Sapanca’da bacakları ve kuyruğu kesilerek katledilen ve tüm Türkiye’yi yasa boğan 2 aylık yavru köpek.

Cinsel organının içine silikon sıkılarak vahşice katledilen yavru kedi…

Arabaya bağlanıp sürüklenen 6 yaşındaki köpek..

Eyüp’te tecavüze uğrayan kedi…

Dilimizin söylemeye, elimizin yazmaya elvermediği yürek yakan daha niceleri.

Avrupa’da evcil köpekler otizmli çocukların terapisinde kullanılıyor, ülkemizde uzmanlar çocukların psikologlar yerine hayvan barınaklarına götürülmesini öneriyor. Yani onlar insan denen canlının kendine yönelik olan insanlık dışı eziyetlerine rağmen insanlığa karşılıksız, koşulsuz sevgisini vermeye devam ediyor.

DÜNYADA HAYVANLARI KORUMA YASALARININ DETAYLARI İNANILMAZ

Tüm dünyada yasalar onları koruyor. İngiltere’de hayvan satışı yapmak için öncesinden lisans almak şart. Lisans almak yetmiyor. Yasalara uygun davranmayı sürdürmek de lisans almak kadar önemli. Zira en küçük bir şikayette lisanları ellerinden alınıyor.

Norveçte ise petshop açmak en zor işlerden biri. Fransa’da hayvan satışı çok az sayıda petshoplarda yapılıyor.

Almanya’da bir hayvanın 1 sene içerisinde yapacağı doğum sayısı bile yasalarla sınırlanmış durumda.

İsviçre ise hayvan haklarının en çok korunduğu ülke. Öyle ki, sosyal olan hayvanların tek başına beslenmesi yasak. Mesela bir balık beslemek istiyorsanız onu 1 adet balık olarak alamıyorsunuz. Yasalara aykırı. Sosyalleşerek yaşayabilen yegane varlık olan balığın yanına en az 1 balık daha almanız gerek. İsviçre’de ayrıca daha önce bir hayvan sahibi olmamış kişiler önceden bir sertifika alarak o hayvana bakabileceğini ispatlamak zorunda.

Tüm bu ülkelerde hayvan istismarına sadece para cezaları değil , paraya dönüştürülemeyen hapis cezaları mevcut. Mesela Avusturya’da bu cezaların belirleyiciliği eyaletlerin yetkisinde. Her eyalette; hükümetten, üniversitelerden ve hayvanları koruma derneği yetkililerinden oluşan bir konsey var ve eyalette hayvanlara işlenen suçlara dair öncelikli kararlar bu konsey tarafından veriliyor.

ÜLKEMİZDE KANUNEN YETKİLİ KURUM ORMAN VE KÖY İŞLERİ BAKANLIĞI

Ülkemizde geçtiğimiz aylarda yeniden düzenlenen hayvan haklarını koruma yasası önceleri bir nebze umut oldu ama yazık ki beklentileri karşılayamadı. Yasada hayvanlara işlenen suça dair hapis cezasının alt sınırının 4 ay olması, 2 yılın altında hapis cezalarının para cezasına çevrilebilmesi ve kanunen yetkili kurumun Orman ve Köy İşleri Bakanlığı olması hem söz konusu yasanın işlevselliğinin düşük olduğunu, hem de caydırıcı bir nitelik taşımadığını doğrular nitelikte.

Konuya ilişkin yasanın yeniden düzenlenmesi beklenirken bazı illerimizde küçük dostlarımızın yaşama tutunmasına dair akılcı ve yapıcı çözümler üretiliyor. Tüm ülkeye örnek teşkil edebilecek olan uygulamalardan ilki İzmir’den geldi.

BUCA BELEDİYESİNDEN TÜM ÜLKEYE ÖRNEK TEŞKİL EDEN UYGULAMA

İzmir’de Buca Belediyesi hayvana şiddet olayına dur demek için Türkiye’de ilk olan bir uygulama başlattı. İzmir Buca Belediyesi; DİSK Genel İş Sendikası ile imzaladığı ve 150ye yakın işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesine “Bir hayvana eziyet ettiği mahkeme kararıyla kesinleşen işçinin iş akdinin tek taraflı feshine ve tazminat ödenmemesine” dair bir madde koydu.

İlerleyen zamanlarda diğer memur sözleşmelerine de aynı maddeyi koymayı ve bu uygulamayı tüm Türkiye’ye yaymayı hedeflediğini söyleyen yetkilileri desteklememek ve alkışlamamak elde değil.

Çünkü dünyada otorite kabul edilen sosyologlara ve psikologlara göre;

Hayvana şiddet bir kişilik bozukluğu…

Hayvana şiddet uygulayan insan aynı zamanda potansiyel bir katil…

Karşısındaki canlının savunmasız olduğunu bile bile ona işkence eden ve bundan haz alan insanın toplum için ciddi bir tehlike unsuru.