Cüneyt Arcayürek

Dünden Bugüne Bakış...

25 Ekim 2014 Cumartesi

AKP iktidarı bir yandan çözüm süreci adı altında terörizme teslim olmanın koşullarını yerine getiriyor.
Öte yandan polisi, Pensilvanya’nın emrinde darbe yapmaya hazırlanan yargının yanı sıra görev aldığını iddia ederek AKP’nin kapıkulu yapan yasal, idari önlemlere başvuruyor.
Terör eylemlerine dayanarak öne sürülen dayatmaları bugüne dek onaylayan hükümetteki teslimiyet şu olası sonuçları akla getiriyor:
Şu ya da bu içerikteki koşul ve kurallarda ülkenin bölünmesini sağlamak ya da anayasada, örneğin Cumhuriyeti kuran iki milletten birinin Kürtler olduğunu kayda geçirerek devlete yeni, ortak bir biçim vermek!

***

Gözle görünür duruma ulaşan bu olasılıklara cumhurbaşbakanlarının; tek devlet, tek millet, tek bayrak ifadelerine bakarak omuz silkenler, nedense Kürt hareketinin başladığı günden bugüne dek geçirdiği başarılı ivmelere AKP hükümetlerinin başarılı hamleleri gözüyle bakıyorlar.
Oysa bu saftirikler:
Öcalan’ın PKK’nin ilk terör eylemini başlattığı zamandan bugüne dek geçen süreçte Kürt milliyetçiliğinin aldığı mesafeyi gözden geçirebilseler...
...o günlerde terörist başı, katil, cani diye ilan edilen İmralı’dakinin, bugün çözüm sürecinin olumlu yürümesi adı altında oluşturulan sekretaryayla daha sonraki günlerde dayatacakları koşulların pazarlığı aşamasına geldiğini nedense görmek istemiyorlar.
Dünkü devlet indinde cani, katil; bugün müzakereleri yürütecek sekretaryada beş kişiyle temsil ediliyor; görünen o ki bu sekretaryanın alacağı kararlar ancak Öcalan’ın onayı ile yürürlüğe girecek!
Devlete son dayatması, Kandil’den de sekretaryada bir temsilcinin bulunması ve bugüne dek ülkede barışı sağlayacağını söyleye söyleye Kandil merkezli PKK+İmralı bileşkesinin terör dayatmaları karşısında aciz kalan AKP hükümetlerinin sonuncusu AD hükümetinin de Öcalan’ın bu sondan bir önceki dayatmasına olumlu yanıt vermesi, elbette güçlü bir olasılık.

***

İmralı+Kandil ve onların siyasal uzantısı HDP’nin hükümetleri köşeye sıkıştıran ve istedikleri sonuçları alan her hamlelerinde PKK’yi kullandılar.
Son olarak kentleri cehenneme çeviren, onlarca ölüme neden olan Kobani bahaneli PKK teröründe olduğu gibi, her terör eylemini hükümeti isteklerine olumlu yaklaşmaya zorlamak için tehdit öğesi olarak kullandılar ve aciz hükümetler, ülkeyi iç savaşa kadar götürecek PKK tehdidi karşısında dün de bugün de her kezinde yelkenleri indirdiler.
Çözüm sürecinin yasaya bağlanmasını aylarca dayattılar ve hükümet, çözüm sürecine hukuksal bir içerik veriyoruz diye, İmralı’dan HDP’ye dek süregelen yasa da yasa dayatmasına boyun eğdi.
İleride öne sürecekleri koşulların ilk adımlarını, bu yasaya dayanarak kurulan sekretaryanın oluşmasını başararak attılar.

***

Ülkenin geleceği karanlık ama bu hükümet şimdi de polis gibi jandarmayı da tümüyle ele geçirmenin peşinde.
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, habere göre Başbakan AD’ye bir mektup yazmış; askeri hiyerarşiye göre yapılandırılan jandarmanın politize olacağını, Doğu ve Güneydoğu’da, sınırlarda güvenlik krizine yol açacağını bildirmiş.
Devleti polis devletine dönüştürmekte olan hükümet; jandarmayı da polis gibi kendi emrine almaktan vazgeçecek mi; AD, bu konudaki inadından eski ve yeni patronu RTE’yi vazgeçmeye ikna edebilecek mi, tabii kuşkulu.

***

Dış politikadaki bütün yanlışların mimarı, bir numaralı sorumlusu olan kişi; Yüce Divan’dan kaçmak için Cumhurbaşkanlığı’na sığınan RTE ile, hele bu şimdilik yüzde 50’lerde görünen seçmenle iç ve dış hiçbir konuda aydınlığa ulaşmanın olanağı yok!
Bu ülkenin iki siyasal gücünden biri; iktidarı bütün kurumlarıyla avucunun içine alıyor, ölünceye dek “şef”, ülkenin demokratik rejimini dikta rejimine dönüştürüyor.
Diğeri, Melih Aşık dün köşe yazılarından birinde; “zaman bize anlatıyor ki” dedikten sonra:
Şu gerçeği, yaşanan örnek olaylarla yadsınılması zor gerçeği anımsatarak şöyle tamamlıyor:
“Kılıçdaroğlu CHP’nin başına bir misyonla gelmiştir. O misyon partiyi kimlik ve ilkelerinden saptırmak, başta Kürt devleti olmak üzere ABD’nin büyük projeleri önünde engel olmaktan çıkarmaktır.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları