Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dijital derebeyler ve Metaverse’in toprak ağaları
Birçoğunuzun sevineceği bir haber vereyim: Kapitalizm öldü. Ancak yerine gelecek şeyi pek sevmeyeceksiniz: Dijital derebeylik.
“Gelecek” dedim ama çoktan geldi bile. Küresel ölçekte bir dijtial derebeylik sistemi içinde yaşıyoruz ve teknolojinin giderek artan kapsayıcılığı içinde dijital toprak ağalarının (evet, Metaverse’ten alınan araziler) çağdaş “serf”leri üzerindeki hükümleri de artacak.
90’lı yılların sonu ve 2000’lerin başında dünya için yaygın olarak kullanılan “küresel köy” kavramı meğer bugün oluşan dijital hükümranlığın ayak sesleriymiş bilememişiz.
Dijital derebeylik, kapitalizmin yarattığı ücretli çalışmayı, emek sömürüsüne dönüştürürken oluşturulan tüketim kültürüyle bu sömürüyü meşrulaştırmasından çok daha farklı bir anlam barındırıyor.
Çünkü kapitalist düzenin ana kolonu olan beyaz yakalı işçiler yani mavi yakalılardan farklı olarak içinde bulundukları finansal sistemle görece daha barışık olan sosyoekonomik sınıf, yapay zekâ başta olmak üzere hızla yaşamlarımıza girmekte olan farklı dijital yeniliklerle düzen içinde yaratılan “biriciklik” konumuyla artık vedalaşıyor.
En aşağı üç sözcükten oluşan iş tanımlarınız, gittiğiniz konserler, tiyatro oyunları, izlediğiniz filmler, iştahla paylaştığınız gurme yemekler o biriciklik hissini bir daha geri getiremeyecek.
Kendini “yaratıcı” olarak tanımlayan sektörlerdeki çalışanlar veya finans-kapital ilgili iş tanımlarıyla doğrudan veya dolaylı yoldan ilgili beyaz yakalılar yakın bir gelecekte yapay zekânın kendilerine “buyurduğu” işleri yapar duruma gelecek.
Yakın zamanda büyük gürültü koparan Hollywood grevinin bir ayağı da bu konumlanma sorunuyla ilgiliydi. “İşlerimizi kaybedeceğiz”, belki ama kesin olan şu: “İş tanımlarımızın getirdiği konumların yarattığı itibarı kaybedeceğiz.”
Bu kaybediş aslında bir illüzyonun ortadan kalkması, yani sınıfsal anlamda bir yüzleşme olanağı diyebiliriz.
Ancak bu durumda elde kalan, tüm alınabilecek gerçek varlıkların II. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan bir iki kuşak tarafından ele geçirildiği, ardıl kuşakların ise bireysellik propogandası ile sunulan “özelmiş gibi hissettiren tasarım” yaşamlara mahkum edildiği ve bunun artık yaldızı döküldüğü için sürdürülemeyecek borçlan, çalış, yine borçlan sistemiyle inşa edildiği gerçeği olur.
Bilirsiniz kapitalizm büyük buhran ve savaş sonrasında ekonomik büyüme ve kalıcı bir finans kapital birikimi için işçilerin, ürettiklerini satın alabildikleri bir ekonomik düzen oluşturmuştu.
Kim bilir belki benzer bir model borçlanma üzerinden oluşturulur.
Sırf çalışmayı anlamlı kılmak için borçlanmak! Tıpkı son yıllarda giderek yaygınlaşan mistik öğretilerdeki gibi. Ne dersiniz?
Ne de olsa çevre felaketleriyle gelen dijital derebeylik çağında temel gereksinimler dışında satın alınabilecek pek bir şey de kalmadı. Belki Metaverse’ten ufak bir arsa, bahçesinde domates, biber yetiştirmek vs...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- Mardin, Batman ve Halfeti'ye kayyum atandı!
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- AKP'den kayyum için ilk açıklama
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…