Her yıl olduğu gibi yine bu hafta tüm dünyada “Dünya Disleksi Farkındalık Haftası” olarak kutlanıyor.
Uzmanlar disleksinin hastalık olup olmadığı konusunda hala ikiye ayrılıyor olsa da, yıllardır Onlarla çalışan bir eğitimci olarak çok net söyleyebilirim ki;

Onlar ÇOK ÖZEL BİREYLER.

Onlar normal ve normalin üstünde zekâ düzeyinde.

Onlar üst seviyede bir öğrenme kapasitesine sahip.

Onların performans zekaları sözel zekalarından daha yüksek.

ONLAR HASTA DEĞİL. ONLAR SORUNLU DEĞİL. ONLAR DİSLEKSİ. BELKİ DE BİRER DAHİ.
DİSLEKTİKLER ZEKA GERİLİĞİYLE ETİKETLENEN SİSTEM MAĞDURLARI

Türkiye´de yalnızca ilkokul çağındaki dislektik çocuk sayısı 1 milyonun üzerinde. Bunlar sadece fark edilip teşhisi konanlar. Çünkü öğrencileri tek tip öğrenme modeline mahkum eden eğitim sistemimiz Onların farklı ve çok özel bireyler olduğunun fark edilmesine olanak tanımıyor. Bu özel çocuklar farkedilmediği  gibi, öğretmenleri  ve ebeveynleri tarafından çoğu kez zekâ geriliğiyle karıştırılarak ya okuldan uzaklaştırılıyor, ya da sistemin dışında bırakılıyor. Öz benlikleriyle ilgili olumlu bir imaj geliştirebilmeleri için erkenden harekete geçilmesi gereken bu çok özel bireyler yazık ki başarısızlık duygusuyla erken yaşta tanışıp kendilerine dair olumlu bir algılama geliştirmekte zorlanıyor.  

ÇOCUĞUNUZUN DİSLEKTİK OLUP OLMADIĞINI NASIL ANLARSINIZ?

Dislektik çocuk uzaklık ve derinlik algılamakta sıkıntı yaşar. Bu nedenle çevresindeki eşyalara istemeden çarpar. Sağı solu ayırt etmekte zorlanır ve yön tayin edemeyebilir. Kelimeleri sıralayıp cümle oluşturmakta güçlük çeker ve bu yüzden bir konu hakkında fikrini iyi ifade etmekte zorlanır. Günler aylar veya çarpım tablosu gibi sıralı ezber gerektiren konularda sıkıntı yaşar. Önce ve sonra, dün ve bugün gibi kavramları karıştırır. Okumayı öğrenirken zorluk yaşar. Çünkü okurken harfleri, satırları veya sözcükleri atlar. Harfleri ve  rakamları ters algılar. D harfini b harfi gibi, 6 rakamını 9 gibi, 3 rakamını E harfi gibi görebilir. Yaşadığı bu sıkıntı benzer sesleri de birbirine karıştırmasına sebep olur. Soba yerine sopa, kova yerine kofa diyebilir. Çocuğunuz bu  özelliklerin birçoğuna uzun süredir sahipse ve bu sebeple öğrenme zorluğu yaşıyorsa bir uzmana görünmesinde fayda var.

 
TARİHE DAMGASINI VURAN ÜNLÜ DİSLEKTİLER

Çocuğunuzun disleksi olduğunu öğrendiğinizde; Onun çok özel bir birey olduğunu, kendine uygun öğrenme yollarına ulaşması ve içindeki gizli yeteneğe odaklanması durumunda mucizeler yaratabilecek olduğunu asla unutmayın. Disleksinin yarattığı tüm zorluklara rağmen bunu başararak tarihe damgasını vuran dünyaca ünlü dislektik dâhiler bunun en güzel örneği.  StephenHawkings, Albert Einstein, Mozart, Thomas Edison, Walt Disney, Leonardo da Vinci, Winston Churchill, heykeltıraş Rodin,  Alexander GrahamBell, Agatha Christie,Beethoven, Carl Lewisve ve daha pekçok isim.

GELECEK YAZI: DİSLEKTİKLERİ SINIFTA KAZANMANIN YOLLARI