Kandırılmış olanın hiç kanmayandan daha haklıymış gibi olduğu, çocuktan katil yaratıldığı, masum iyi insanların günahsızca katledildiği, tüm değerlerin ve inançların birbirine karıştığı bir ülkede hala “dünyayı, insanlığı, ülkemizi eğitimin kurtaracağı”nın bitmez tükenmez ümidiyle yaşıyoruz.

Ancak gel gör ki; 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan büyük çaplı operasyonlardan en çok etkilenen alanlardan biri yine eğitim. Yeni kararlar, tanıdık olmayan uygulamalar, bilinmez süreçler ve dahası bir günde alınıp ertesi gün tebliğ edilen, bir sonraki gün yine değişkenlik gösteren bazı kararlar.

Gerçi biz 11 yılda 13 kez eğitim sistemi değişen ülkenin çocukları olarak buna antrenmanlıyız! Ancak bayram tatilini de çıkardığınızda ilk ve orta dereceli okulların açılmasına sadece 12 iş günü kaldığı bugünlerde artık o antrenmanlı vatandaş bile panikte. Vakit öyle daraldı ki herkes bu sıradışı kararlar silsilesinde aceleye gelip her an bir haksızlığa uğramaktan, kurunun yanında yanan yaş olmaktan korkuyor. Nerden bakarsanız bakın eğitimde de zor bir yıl bizi bekliyor. Özellikle bu hafta; alınan pek çok kararın neticelenmesinde etkin rolü olan önemli haftalardan biri. Hatta kimi uygulamalar için son viraj.

KAPATILAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞVURULARI BU HAFTA START ALDI, AMA HALA KILAVUZ YOK!

Bilindiği üzre, açığa alınan 16bine yakın personel ve lisansı iptal edilen 21 bin öğretmen yeni eğitim dönemi için 15 bin sözleşmeli öğretmen ihtiyacını doğurdu. Alınan sözleşmeli öğretmen başvurularının KPSS puanına göre sıralanmasına, sonra da yüz yüze mülakatla komisyon tarafından elenmesine karar verildi. Adayların yeterliliğini ölçen ve 10 gün kadar önce başlayan mülakatlar bu Cumartesi günü sona eriyor.

Kapatılan okullardaki 138bin öğrencinin yaklaşık 5bini kapatılan askeri liselerin öğrencileri. Öğrencilerin bu konuda haykırışları, isyanları gerek sosyal medyada gerek resmi kurum kapılarında sürerken ve açıkçası bizim de askeri liselerimizin çöküşüne içimiz yanıyorken diğer yandan o konuda da resmi süreç işliyor. Geçtiğimiz hafta tasdiknamelerini alarak okullarından ayrılan öğrencilerin nakil komisyonlarına başvuruları bu hafta bitti. SBS ya da TEOG puanlarıyla fen ve sosyal bilimler lisesi dışındaki okullara nakil yaptırabilecek olan öğrencilerden başvuru yapmayanların yerleştirmesi öğrenciden bağımsız olarak puanına göre yapılacak. Zaten yeterince mağduriyet yaşayan askeri lise öğrencilerinin son başvuru tarihini kaçırmamış olmasını diliyorum.

Ajandamızdaki bir başka önemli tarih TEOG öğrencilerini ilgişendiriyor. 2.nakil dönemi başvurularının bu hafta bitmesiyle birlikte TEOG çocukları için bu hafta 3.nakil dönemi başvuruları başlıyor.

Bir diğer başvuru süreci startını ise kapatılan üniversitelerin öğrencileri alıyor. 65bin öğrenci üniversiteye kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanla, o yılki ÖSYS puanlarına göre tercih yaparak yeni bir üniversiteye yerleşecek. Tercihler dün başladı ve hafta sonu sona erecek ancak bu yazıyı yazdığım şu dakikalarda ortada hala bir tercih kılavuzu yok!

YÖK’ün en sık değişkenlik gösteren ve sürüncemede kalan kararları; kapatılan 15 vakıf üniversitesinde okuyan 65bin çocuk için aldığı kararlardı. Süreç böylesine süratli işlerken ve tercih için sadece 3 günleri varken tercih kılavuzunun hala yayınlanmamış olması bu öğrencileri 2.kez mağdur etmiş oldu.

Dileyelim; özellikle bu haftası önem arz eden “Eğitimdeki OHAL süreci” kurunun yanında yaş yanmadan, hiçbir öğrenci ve öğretmen haksızlığa uğramadan sağlıklı şekilde tamamlansın. Herşeye rağmen yine de dileyelim ki; dünyayı, insanlığı, ülkemizi eğitim kurtarsın.