Cüneyt Arcayürek

Değişen Bir Şey Yok!

03 Ekim 2014 Cuma

Parti lideri gibi de değil, hâlâ bir başbakanmış gibi bugünlere dek ülkeyi dış ve iç politikada içinden zor çıkılır bir duruma sürüklediğini... …
...tabii kendini överek (üstelik Bakanlar Kurulu sıralarında bugünün yasal başbakan, otururken) bir cumhurbaşkanı ağırlığında değil, hâlâ siyasetin tek egemeni içeriğinde bir cumhur-başbakan tavrıyla savunan öven bir konuşma yaptı.
IŞİD’le mücadelede gösterdiği yol ve yöntemlerin sorumluluğunu omuzlayarak üstlenen Başbakan AD de, Suriyeli Kürtleri savunmanın koşullarını HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile sözüm ona açıkça değil, zımnen pazarlık ediyor.
Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan PKK’nin kardeş terör örgütü PYD’yle destek konusunda konuşabileceğini ima ediyor.

***

Yukarıdakinin başarısız politikalar nedeniyle bir türlü iktidardan indiremediği Esad’a karşı bu hükümet PYD terör örgütünü yönlendirme çabasında.
Hükümetin Meclis’ten MHP ve AKP oylarıyla geçireceği tezkerenin gizli amacının Esad olduğu gibi bir anlam ve soru ortaya çıkıyor.
Nitekim Başbakan AD, Güneydoğu Kürt milletvekilleriyle yaptığı toplantıda soruyu yanıtlıyor: Tek tezkere hazırlığında, Suriye ile Irak’ı birbirini besleyen tek bir sorun olarak gördüklerini belirtikten sonra, “Esad rejimi ortadan kaldırılmadığı sürece IŞİD’le mücadele sonuç getirmez” diyor
Bu, açıkça Esad ortadan kaldırılmadıkça IŞİD’le mücadele sonuç vermez demek!

***

Bir cumhurbaşkanı şayet devlette paralel yapının tehlike olduğunu hâlâ bir başbakan üslubuyla söyleyince, belki daha önceleri görülmeyen, bir cumhurbaşkanı konuşurken ilk kez muhalefet sıralarından müdahalelere tanık olundu. Önceki gün RTE bu konuya değinirken “Daha önce aklın neredeydi?” diyen sesler duyuldu.

***

Dünden bugüne hükümet icraatını savunan, öven ifadeler yineleyen bir cumhurbaşkanı ilk kez 1 Ekim’de Meclis’in açılış konuşması yapıyor ve ilk kez konuşması cumhurun değil, hükümetin sözcülüğünü yaptığını içeren yorumlara neden oluyor.
RTE’nin tek amacı, 2015 seçimlerinde hükümet ve Cumhurbaşkanlığı olanaklarını kullanarak partisinin 330’un üzerinde vekil kazanmasını sağlamak!
O zaman bugün elindeki tek adam yetkileri yetmiyormuş gibi, başkanlık sistemini çoğunluğuna dikte edecek ve bu içerikte anayasa değişikliğini derhal onaylayarak cumhurun başkanı olduğunu ilan edecek!
7 yaşındaki aile vesayetindeki çocuğa ve ortaöğretimdeki kız öğrencilere türban giydirmeyi demokratik özgürklük diye yorumlayan bir anlayış, üstelik bir de cumhurun başkanı olduğunu kabul ettirirse artık laik eğitim dahil laik Cumhuriyeti yok etmek, cumhuriyeti dinci bir kıvama sokabilecek daha neler yapabileceğini artık siz hesap edin!

***

Üstüne üstlük RTE rejimine karşı sarılacak tek sopa CHP’deki örneğin türbanın ilkokullara kadar inmesine karşı aldığı da değil, alamadığı tavrı da izledikten sonra...
Bilmiyorum artık RTE’nin bu konudaki özgürlük anlayışına karşı ne diyebilir, ne yapabilirsiniz!
CHP’yi bu konuda savunmanın zorluğu genel başkanla, halka partinin ne kadar dine karşı olmadığını anlatmakla görevli Bekaroğlu nam zatın açıklamalarında.
ME Bakanı ilkokullarda da türbanı serbest bıraktığını açıklayınca, Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “yazık çocuklara” demekten başka, laik eğitimin canına okunduğuna değinen tek bir cümle söylemedi.
Genel Başkan Yardımcısı Bekaroğlu ise milli eğitimin onca çözüm bekleyen sorunu varken partinin bu tartışma içinde olmayacağını açıkladı.

***

Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün partisi, laikliğin savuncusu olduğunu iddia eden CHP de laik eğitimi savunmayı üç beş oy uğruna es geçerse..
....RTE tepemizde başkan da olursa, Batı’da dillere düştüğü gibi, “Türkiyeyi İslama doğru iten daha çoook adımlar atar”!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları