Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

Finlandiya Eğitim Sistemi ile Köy Enstitülerinin İnanılmaz Benzerliği

14 Ocak 2017 Cumartesi

İskandinav ülkelerinin eğitim sistemleri son yıllarda dünyanın en iyi eğitim sistemi olarak biliniyor. Şüphesiz ki özellikle Finlandiya. Her yıl gittikçe daha fazla yabancı delegasyonlar Finlileri ziyaret ediyor ve bu başarının ardındaki filozofiyi inceliyor. Hatta eğitime Finlilerden %40 fazla bütçe ayırmasına rağmen lise terk oranı Finlilerden %30 fazla olan Amerikalılar bile eğitim sisteminde Finlilerden aldığı ipuçlarıyla yeni düzenlemelere gidiyor.

Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı da başta Finlandiya olmak üzre gelişmiş bazı ülkelerde uygulanan eğitim sistemlerini okullarımızda hayata geçirmeyi planlıyor. Peki neden? Geçmişimizde Dünya’da benzeri görülmemiş bir örnek oluşturarak Türkiye’nin 1940’lardaki kültür yaşamına damgasını vuran KÖY ENSTİTÜLERİ gibi olağanüstü bir başarı hikayemiz varken TC Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri neden adeta talan edilmiş eğitim sistemimizi onarmanın çözümünü önce kendi geçmişinde ve tarihinde aramak yerine başka bir ülkenin eğitim modelinde arıyor?

Hele geçmişimizdeki bu başarının her detayı onca gıpta ettiğimiz Fin Eğitim Modeliyle neredeyse birebir aynıyken !

BUGÜNE DEK BİRÇOK YABANCI AKADEMİK İNCELEME VE ARAŞTIRMAYA KONU OLAN KÖY ENSTİTÜLERİ BİZİM YENİ EĞİTİM SİSTEMİ ARAŞTIRMALARIMIZA KONU BİLE OLAMIYOR

Tamamen Türkiye’ye özgü bir eğitim projesi olup bugüne dek yabancı birçok akademik inceleme ve araştırmaya örnek olan Köy Enstitüleri neden bizim bugünkü inceleme ve araştırmalarımıza konu olamıyor, anlamak mümkün değil.

Üstelik Köy Enstitülerinin sadece birinde değil tümünde yapılan çalışmalar, yenilikler, resmi düzenlemelere dair bilgi belgelerin tümü, hatta eğitim kadrosunun anıları bile titizlikle tutulup bugüne dek saklanmışken.

KURULUŞ MÜCADELELERİ BİLE NEREDEYSE AYNI

Fin Eğitim Modeliyle Köy Enstitüleri arasında öylesine inanılmaz benzerlikler var ki düşündükçe kendi geçmişimiz yerine Fin Modeline hayranlık duymamıza üzülmemek elde değil. Kuruluşlarındaki mücadeleleri bile neredeyse aynı.

Fin Eğitim Modeli tüm yoksulluklara, imkansızlıklara ve hatta elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek kuruluyorken Köy Enstitüleri de 2.Dünya Savaşı’nın Türkiye’yi dar bir kıskaca aldığı en zor dönemde ekonomik sıkıntıların, yetersiz endüstrinin, pahalılığın, karaborsanın olduğu en sancılı dönemde kuruluyor.

Her ikisinin eğitim programı da insanı bilgiye kültüre boğan, öğrenmeyi merak, araştırma, eleştirme ve sorgulamayla gerçekleştiren, gerçek rehberin bilim olduğu eğitim anlayışını benimseyerek kurgulanıyor.

Her ikisinde de okullar arası farklılık değil eşitlik ve dayanışma var.

Her ikisinde de öğrenciyi kucaklayan içine alan bir sistem var.

Her ikisinde de ast-üst ilişkisi yerine birlikte iş başarma anlayışı, “hesap sorma” yerine “hesaplaşma” anlayışı var.

Her ikisinde de eğitim ilkelerinin ustaca düzenlendiği ve tam anlamıyla bir kişilik eğitiminden yana olan bir eğitim anlayışı var.

Her ikisinde de din, dil, cins, ırk ayrımı gözetmeksizin insanın en yüce değer olarak kabul edildiği, herkesin gücüne göre bir ödevi ve görevi olduğu ilkesine dayalı olan, fonksiyonel bir örgütlenme üzerine kurulu bir sistem var.

Her ikisinde de öğrencilerin deneyerek, yanılarak, araştırarak, sorgulayarak, düşünerek, yazarak, sunum yaparak, yaşayarak kendini her konuda değerli hissettiği, sade yalın istikrarlı bir eğitim anlayışı var.

Şimdi eğitim bilimcilere, toplum bilimcilere ve başka ülkelerin eğitim sistemlerini araştırıp ülkemize uyarlamaya çalışan bakanlarımıza soruyorum.

Finlandiya Eğitim Sistemi ile geçmişimizin olağanüstü başarı hikayesi Köy Enstitüleri; kuruluşundan işleyişine dek birbirine bunca benziyorken, zamanın yabancı delegasyonları Köy Enstitülerinin olağanüstü başarısını incelemek araştırmak için onca çalışmalar yapmışken ve en önemlisi Köy Enstitülerine dair bilgi ve belge bolluğu bunca fazlayken çözümü dışarıda aramak neden?

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

23 Nisansız çocuklar 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları