik yapmış olan Yönetim Kurulu Üyemiz, değerli meslektaşımız Oğuz Güven’in en kısa sürede serbest kalmasını istiyoruz.”

***

Basın Konseyi’nin ağzından:

“Artık kelimeler izleniyor, manşetler gözaltına alınıyor...

...Evinden gözaltına almak, totaliter rejimlere özgüdür.

Basın Konseyi olarak tüm gazetecilerin tutuksuz yargılanmasını, cezaya dönüşen uzun tutukluluk uygulamasının bir an önce sona erdirilmesini ve yeni soruşturmaların doğrudan gözaltı ve tutuklamalara başvurulmadan sürdürülmesini istiyoruz.”

***

Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın ağzından:

“Gözaltına alınan cumhuriyet. com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven serbest bırakılsın. Gazetecilik suç değildir.”

***

DİSK Basın-İş Sendikası’nın ağzından:

“Üyemiz Oğuz Güven önce hedef gösterildi sonra gözaltına alındı. Yandaş kalemlerin, polisin ve yargının kimden talimat aldığı ortada, arkadaşımız Oğuz Güven’i serbest bırakın. Cumhuriyet gazetesi emekçilerinin yanındayız. Susmayacağız.”

***

Uluslararası PEN’in ağzından:

“Türk medyasını özgür bırakın! Oğuz Güven en yakın zamanda serbest bırakılmalıdır. Türk medyası çok büyük bir baskı altında. Artık bitmeli.”

***

Uluslararası Basın Enstitüsü’nün ağzından:

“Polis, Oğuz Güven’i gözaltına aldı. Türkiye’deki gazetecileri özgür bırakın. Türk medyasını serbest bırakın!”

***

İfade özgürlüğü üzerine çalışmalar yürüten Article 19’un ağzından:

“Cumhuriyet Gazetesi internet portalı yayın yönetmeni Oğuz Güven bu sabah gözaltına alınarak hapisteki 12 meslektaşına katıldı. En yakın zamanda serbest bırakılmasını, Türk medyasına özgürlük diliyoruz.”

***

Ertuğrul Özkök’ün ağzından:

“CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmesine şu kadar gün kalmış. Brüksel’e giderken yanına alacağı gazeteciler bile belli olmuş... Dünya Yayıncılar Birliği’nin Durban’daki kongresine 3 hafta kalmış... Bütün dünyanın gözü Türkiye’nin üzerinde... Dünyadaki bütün gazetecilik ve medya örgütlerinin, insan hakları derneklerinin gözü Türkiye’nin üzerinde...

İşte böyle bir günde bir sabah uyanıyoruz... O ne... cumhuriyet. com.tr’nin genel yayın yönetmeni gözaltına alınmış...

İster istemez soruyorsunuz... Hangi akıldır bu arkadaş... İster istemez o komik cevabı veriyorsunuz... Üst akıl... Üst...

Ama hangi üst akıl... Nerede, hangi mahfilde, hangi Soros, hangi Washington, hangi Londra... Bütün üst akıl komplo teorilerini, mahfillerini alt alta yazın... Nerede bu üst akıl arkadaş...

Bak ben sana söyleyeyim... Burada... Türkiye’de... İstanbul’da, Ankara’da...
Adını siz koyun... Üst akıl mı.. Yoksa alt akılsızlık mı...”

***

Mehmet Y. Yılmaz’ın ağzından:

“... Bu, Türkiye’nin “hukuk devleti” olmaktan uzaklaşmakla yetinmediğini artık bir “kanun devleti” bile sayılmaması gerektiğini gösteren bir uygulamadır.

AİHM, AYM ve Yargıtay kararları bu konuda son derece açık.

Bunlara gerek kalmadan zaten kanunlarımızda da böyle bir ‘suç’ yok.
Ama yine de bir savcı talimat verebiliyor ve gecenin bir vakti bir gazeteci gözaltına alınabiliyor.

Şimdi bu gözaltını haklı çıkarmak için nasıl bir gerekçe üreterek Oğuz Güven’i ‘terörist’ ilan edeceklerini merakla bekliyorum.

Kuşkunuz olmasın ki şu anda sırf yazdıkları yazılar nedeniyle hapishanede olan, haklarında ağır cezalar istenen gazetecilere nasıl suç uydurdularsa, Güven’e de uydurabilirler.

Bu gidişle, hapiste değil, dışarıda bir gazeteci görürsek şaşırmamız gerekecek.
Birbirine tamamen zıt durumları ifade eden iki kelimenin bir arada kullanılmasına ‘oksimoron’ deniliyor.

Bu da Yeni Türkiye’nin oksimoronu olmalı: Özgür gazeteci!”

***

Hasan Cemal’in ağzından:

“Suçumuz gazetecilik!

Tek tweet’e 7 gün gözaltı.

Hükümet tetikçileri ve trollerin hedef gösterdiği Cumhuriyet internet sitesinin genel yayın yönetmeni Oğuz Güven gözaltına alındı.

Oğuz Güven hakkındaki gözaltı kararı 7 güne uzatıldı.
İşte böyle!

Cumhurbaşkanı talimatıyla, Başbakan talimatıyla şekillenen bir yargı düzeninde ne hukuk, ne özgürlük kalır.

Meydanlarda diktatöre hayır bayraklarıyla 2019’a doğru yürümek ve demokrasi için yüzde 49’u yüzde 50’nin üzerine çıkarmaktan başka çaremiz var mı?..”

***

CHP milletvekillerinin ağzından:

Barış Yarkadaş: “@cumhuriyetgzt Genel Yayın Yönetmeni @oguzguven_ de gözaltına alınan gazeteciler listesine eklendi. Oğuz Güven’le ilgili bir soruşturma varsa, bu savcılığa davet edilip ifadesinin alınması yoluyla yürütülebilirdi. Ancak ne yazık ki; anlayış değişmiyor ve gazeteciler evlerinden sabahın kör saatinde alınmaya devam ediliyor. Bu yöntem kabul edilemez.”

Selin Sayek Böke: “@cumhuriyetgzt tek adam rejiminin hedefindeyse, nedeni tarihine yakışır şekilde demokratik cumhuriyetin arkasında durmasıdır.”

Mahmut Tanal: “Cumhuriyet Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’e yapılan faşizan saldırıyı #protestoediyorum.”

***

Başta gazeteci ve medya yöneticileri olmak üzere, İkinci Silivri Trajedisi bağlamındaki haksızlık ve hukuksuzluklarla hapse atılanları unutmadığımızı, herkes için her zaman adalet istediğimizi belirtmek amacıyla yazdığım yazılar, bu biçimde hapse atılanların sayısı arttıkça, güncelleşiyor...

Ve ceberut iktidar bu uygulamalarla gittikçe zemin kaybettiğini fark etmiyor!
DEMOKRASİ İÇİN DİREN: HAYIR!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump hoş mu geldi? 7 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları