Cüneyt Arcayürek

RTE Gider Bu Ülke Rahatlar!

10 Aralık 2014 Çarşamba

Saraylı seçilmiş cumhurun başkanı mıdır başbakan mıdır nedir?
Bu sorunun yanıtını bilen varsa parmağını kaldırsın.
Cumhurun başkanı desen değil, çünkü ayrımcı konuşmaları ve davranışlarıyla aksini kanıtlıyor.
Başbakan desen, başta rüşvet ve yolsuzluk olaylarından ve diğer pek çok icraatının sorumluluğundan kurtulmak için Saray’a kapağı attı, orada rahatladığını sanarak tepeden emirler yağdırıyor.
Din kurallarına ağırlık vererek din eğitimi şûrasına dönüştürülen şûrayı kimin bu gündemle topladığını artık aramaya da gerek kalmadı.
Şûraya gelen delegeleri kimin seçtiği de bir türlü açıklanmıyor.
Ama anlaşılıyor ki tepeden şûra hazırlıklarını ve katılacak delegelerin seçimini bile gözetleyen ve denetleyen biri var.
Kim ola ki demeye gerek yok: RTE!

***

Şûra öyle delege çoğunluğu ile toplandı ki; anaokullarında cennet cehennem nedir bebelere anlatılacak. Din dersleri ilkokulun bütün sınıflarına zorunlu ders olacak. Eğitimde insan hakları dersleri kalkacak.Osmanlıca zorunlu ders olacak ve...
...Tabii RTE’nin laik ve çağdaş bir cumhuriyet kurduğu için nefret ettiği Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerini anlatan Atatürkçülük dersinin içeriği RTE kafasına koşut biçimde değiştirilecek!
Öyle bir ME Bakanımız var ki, şûrada toplumsal tepkilere neden olan tavsiye kararlarına karşı hayır, olamaz diye karşı çıkan bir konuşma yapamadı.

***

Tavsiyekararları BakanlarKurulu’nda elealınacak. Hangisinin eğitimde yer alacağına hükümet karar verecekmiş.
Bu birkaç perdelik bir oyun.
Tepedeki ne istiyorsa hükümet o kararı alacak. O kadar!
Kanıt mı? Zorunlu Osmanlıca liselerde okutulacak mı okutulmayacak mı diye tartışadurun.
Tepedeki Saraylı ne tavsiye ne hükümet kararı dinliyor.
Çıkmış kürsüye; “İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecek” diye bas bas bağırıyor.
Bağırarak, hele bir dediğimi yapmayın da boyunuzun ölçüsünü göreyim diyen bir tavır içinde hükümete de emrediyor.
Bu emredene, “Ben ne dersem o yapılacak” diye demokrasinin bütün kurallarına meydan oku-yan bu adama, parlamento içi ve dışı muhalefet elbirliği ile “Sen kimsin yahu? Cumhurbaşkanı isen cumhurbaşkanlığını bil. Yok icraatın başında olmak istiyorsan istifa et o koltuktan” (neden) diyemiyor.

***

Saray’a kapanalı beri ülkeyi İslama dönüştürmekten başka hiçbir sorun yok kafasında.
Batı kaynakları hemen her alanda Türkiye’nin her yıl daha alt derecelere düştüğünü içeren anketsonuçlarını açıklıyor. Örneğin UNICEF, kadın cinayetlerini analiz eden bir rapor yayımladı. Acaba kadını ikinci sınıf sayan Saraylı kafası; bu anket dikkate alınarak önleyici bir program hazırlamayı düşündü mü?
Yoksa erkektir, kadını sever de, döver de, öldürür de diye o kaba anlayışla mı bu tür raporları dikkate bile almıyor?

***

Şu öve öve bitiremediği Osmanlı’nın Batı’ya oranla yüzyıllarca neden geri kaldığını acaba hiç düşündü mü?
Geç gelen matbaanın Türkiye’ye girişinden itibaren basılan kitap sayısı, Latin harflerinin kabulünden sonra basılan kitapların yüzde 5’ine erişemiyor bile.
Şu Osmanlıcayı öğrenecek de ne yararı olacak bir genç adama.
İlla ki öğrenilecek dediği Osmanlıca; Arapça, Farsça, aralarında birkaç sözcük Türkçe.
Dindar olmasını istediği gençlik mezar taşlarını okuyarak Osmanlı medeniyetini öğreneceklermiş gibisine laflar ediyor.
Batı’yla zıt gitmek bu şûranın temel amacıydı.
Bu saptamayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kaldırılmasını istediği zorunlu din dersleri kararına ters düşen tavsiye kararları doğruluyor.

***

ŞuSaraydüşkününebirseçimdesenyolcusun biz hancı diyebilsek!
Bu ülke rahat bir nefes alacak!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları