Cüneyt Arcayürek

Görünen Köy…

13 Mart 2015 Cuma

Saray’da Bay RTE’nin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı kabulü, eski bir deyimle zevahiri kurtarmaktan başka bir şey değil.
Zevahiri kurtarmanın sözlükteki karşılığı ise Saray’daki brifing adı verilen buluşmanın gerçekte içerdiği anlamını şöyle açıklıyor: “Bir işi gereği gibi değil, yapılıyor dedirtmek için üstünkörü yapmak, görünüşü kurtarmak!
Saray ile Merkez Bankası arasındaki faiz tartışmasına uygun, ortak bir çözüm bulmak amacıyla zoraki bir buluşma.
Zira Başçı’nın 130 sayfalık izlediği ve izleyeceği mali ve ekonomik politikalara karşı Saray’ın açıklaması, toplantının Cumhurbaşkanı’nın anayasa gereği devlette uyumu sağlamak görevini zahiren yerine getirdiğini kanıtlamak için düzenlendiği izlenimi veriyor.

***

Özetleyelim: Başkan Başçı, Saray’ın ısrarlı dayatmasına boyun eğilerek faiz indirilirse doların yükseleceğini ve enflasyonu olumsuz etkileneceğini brifingde yineledi.
…Saray ise brifingden sonraki açıklamasında, faiz konusundaki görüşünde değişiklik olmadığını, toplantıda, faiz ve üretime yönelik hassasiyetleri üzerinde durduğunu ifade etti.
Açıklamadaki istikrar ve güvenin sürdürülmesi temennisi ise faiz konusundaki temel anlayışına fasa fiso örtü!

***

Başbakan’ın ekonomiden sorumlu kurumların başkanlarıyla yaptığı toplantı sonunda, Merkez Bankası’nın faiz konusunda izlediği politikaların onaylandığı kamuoyuna duyuruldu.
Merkezin izlediği politikaları böylece hükümet politikası olarak aynen benimsediğini açıklamış oldu.
Bu açıklama Saray brifiginden bir gün önce yapıldı. Merkez Bankası’nın izlediği politikaları hükümetin de aynen benimsediğini ilan ettiği, brifingten önce Saray’a duyurulmuş oldu.
Hükümetin bu açıklamasının bir başka anlamı var.
Anayasal görevleri arasında ekonomiye yön vermek gibi bir görevi olmayan Saray’a faiz ve dolar politikalarıyla ilgili dayatmalarına uyulmayacağını duyurmaktı ama…
….daha bugünden kendini başkan ve yasama ile yürütme erklerini tepeden buyurduğu emirleri yerine getirmekle görevli sanan bir cumhurbaşkanı.
Eşi görülemeyen öyle bir cumhurbaşkanı ki yasama organına İç Güvenlik Yasası’nı öyle veya böyle çıkarmalarını emrediyor.
Hakan Fidan olayında hükümeti bir yana atan Bay RTE, şimdi de hükümetin sorumluluğunda olan ekonomiye müdahaleden de öteye emreden bir davranış içinde.

***

Başbakanlığı döneminde savcılığını üstlendiği Ergenekon sözde darbe korkusuyla uydurma disketlerle Hava ve Deniz’de komutan, eğitmen yokluğuna bilerek neden olan gelişmelerde düğmeye basan kimdi Allah aşkına? Bay RTE değil miydi?
Şimdi bu davaları kışkırtan, özel yetkili savcı ve hâkimlerle özel mahkemeler kuran kendisi değilmiş gibi, bugün bu davalardaki sorumluluğu başkalarına yıkıyor.
Son günlerde aslı astarı olmayan kızına suikast palavrasının peşine takıldı. Başbakan Yardımcısı Arınç’a suikast diye ortalığı karıştırdılar.
Bu da uydurma belgelerle beslenen bir iktidar palavrası çıktı.
Dün de bugün de toplumsal istikrarı, güveni sarsan olaylar yaratıyor ve sonra başkalarını suçlayarak kenara çekiliyor.
Bugün kendini anayasa tanımaz ilan eden bu cumhurbaşkanı,Türk işi başkan-diktatör olursa neler yapar düşünebiliyor musunuz?..
O gün maazallah gelirse hayırlara vesile olmayacağı bugünden belli.
Görünen köy kılavuz ister mi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları