Elçin Poyrazlar

Türkiye'nin en güçlü kurumu

21 Ekim 2019 Pazartesi

Halkın gözünde en güçlü kurumların sıralandığı anketlere mutlaka denk gelmişsinizdir. Çoğunlukla ordu ve polise güven yüksek çıkar, siyasi partiler ve medya kuruluşlarına destek yerlerde sürünür.

Bu tür anketlerde güven algısı aslında kurumun etkinliği ve gücüyle bağlantılıdır. Oysa ülkenin sosyal kumaşında gerçek gücü elinde tutan görünmez bir kurum bu anketlerde hiç yer almaz. Soru formatında dilden dile aktarılan, koşullanma, sınırlanma, sansürlenme ve hırslanma biçimlerinde kendini gösteren akışkan, her ortama göre değişken, ama saat gibi işleyen bu kurumun adı “El Âlem Ne Der” dir.

AJAN GİBİDİRLER!

Her ailede en az mutlaka bir ajanı bulunur ve bunlar hayatlarını El Âlem Ne Der müfettişi olarak geçirir. Misyonları çevrelerindeki insanların, özellikle de çocuk ve gençlerin beynini yıkamaktır.

Kısaca EAND müfettişleri kendilerini en sevdiğimiz kişilerin kisvesine sokmayı ustalıkla başarır ve bizi bazen tatlılıkla bazen de zorbalıkla ikna eder. En basit bir örnekle lise mezuniyetinizde giymek istediğiniz giysi minidir ya da dekoltesi vardır.

Ailenizde konuşlanmış EAND müfettişi her kimse (kardeşlerden uzak akrabalara kadar geniş bir yelpazedir bu) hemen yetişir ve şu hipnotik cüm lelerle sizi alt eder: “Hacı anneannen çok üzülür kızım bunu giyme sakın. El âlem ne der!”

Özel bir gece için aldığınız giysi “neden hacı anneannenim ruh halini derinden etkiliyor ya da el âlem de kim ve bu bana neden söylendi” gibi çok bilinmeyenli denklemi düşünürken bulursunuz kendinizi. Soru olmayan bir soru geçmişten gelen tanıdık bir duyguya da dokunur sanki. Şaşkınlığınızdan faydalanan müfettiş evdeki diğer ajanları da çağırarak duruma el koyar ve koro halinde “El Âlem Ne Der” tekerlemesi söylerler. “Bana ne el âlemden” demeniz onları durdurmayacağı gibi daha da azdırır. Bin bir türlü çarpıtma, duygu sömürüsü, tehdit, yalvarma ile karşınıza bir duvar gibi dikilirler.

AHLAK ONLARIN İŞİ!

Düş kırıklığı yaşarsınız elbette. Ama sonuçta sosyal bir hayvansınız. Nereye kadar çevrenizdekilere karşı çıkabilirsiniz ki? Bir süre sonra “Evet bu da biraz açık bir giysi” diye düşünmeye başladığınızı görürsünüz. İşte EAND virüsü aktif hale gelmiştir.

Size giydirilmeyen o giysi içinizde ukde kalır. Bir süre sonra uzak bir akrabanızı kısa bir şortla gördüğünüzde zehrinizi akıtmak için “Tatlım bu biraz kısa değil mi? El âlem ne der babasız bir kızın bunu giymesine” lafını yapış tırıverirsiniz.

EAND giyim kuşam, hal tavır, eğitim, dostluk, sevgililik, iş hayatı, evlilik, düğün dernek, çocuk, aile politikaları gibi hayatın her aşamasında karşınıza çıkar daha doğrusu sizi hiç terk etmez.

EAND dini ve ahlaki konularda özellikle kadınları ve genç kızları hedeflese de “erkeklik” ve ekonomik güç dallarında da oldukça iddialıdır. Otobanda makul bir süratle aracınızla yolculuk ederken anırarak sizi sollayan kıytırık bir kamyon içinizde uyuyan EAND hastalığını bir anda zıplatabilir mesela.

O kadar güçlü ve gizlidir ki bunun bir kurum olduğunun farkına bile varmayız. Bir binası ya da açık adresi yoktur. Evler, haneler, okullar, üniversiteler, hastaneler, iş yerleri, eğlence mekânları demeden her türlü alana sızar.

BİR VİRÜS GİBİ YAYILIR

“Bu kim ki beni geçiyor? Bak nasıl da geçtim x marka lüks arabayı diyordur herif” türünden hayali diyaloglara, hatta halüsinasyonlara neden olur. Ve belki o gün bir yabancının ne düşündüğü olasılığına takarak gaza basarken ölürsünüz. Ama en azından EAND şerefinizi kurtarmış olursunuz.

Gösterişten iflas eden aileler, mutsuz evliliklerini sürdüren çiftler, zincirlerini kıramayan bunalımlı gençler, nefret ettiği okulda okuyup nefret ettiği işlere giden insanlar, kendini sürekli yetersiz hisseden kadınlar, cinsellikleri güdük kalan erkekler, yalancılar, sahtekârlar ve milyonlarca kapana kısılmışlar işte bu köklü EAND’nin üyeleridir.

Öyle yenilmez bir kurumdur ki EAND üyesi olduğunuzun farkına bile varmazsınız. Emdiğiniz sütten geçerek kanınıza girer, bir virüs gibi hücrelerinize dağılır, mahrum bırakıldığınız hedeflerinizden ya da başkalarının ne diyeceğini düşünerek vazgeçtiğiniz hayallerinizden beslenerek bir gün sizi de ajanlarından birine dönüştürür.

Ülkenin en gizli, civa gibi kurumu “El Âlem Ne Der”in gücü asla bir tesadüf değildir. 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları