Yaklaşık 3 ay önce evimin balkonundaki küçücük saksının üzerine dişi bir kumru gelip oturdu. Birkaç hafta boyunca oradan erkek kumruya seslenip durdu. Çağrıldığını duyan erkek kumru ağzında çalı çırpıyla gelip durdu, dişi olan da o çalı çırpıyı büyük bir özenle gagasıyla ördü ve kendine sağlam bir zemin oluşturdu. Ancak gelin görün ki aylardır ortada ne yumurta var, ne de başka bir şey!

Gelip gidip orada oturuyorlar…

Gelip gidip orada uyuyorlar…

Gelip gidip orada buluşuyorlar.

Adeta benimle birlikte yaşıyorlar. Sonunda anladım ki ben onlara kendilerini güvende hissettirdim ve onlar da orayı yuvaları olarak benimsediler. Hala orada yaşıyorlar. Birlikte yaşıyoruz.
 

*     *     *     *
 

Kalamıştan geçiyorsanız yat limanı durağında sağ koldaki trafik ışıklarına bir bakın. En üst lambanın önündeki o minnacık alana bir kuşun çalı çırpıdan yuva yapıp oturduğunu göreceksiniz. Adeta orada yaşıyor aylardır. O da yumurtlamıyor!

Hem mahallelinin ev sahipliğinden hem de trafik ışığının verdiği sıcaklıktan olsa gerek, orayı yuvası gibi benimsemiş…

Uçup gelip orada oturuyor…

Gidip gelip orada uyuyor…

Uçup uçup orada soluklanıyor.
 
KENDİNİZİ NEREDE GÜVENDE HİSSEDİYORSANIZ ORASI SİZİN YUVANIZDIR

Onları izlediğimde bir kez daha anladım ki, kendinizi nerede güvende hissediyorsanız orası sizin yuvanızdır.

Zaten o yüzdendir ki… Evi müteahhit yapar, yuvayı insan.

O yüzdendir ki ev kirasını ödediğiniz, kapı pencere ve duvardan ibaret mimari bir yapıdır… Kapısında ekmek sepeti, penceresinde perdesi asılıysa yuva olur.

Eve fast food sipariş edilir, yuvada çorba kaynar.

Zaten o yüzdendir ki, evi dozer yıkar, yuvayı insan.

Ev yıkılır yenisini bulursunuz, yuva yıkılır hayatınız değişir.
 

*     *     *     *
 

İşte Darüşşafaka da böyle bir yuva, şu anki 958 öğrencisi, ve binlerce mezunu için.

155 yıllık tarihiyle Türkiye’nin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenmesi olan Darüşşafaka da böyle GÜVENLİ bir yuva, sadece Onlar için değil, tüm Türkiye için.

BU YIL DA DARÜŞŞAFAKA'NIN 155 YILLIK YEŞİL KAPISINDAN 120 YENİ ÇOCUK GİRECEK

155 yıldan bu yana anne veya babası hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz çocukları ailelerinden emanet alıp okutarak ülkemizin sanat, siyaset, edebiyat, müzik, bilim dâhilerini ve büyük ticaret dehalarını yetiştiren Darüşşafaka Cemiyeti bu yılki sınavını dün Türkiye genelinde 21 noktada gerçekleştirdi.

Başvuran öğrencilerin ve ailelerinin yol paralarını, hatta gerektiğinde konaklama bedellerini bile karşılayan cemiyet, sınavı geçen 120 yeni öğrenciye gerekli mali durum ve sağlık kontrolünü yapacak ve her yıl olduğu gibi bu yıl da Darüşşafaka’nın 155 yıllık yeşil kapısından 120 yeni öğrenci içeri girecek.
 
DARÜŞŞAFAKA'DA KİŞİLİK EĞİTİMİNDEN YANA OLAN İLKELİ BİR EĞİTİM ANLAYIŞI VAR

Annesi veya babası hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz 4.sınıf öğrencilerinden sınavla seçilen ve 8 yıl boyunca o öğrencilere tam burslu, yatılı, İngilizce ve üstün kalitede eğitim olanağı sunan Darüşşafaka Eğitim Kurumları eğitimde fırsat eşitsizliği mağduru olan her ailenin, her öğrencinin hayali.

Türkiye’nin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenmesi olan Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın benimsediği eğitim anlayışını anlatmak aslında oldukça zor. Zira orası bir okuldan çok daha fazlası.

Türkiye’nin dört yanından gelen farklı kültürdeki onlarca çocuğun; aynı çatı altında aynı bilgiyle, aynı görgüyle, aynı kültür ve deneyimle donatılabilmesinin en temel sebebi kurumun tam anlamıyla bir kişilik eğitiminden yana olması ve şehir kültür gözetmeksizin insanı en yüce değer olarak kabul etmesi.

Eğitim ilkelerinin ustaca düzenlendiği Daçka’da öğrencilerin kendini her konuda değerli hissettiği, deneyip yanılarak, araştırıp sorgulayarak, sunum yaparak, yaşayarak kendini gerçekleştirdiği sade yalın istikrarlı bir eğitim anlayışı var.
 
ÜLKENİN VE BAĞIŞÇILARIN DAÇKAYA SARSILMAZ BİR GÜVENİ VAR

Bu yüzdendir ki her yıl Darüşşafaka Giriş Sınavı’na Türkiye’nin dört yanından başvuru yağıyor. Ülkemizde anne veya babası hayatta olmayan 13bine yakın 4. Sınıf öğrencisi var. Bu yıl Darüşşafaka

Giriş Sınavı’na başvuru sayısı 3bine yakın!

Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na başvuran öğrenci sayısının bu denli yüksek olmasının en büyük nedeni şüphesiz ki ülkemizin ve toplumun Darüşşafaka Cemiyetine ve Darüşşafaka Eğitim

Kurumlarının eğitim anlayışına olan sarsılmaz güveni.

Sosyal sorumluluk bilinciyle ve duyarlı bağışlarıyla 155 yıldır Darüşşafaka’yı ayakta tutan bağışçı kişi ve kurumların, bağışlarının nereye nasıl gittiği konusunda her daim şeffaf ve güvenilir geri bildirim alıyor olması da güveni her daim taze tutan bir diğer önemli etken. Bağışçı sayısının geçtiğimiz yıl 47 bine çıkması bu sarsılmaz ve yıkılmaz güveni doğrular nitelikte.
 
3 BİNE YAKIN ÖĞRENCİ BU MARŞI SÖYLEMEK İÇİN HABER BEKLİYOR

Böyle bir kurum..Böyle bir tarih..Böyle bir eğitim anlayışı. Bugün 28 Mayıs 2018… Ve ülkenin dört yanından sınava giren 3bine yakın annesiz veya babasız 4. Sınıf öğrencisi bu kültürün marşını,

Darüşşafaka marşını yeni eğitim öğretim döneminde hep bir ağızdan söylemek için haber bekliyor.

Darüşşafakalıyız biz.

Yurda nur saçar bilgimiz.

İlmin yolunda rehber olacak

Bu yuva evladıyız.

Varol sen her an

Şefkat yuvamız.

Bu yurt uğrunda çarpan yürekle

Hep sana bağlıyız biz.

Bu yurdun her köşesine

Dağılırız hep sevinçle.

Kalplerde iman, gözlerde ateş

Hep sana bağlıyız biz.

Senin uğruna

Canımız feda

Yüreğimizden kopan seslerle

Ant içmişiz sana biz.