Cüneyt Arcayürek

Çökertme!

02 Nisan 2015 Perşembe

Ya başsavcı ya da bir savcı. Çağlayan Adliyesi önünde, altıncı katında daracık bir odada-ki can pazarlığını “suhulet içinde ve can kaybı olmadan” çözümleneceğini umut ettiğini söylüyor.
Doğru veya yalan, odada savcıyı ellerini bağlamış, ağzına sesini çıkarmaması için bandajlamış iki terörist Berkin Elvan cinayetini işleyen polislerin açıklanmasını dayatıyorlar. Dokuz saat arabulucular orta bir yol bulamıyor. Savcı öldürülüyor...
Ahmet Şık’ın teröristlerden biriyle yılın gazeteciliğine aday telefon görüşme-sinde de ortaya çıkan Elvan’ın katilleri olduğu iddia edilen polislerin isimlerini açıklamak ya da bu polislerden birini olay yerine getirip teröristlerin dayatmalarını bir bakıma yerine getirmek bu kadar zor muydu?
Teröristlerin isteklerini yerine getirecek bir yargı yolu bulunabilir, savcının yaşaması sağlanabilirdi. Ola ki teröristler de öldürülmeden ele geçer ve... güya çok iyi korunan adliye sarayına girişlerinden tutun da bu eyleme örgütsel bir amaçla neden giriştikleri öğrenilirdi.

***

Şimdi tanık aranıyor.
Ne yararı olacaksa?
Elvan cinayeti, adları yüzleri saklanan polislerin soruşturması ve muhakemesi süratle sonuçlandırılsaydı, kamuoyu vicdanında yer eden Elvan cinayetiyle, doğru ise söyledikleri, iki terörist bu eylemden ola ki vazgeçebilirdi.
Ama şu soru akıllardan hiç çıkmıyor.
Yargıdaki bu gevşeklik mi desek yoksa sanık polisleri örnekleri bilinen olasılıkla küçük cezalarla kurtarmak çabası mı desek; bu olasılıklar işte en sonunda Elvan cinayeti dosyasıyla görevli olmaktan başka hiçbir suçu olmayan savcı Mehmet Selim Kiraz’ın yaşamına mal oldu.
Bu her açıdan trajik tablonun üstü çoğu izlediğimiz gibi, savcı ve teröristler zaten öldü diye üstü kapanacak mı yoksa gelecekte benzeri olayların yaşanmaması için ağır aksak işleyen yargıdan polisi neşter atılacak mı?
İç güvenliği sağlayacağım diye polise hâkim kararı olmadan gözaltı, meskenlerde arama, sokakta hiçbir neden göstermeden insanların üstünü arama ve hatta terörist sandığı birini öldürme yetkisi veren bu iktidardan, bu tür dramatik olayların yaşanmaması için bugünden güvence altına alacak önlemler beklemek abesle iştigal etmek demektir.
Bir cenaze töreni, üç-beş neden... İktidarın yalaka TV’lerden elinden geleni yaptığını iddia eden açıklamaları... Savcının teröristlerce yargılanarak infaz edildiği bu olayın dosyası kapatılacaktır.

***

Türkiye savcı cinayetiyle sarsıldı: Aynı gün karanlıkla boğuştu. Bu iktidarın himayesi altında gerçekleşen, komutanları beş yıla yakın haksız yere cezaevlerine tıkan Balyoz davasında 36 beraatla sevinmeyi denedi.
Rüşvetin, yolsuzlukların, yalanın üstünü örttüğü için -Mehmet Altan’ın harika yorumuna göre- özde değil sözde Müslüman Bay RTE’nin başkanlık ihtirası anlayışı, mantığını örtmüş…ülke baştan aşağı karanlıkla boğuşuyormuş, günlük hayat felce uğramış umurunda değil içeriğinde yorumlar yapıyor.
Hatta seçmeni ya 400 vekil verirsiniz yoksa referanduma giderim ha diye tehdit etmekle meşgul.
Beraberindeki Enerji Bakanı da elektrik kesintisinin nedenlerini dış geziden telefon konuşmalarıyla saptamaya çalışıyor.
Başbakan’ın ise savcı olayı ile söyleyecek bir şey bulamayınca başvurduğu ilk çare bu konudaki haberleri yasaklamak!

***

Ekonomi çıkmazda. Sanayi üretimi düşüyor. İşsiz sayısı artıyor.
Dün de elektrik sistemi... Yaşam durdu.
Konunun uzmanları elektrik dağıtımının yandaşlara peşkeş çekildiği bir ortamda yaşananları “normal” buldu.
Elektrik sistemi değil yanlızca AKP iktidarı Türkiye’yi çökertti!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları