Ebru Kılıçoğlu

Üzücü veda

07 Temmuz 2024 Pazar

Gündem Merih üzerinden kurulunca ister istemez sahada gerilim bekleyerek başlıyoruz maça. Özellikle de en radikalimizi bile bir anda “Bozkurt” altında birleştiren bir anlamsız bir cezadan sonra. Öyle olmuyor. Montella ilginç biçimde, verdiği taktiğe harfiyen uyan, teorisi 5-4-1 pratiği ise 4-6 olarak sahaya yansıyan bir dizilişle, sakin, oyuna hâkim bir takım yaratmayı başarmış. Kağıt üzerinde topla daha fazla oynayan taraf Hollanda. Ama bu Türkiye öyle olmasını istediği için.

Rakip kaleye gidebileceğinden emin olmadıkça kendi sahasını terk etmiyor Milli Takımımız. Neredeyse davetiyle “Böyle buyurun” diyor rakibine. Ama baş köşeye oturtmadan. Onlar tam da yerleşmeye kalkınca, “Benim şu karşı tarafta küçük bir işim vardı” diye ok gibi fırlayarak rakip kaleye gidiyorlar. Bu konuda çok becerikli değiller zira malum santrfor kenarda oturuyor! Ama bir duran topla başlayan atak devamında Arda ortalıyor ve Portekiz maçının “katili”, bu maçın “kahramanı” oluyor: Samet 35’te golümüzü imzalıyor.

Montella’nın planı 60’a kadar işliyor. Ancak teknik ekip yorulan takımın verdiği sinyalleri görmeyi reddediyor. Nitekim savunmadaki boşluğu affetmeyen Hollanda 70’te De Vrij ile beraberliği buluyor. Yetmiyor, 76’da Mert Müldür’ün de temasının olduğu pozisyonda Hollanda önde geçiyor. Montella neden sonra değiştiriyor yorulan oyuncularını. Güncellenen takımın içten çabası yetmiyor. Türk Milli Takımı alkışlarla eleniyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prens ve kral 20 Kasım 2024
Kimyasal bağ 11 Kasım 2024
Futbolcudan ötesi 9 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları