Cüneyt Arcayürek

Olası Gelişmeler... (25.03.2015)

25 Mart 2015 Çarşamba

Beştepe ile Başbakan yardımcısı arasındaki kavgaya bakıp oh nihayet birbirlerini yemeye başladılar diye sevinenler fazla umutlanmasın. AKP içindeki kavgayı yatıştırmak için RTE ile AD arasındaki Kısıklı zirvesi öyle ilginç gelişmeler göstermeye gebe ki...
...bir de bakarsınız çözüm sürecini adeta dinamitleyen Bay RTE, kabul buyurduğu bir heyeti nasihanın gelişmeler hakkındaki uzun açıklamalarını Merkez Bankası başkanının 130 sayfalık açıklamasını dinler gibi, dinledikten sonra...
...kameraların karşına geçer; siyasal istikrarı allak bullak eden açıklamalarını söylememiş gibi, sırıtkan bir yüzle Arınç-Saray tartışmasını “tatlıya bağladık” diyebilir.
Bu, birinci, yabana atılmayacak bir olasılık.

***

Arınç’ın açıkladığına göre, Başbakan’la AKP merkezinde buluşmuş ama Saray’a yönelttiği “Seni severiz ama bu ülkeyi bu hükümet yönetiyor” diye bağladığı sert eleştirilerine hiç ama hiç temas edilmemiş!
Oysa RTE’nin Kısıklı’daki evinde AD’nin isteği üzerine yaptığı görüşmeden ve içeriğinden haberi olmayan Arınç; cumartesi ve pazar günleri RTE’yi yine eleştirmeye devam etti.
Gözler hafta başında Bakanlar Kurulu’nda.
Arınç’ın açıklamalarını bakanlar nasıl karşıladı diye merak etmeye gerek kalmadı.
Zira Arınç; Bakanlar Kurulu’ndan sonraki açıklamalarında Allah vergisi kıvırgan, bir gün yanan, ertesi günü ateşi sönen üslubuyla Saray’a birkaç gün aralıksız sürdürdüğü sert açıklamaların sanki sahibi değilmiş gibi adeta günah çıkardı.
“Haşa” dedi. “Bizim liderimizdir. Halk kahramanıdır” diyerek bu kez de övmenin ölçüsünü kaçırdı.

*** 

Oysa anayasal kuralları anımsatarak RTE’nin sınır tanımayan davranışlarına karşı duran eleştirilerini savunabilirdi.
Böylece ne söylediklerinden döner ne de hükümeti savunurken ters düşerdi.
Şayet yürürlükteki anayasaya göre Cumhurbaşkanı’nın tarafsız kalacağını emreden sınırlı yetkilerle yetinmesi gerektiğini, zira anayasanın ülkeyi yönetme görev ve yetkisini hükümete verdiğini söyleyebilseydi kopan fırtınada tutanağı sağlam bir dal yakalamış olacaktı.
Ama Bakanlar Kurulu’ndan sonraki açıklamaları böyle sağlam bir temeli savunmak yerine kahraman dediği liderine aşka meşke dönüşen içerik aldı.

***

Hatta Saray’a ülke yönetiminden sorumlu hükümettir; düş artık yakamızdan diye yüklenme cesaretini gösterebilseydi, bugün aldığı sert eleştiriler yerine çoğu kesimin alkışlarını izleyebilirdi.
Fakat Arınç’ın cesaret sahiplerine özgü davranışla RTE’nin yüzüne gerçeği vuramadı.
RTE’nin Cumhurbaşkanı seçildiği gün “parlamenter sistemin bir daha geri gelmemek üzere kapandığını” ilan edebilmesine ses çıkaramadı.
Arınç mademki anayasal gerçekleri savunuyor:
Partisel duygulardan arınabilse; RTE’nin parlamenter rejimi bu denli aşağılamasına ve inkâr etmesine karşı çıkarak vekilliğe vedasını taçlandırabilirdi.

***

Başbakan şu sıra partisinde patlak ve-ren, ne kadar inkâr edilirse edilsin, büyük yara açan bu son olayları yatıştırmanın peşinde. Yapacakları basit.
İzleme heyetinin görevlerini kısıtlayarak,10 maddeyle mutabakatı uyutarak Saray’ın karşı çıkışlarını önleme hazırlığında!..
Ne şiş yansın ne de kebap! Uygulamaya çalıştığı politika bu.
İki arada bir derede başbakanlık zor zanaat!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları