Şurası bir gerçek. Sezonun ilkyarısı tamamlanırken pek de kapanacak gibi gözükmüyordu puan farkı. Matematiksel olarak değil. Ancak ortaya konulan futbolun çok da umut vermemesiydi endişe. Bir “İstanbul masalı” çerçevesinde “bir varmış bir yokmuş” temposu hâkimdi Galatasaray’ın ruh haline. Ancak yine bir İstanbul takımının ev sahipliğinde rakiplerinin kaybettiği puanların rüzgârını da arkasına alarak masal gibi bir futbol oynadı G.Saray, Kasımpaşa karşısında. 4-2-3-1 dizilişinde eksikler çerçevesinde olabilecek en mantıklı kadro var sahada. Saracchi’nin sakatlanması sonucu gelen erken değişikliğin yarattığı moral bozukluğunu ise 7. dakikada gelen Feghouli’nin rakibe çarparak ağlara ulaşan golü düzeltiyor. Maçın ilkyarısında Kasımpaşa ne gelebiliyor G.Saray sahasına ne de zaten niyet ediyor. İlk yarıda iki de VAR kararı giriyor devreye. İlkinde 21. dakikada elle oynama kararı VAR’da incelenip penaltıya dönüşüyor. Ki bunu 22’de Adem gole çeviriyor. Diğerinde 41’de ofsayt kararı nedeniyle iptal edilen gol, inceleme sonucu skor tablosunda Adem’in 2. golü olarak yer alıyor. Kasımpaşa’daysa eksikler var; doğru ama sahadaki kadro o kadar kaderine razı, puan tablosundaki yerini o kadar kabullenmiş bir tablo çiziyor ki G.Saray’ın istediği futbolu oynaması şaşırtıcı değil. İkinci yarıya Kasımpaşa, biraz daha motive başlıyor. En azından G.Saray’ın bir yarı sahası olduğunu ve oraya da gidebileceğini hatırlıyor. Ancak çok ısrarlı olduğu söylenemez. Nitekim özellikle 60. dakikadan itibaren G.Saray, ağırlığını koyuyor oyuna. Muhtelif denemelerde de bulunuyor. Kaleyi teğet geçen bu pozisyonlar, yürek hoplatan cinsten değil ancak hepsinde de G.Saray, takımıyla ve taraftarıyla şampiyonluğu ne kadar istediğini bu maç özelinde fazlasıyla gösteriyor. Son düdük, 3 gollü ve 3 puanı G.Saray’ın hanesine yazarken zirvedeki yarışın tek tanımı kalıyor: Kıran kırana...