Elçin Poyrazlar

AB ile sıfır noktasına doğru

21 Temmuz 2023 Cuma

Fransa’nın popülist eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, 2007 yılında “Türkiye Avrupa değil, Küçük Asya’dır” demeciyle Ankara’nın Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı açık kampanya başlatmıştı.

İç politikaya oynarken AB içindeki politik zemini de kaydırmak isteyen Sarkozy, eski Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de derinden desteğiyle Ankara’ya tam üyelik değil, “imtiyazlı ortaklık, Akdeniz Birliği, Norveç Modeli” gibi alternatif seçenekler sunulması fikrini Avrupa’da iyice yerleştirmeyi başardı.

Bugüne kadar Ankara ile Brüksel arasında güya “tam üyeliğe aday ülke” görüntüsü seyircilerin salonu çoktan terk ettiği bir tiyatro oyunundan öteye gidemedi.

Her iki taraf da yükümlülüklerini diğer tarafa atarak tarihi bir projenin diri diri gömülmesini bilinçli politikalarla hayata geçirdiler.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu ay İsveç’in NATO üyeliğini Türkiye’nin AB üyeliği süreciyle ilişkilendirmesi bu köhne oyunun bir kez daha sahneye sürülmesine neden oldu.

RAPORDA KİLİT İFADELER

Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nin bu hafta hiç ret oyu almadan kabul edilen Türkiye raporunda Ankara’nın mevcut koşullarda üyelik müzakerelerine başlayamayacağının altı çizildi.

Raporda “AP üyeleri Türk hükümeti ve AB üye ülkelerine mevcut tıkanıklığı aşmak ve daha yakın bir işbirliğine gitmek için AB-Türkiye ilişkilerinde paralel ve gerçekçi bir çerçeve üstüne düşünme sürecine girmeleri çağrısında bulunuyor. Üyeler komisyona her iki tarafa da uyacak çerçevenin olası formatlarını düşünme çağrısını yapar” denildi.

Bu paragraftaki kilit nokta “paralel ve gerçekçi çerçeve” ifadesi.

AP ARKA ÇIKARDI

Türkiye’de insan hakları ihlalleri, basın özgürlüğü kısıtlamaları, siyasi muhalefete uygulanan gözdağı ve hapis cezaları, kadına yönelen sistematik şiddet, yargının siyasallaşması ve devlet mekanizması içinde giderek artan yolsuzluk bir çeşit rejime dönüşmeden önce AP, Ankara’nın üyeliğinin Avrupa başkentlerinin çekincelerine karşın en büyük destekçisi olmuştu.

Avrupa halklarının bir çeşit barometresi diyebileceğimiz AP, bugün Türkiye’ye tam üyelik hedefi dışında “paralel” işbirliği formatlarına bakılması tavsiyesinde bulunuyor.

Türkiye mevcut durum altında AB için güçlü bir NATO ülkesi, ticaret ortağı, göç ve Rusya konusunda yörüngede tutulması gereken bir oyuncu. Ama Avrupa’nın bir parçası değil.

AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, rapora ilişkin açıklamasında, AB üyeliğinin jeopolitik pazarlıkların sonunda elde edilemeyeceğini, bunu gerçekleştirmek için ülkede sürekli gerileyen temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü konusunda somut bir çaba harcanması gerektiğini söylemişti.

Ankara’ya teklif edilecek “paralel ve gerçekçi çerçevenin” nasıl bir paket içinde sunulacağı net değil.

Brüksel’den güneye doğru esen soğuk rüzgârlar Sarkozy’nin Türkiye için öngördüğü seçenekleri dahi mumla aratabilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları