Cüneyt Arcayürek

Tehlike

17 Nisan 2015 Cuma

Aylardır Bay RTE güncel konuşmalarında sürekli vurguladığı başkanlık da başkanlık dayatmasına dünyadan çeşitli örnekler verdi vermesine de ne çare Saraylı’nın Türk işi dediği bu sistem ne mene bir şeydir bir türlü açıklayamadı.
Bu davranışındaki nedenin esrarı bir türlü çözümlenemedi.
Kafasındaki başkanlık modelini açıklasa tartışmalara konu olacak ve modelin cıvığı çıkacağından mı korktu, yoksa…
….toplumu öngördüğü adı ister tek adamı, ister diktatör olsun; sistemde bugünleri aratacak toplumu baskı altında tutacak kuralları açıklamak mı istemedi.

***

Yok canım. RTE’nin kafasında ülkeyi adeta satın alınan mal gibi evirip çevirecek tek adam olmak yatıyor. Adını da başkanlık koymuş, dünyadan örnekler göstererek bu saplantısının üstünü örtüyor.
Fakat son süreç; RTE dilinden düşürmediği saklı modeli Bay Başbakan’ın açıklayacağı başbakanlık kaynaklı söylemler hemen her çevrenin umudu ve beklentisi oldu.
Bay Başbakan da adeta bir Dostoyevski sanki, ünlü Karamozov Kardeşler romanına benzer bir eser yazıyormuş gibi; “Aldım kalemimi elime, seçim beyannamemizde açıklayacağım başkanlık sistemini yazmaya başladım” dedi.

***

Günlerdir beklenen an geldi.
RTE’ye benzeyeyim diye alabildiğine bağırarak halka seslenen konuşmasında Bay AD; beyannameye yazdığı “nasıl bir başkanlık” rejimini -yalakalar dışında varsa- coşku ile bekleyenlere şöyle açıkladı:
“Milletimizin teveccühüyle hazırlayacağımız özgürlükçü ve insan odaklı yeni anayasa ile seçimlerin istikrar üretebildiği, yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, demokratik denge ve kontrol mekanizmalarının öngörüldüğü, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı, ademi merkeziyetçi bir idare sisteminin güçlendirildiği, karar alma süreçlerinin hızlandığı, her türlü vesayetin engellendiği yeni bir siyasal sisteme geçebiliriz.”

***

Şimdi Türk işi başkanlık sisteminin ne olduğunu alaylı bir üslupla AD’nin açıklamasından öğrendin mi diye birbirine soran sorana.
Şu haklı soru derhal gündeme girdi.
Zira açıklamadaki rejimsel öğeler, örneğin “yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin” olmasının, yer almasının anlamı yok!
AD’nin başkanlık için öne sürdüğü gerekçelerdeki bu ve diğer demokratik öğeler parlamenter rejimde de sağlanabileceğine göre:
Ülkeyi allak bullak edecek, tek bir adamın insafına terk eden başkanlık rejimine gerek olmadığı gibi...
…daha da önemlisi ülkeyi tek bir adamın siyasal ve kişisel insafına kurban et-menin anlamı da gereği de zorunluluğu da yok tabii!

***

Dün akşam Tarafsız Bölge programına konuşan profesörler Ağrı olayları nedeniyle seçim güvenliği konusunu tartıştılar.
Ortaya çıkan çıplak gerçek; HDP’nin barajı aşması durumunda AKP’nin, başkanlığı içeren yeni anayasayı dayatamayacağı gibi tek başına iktidarını sürdürme olanağının da tehlikeye gireceğini gösteriyor.
Bu nedenle gerek PKK, gerekse devlet içindeki AKP’nin yeterli oyu almasını sağlamayı amaç edinenler Ağrı’ya benzer terör olayları icat edebilir ve bu terör olayları HDP’ye mal edilerek barajı aşması olasılığı tehlikeye atılabilir.
Oturumu yöneten Ahmet Hakan terör, silah, şiddet, şehit vs’ye asla meydan verilmemesini diledi, ama…
Hakan’ın dediği gibi HDP’nin şu veya bu nedenle barajı aşmasını istemeyenlerin yaratacakları olası terör tehlikesinden korkuya kapılmamak da olanaksız elbette!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları