Seçimler yaklaştıkça genel seçimin karakteri içinde bulunan siyasal partiler arası tartışmalar ne yazık ki kendisini gösteriyor.

İYİ Parti lideri Akşener, salı günkü grup toplantısında “Bu mücadele hiçbir kaprise, hiçbir şahsi hırsa, hiçbir koltuk hesabına feda edilemez” dedi. 

Ankara’daki siyaset yorumcuları bu uyarının aslında Kılıçdaroğlu için yapıldığını, bir kısım yorumcular da bu mesajın genel siyasete yönelik olduğunu belirtiyorlar.

Bu sütunlarda birçok kez belirttik. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen ucube “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”nden ilk seçimde kurtulmak gerekiyor. Bu konuda yapılan en önemli girişim 6’lı masanın oluşturulmasıdır.

6’lı masa bugüne kadar çok önemli aşamalar kaydetti. Önemli projeler yarattı. Siyasal açıdan ve düşünce açısından büyük emekler verildi. Tüm bu nedenlerle 6’lı masanın bireysel hesaplardan kurtulması gereklidir. Bu başarıldığında en önemli demokratik görev yapılmış olur.

En birinci öncelik seçimin kazanılmasıdır. 6’lı masanın genel oy durumuna göre CHP yüzde 25 ve İYİ Parti yüzde 14 oy oranlarıyla toplam yüzde 39’u buluyor. Diğer 4 partinin toplam oyu iyimser bir tahminle yüzde 10’dur. Siyasetin doğası gereği bu seçim oranları kuşkusuz kararlarda etkin olacaktır, olması gerekir. Bu oranlar önemli olmakla birlikte asıl önemli olan 6 farklı siyasi düşüncenin bir araya gelme iradesidir. 

“Bireysel hesaplar” sözünün anlamı nedir ve ne amaçlanıyor? Ülkeyi yönetmek için bugüne kadar yapılan çalışmalar ve verilen emekler boşuna mı gidecek? 

Bugünün en önemli görevi en büyük partiden en küçük partiye kadar tüm liderlerin 6’lı masanın yürümesi için gayret göstermeleridir.

Açıkçası ülkeyi yönetmek için bir araya gelen 6’lı masa liderlerinin bugüne kadar yaptıkları çalışmalar ve emekler boşa gitmemelidir. Geçen hafta ilan edilen hedefler büyük bir çalışmanın, büyük bir emeğin sonucudur.

Bugün Türkiye’nin dayandığı Cumhuriyet felsefesi tehlikededir. Cumhuriyetin temeli olan anayasanın ilk dört maddesi tehlikededir. 

Başta basın özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlükler tehlikededir. 6’lı masa hayat pahalılığından kıvranan halkın, hakkını alamayan kimselerin, adalet bekleyen binlerce kişinin, ataması yapılamayan on binlerce gencin umut kapısıdır.

6’lı masa liderleri bugünlerde daha serin kanlı olmalı, duygulardan uzaklaşmalıdırlar. Bilinmelidir ki AKP siyasal iktidarının en çok görmek istediği, 6’lı masanın çekişme içine girmesidir. Bu nedenle 6’lı masa liderlerinin önemli kararlarında birbirlerine danışmaları gerekir. 

Örneğin Kılıçdaroğlu türban konusunda girişimde bulunmadan önce konuyu 6’lı masaya getirip onların görüşünü alsaydı çok daha iyi olurdu.

6’lı masanın hiç yoktan nedenlerle itibar kaybetmesi ve giderek dağılma sürecine girmesi büyük tarihi sorumluluğa neden olur. Masayı şu ya da bu nedenlerle dağıtan kim olursa olsun Türk siyasal tarihine sadece kendi çıkarlarını düşünen bir siyasetçi olarak geçecektir.