Cüneyt Arcayürek

Balık Baştan...

16 Mayıs 2013 Perşembe

Cumhuriyet-i Recebbiyenin saltanat sevdalı Başbakanı, RTE; Esadın Türkiye sınırlarını aşarak 51 insanımızın ölümüne, milyarlarca maddi zarara neden olan Reyhanlı saldırısına sırtını çevirdi.

\n

Medyamızın makul ve makbul bulduğu mazeretini giderayak özetledi:
Amerikan’ın ulusal yararlarını Ortadoğu’da koruyacak taşeronluk görevini veren ve Arap kardeşleriyle sımsıcak ilişkiler kurma olanağı bahşeden; Başkan
Obama’nın siyahi yüzünü hele bir öpeyim, ondan sonrası Allah kerim, dedi ve...
... Milliyet’teki habere göre özel uçağına eşlik edecek, aralarında halkımızın tanıdığı 25’i çok ünlü 50’nin üzerinde işadamından, cımbızla seçtiği sayısı açıklanmayan gazetecilerden oluşan, tabii Cumhuriyet-i Recebbiye’ye yaraşır heyet-i kebir ile yola çıktı.

\n

***

\n

Başbakan’ın bu kadar büyük çapta işadamı heyetiyle Washington’a teşriflerinin nedeni ne ola ki sorularını medyamız; Beyaz Saray’daki görüşme gündeminde yer alacağından söz edilen ABD ile aramızdaki serbest ticaret anlaşmasının Türkiye’ye olumsuz etkilerinden söz eden haberlerle yanıtlıyor.
Ne var ki, konu serbest ticaretse ve bu nedenle ticaret erbabı işadamlarının gerekli temaslarda anlaşmanın olumsuz etkilerini Amerika’ya anlatacakları varsayılıyorsa...
... kuzum lütfen söyler misiniz: Bu konunun bakanları, olmadı uzmanlar neden heyette yer almıyor?
Oysa amacı başka.
Amerikalı dostlarına, medyasına;
“Medyanın yazdıklarına muhalefetimizin söylediklerine kulak asmayın. İşte gerçek Türkiye!
Ticaretimizi sanayimizi elinde tutan dev işadamları, basın özgürlüğüne ilişkin kurallarıma biat eden basından temsilcilerin heyetime katılmaları AKP iktidarını (ve tabii beni) desteklediklerinin kanıtı değil mi?” diye racon kesiyor.
Tabii başta Beyaz Saray ve Amerikan medyası yutarsa!

\n

***

\n

Giderken soruları yanıtladı ve yine büyük devletin büyük başbakanı olmaktan söz etti.
Esad’ın sınırları aşarak halkımızı can evinden vuran saldırısını değerlendirirken; “
Büyük devletler, provokatif hadiseler karşısında soğukkanlılığını muhafaza edebilen, aklıselimle hareket edebilen devletlerdir” dedi.
Tabii, bu yüksekten atan açıklamanın ardından; toplumda saldırı karşısında eli kolu bağlı olmanın yarattığı düş kırıklığını örtme gayretiyle; saldırının altında kalmayacağını, er veya geç faillerine bedelini misliyle ödeteceğini ek bir cümleyle söyledi.
Pekâlâ ama; olayın faili Esad’ın emrindeki örgütlerin içerideki işbirlikçilerle Reyhanlı’ya, sınırlarımızı aşarak saldırması savaş nedeni değil mi?
Bir ülkenin başka bir ülkenin sınırlarını aşarak topraklarına, insanlarına böylesi kanlı bir saldırı gerçekleştirmesinin savaş nedeni olmadığını kaydeden bir başka örnek yok tarihte.
Birinci Dünya Savaşı’nı bir suikast tetikledi. Nazi Almanyası; Polonya’ya 1939’da saldırırken güya Polonya askerlerinin Almanya sınırlarına tecavüz ettiği gerekçesiyle İkinci Dünya Savaşı’nı başlattı.
Esad saldırısı bal gibi savaş nedeni.
Böyledir de; savaş sözcüğü uzağından bile geçmeyen büyük devlet adamı RTE’ye son açıklamalarının ardından Şam’dan anında onur kırıcı karşılık geldi:
RTE’de Suriye ile savaşacak güç ve cesaret yok!

\n

***

\n

Gazetelerin spora, daha çok futbola ayırdığı bir değil, üç dört sayfada günlerdir Türk futbolunun ve futbolcusunun riayet edemediği evrensel etik kuralları, futbolculara yakışmayan eylemlerle davranışları sergileyen, yorumlayan manşetlerle haberlerden geçilmiyor.
Şampiyonun yenildiği Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonraki olayları futbol otoriteleri, kulüp başkanları eleştiriyorlar.
Oysa üzüm üzüme bakarak kararır atasözünü anımsayana rastlanmıyor.
Futbol sahaları bu ülkede siyasal, toplumsal alanda yaşananların tıpkısı.
Futbolcuları, birbirine düşman kulüp başkanlarını suçlamayalım.
Bu ülkede her alanda olduğu gibi futbolda da huzursuzluğun kol gezmesinin nedeni; tek başına iktidar olmanın sorumluluğunu sindiremeyerek, her vesile muhalefete, yazara, çizere düşman gözüyle saldırarak örnek olan Başbakan RTE!..

\n

***

\n

Balık baştan kokuyor.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları