Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İçinizdeki Koronavirüsü
Çin’den dünyaya yayılan koronavirüsünden çok korkuyorsunuz.
Sosyal medyada ‘Türkiye hasta ülkelerin kıskacında. Allah bizi korusun’ şeklinde kaynağı şaibeli haritalı paylaşımlar yapıyorsunuz.
Whatsapp grubunuzdan gelen mesajları araştırıp soruşturmadan doğru kabul edip diğer gruplarınızda yayıyorsunuz.
Televizyon ekranlarında konuşan uzman kılığındaki şarlatanların hastalığı önlemek için kelle paça çorba tavsiyelerini, tuzlu suyla gargara yapma önerilerini ve sirkeyle tüm vücudu yıkama hurafelerine inanıyorsunuz.
Bilim insanları yerine ortalığı velveleye veren medyayı dinlemek kolayınıza gidiyor.
COVID-19 olarak bilinen hastalığın virüsünün aslında öldürme oranının yüzde 2’den az olduğunu bilmiyorsunuz.
Uzmanların koronavirüsünün geçmişte SARS, MERS ve H5N1 (Kuş Gribi) kadar ölümcül olmadığını büyük olasılıkla 2021 sonuna kadar dünyada yetişkinlerin yüzde 40 ila 70’nin sıradan bir grip boyutunda bu hastalığa yakalanacağı yönündeki açıklamalarını dikkate almıyorsunuz.
Onun yerine komplo teoriler üzerinden ülkede para ve itibar kazanan çevrelerin bu virüsün ABD’li ilaç şirketlerinin aşı geliştirip satmak için, laboratuvarlarda imal ettiği zırvalarına inanıyorsunuz.
Ya da ABD’nin Çin’in büyümesine engel olmak için CIA’yi devreye sokarak hastalık yarattığına dininize inanır gibi inanıyorsunuz.
Ve yahut ABD ile Çin arasında başlayacak biyolojik savaşın ilk adımı olduğu bilgisini en önce siz alıyorsunuz.
‘Aman virüs bize bulaşmasın’ diye elinizi tahtaya sürüyor, bir yerlere çaput bağlıyor, çocuğunuzun alnına tü tü tü nazar duaları okuyorsunuz.
Siz bilimden çoktan vazgeçmişsiniz. Bunu kabul etmiyorsunuz.
Salgın hastalıkların hurafe, komplo teorisi ya da duayla önlenemeyeceğini anlamak istemiyorsunuz.
Sağlık sorunlarının ciddi, bilimsel yöntemler, eğitimli uzmanların çabalarıyla ve devlet düzeyinde önlemlerle aşılması gerektiğini hatırlamıyorsunuz. İnançlarınız sizi giderek hastalıklara açık hale getiriyor.
İnsan eliyle neden olmuş kazalarda, sağlık personelinin hatalarında, denetim eksiklikleri sonucu yaşanan hastalık ya da ölümlerde ‘Alın yazımız’ deyip kabul ediyorsunuz.
Kendini insan hayatına ve bilime adamış doktorları, bilim insanlarını, uzmanları ve araştırmacıları hakir görüyor, sizin korkularınızı sömürerek ekmek yiyen soytarılara prim veriyorsunuz.
Bilim her şeye çare olmayabilir, doğrudur.
Ama hurafeler ve yanlış bilgilerin zararı geri dönülmezdir.
İçinizdeki bilime sırtını çevirmiş virüs sizi yavaş yavaş öldürüyor. Hissediyor musunuz?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- Diğer oğlu da tutuklandı!
- 'Erken seçim' ve 'Demirtaş' yanıtı
- Görevlerine son verilmesi talebiyle dava açıldı
- İddia: Reza Zarrab Miami'de evleniyor
- Yılmaz Özdil kalp krizi geçirdi
- Oğluna sahip çıktı, Özel'e hakaret etti!
- İşte 2 milyon liranın aylık faiz getirisi
- ‘Öcalan istedi, heyete katıldı’
- Özel'den 'Beşiktaş Belediyesi' tepkisi!
- CHP, belediye operasyonlarına karşı kartını çekti