Barış Pehlivan
Barış Pehlivan baris.pehlivan@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Soylu'nun dilindeki türkü

27 Mayıs 2021 Perşembe

Türkü dinlemeyi seversin sen :)” notuyla geldi. Belli ki, bir mesajdı bu.

Şu nakaratı dinleyince anladım: 

“Sivaslıya doğruluk yeter / Çalışkan’ın izinden gider / Eğilmeden bükülmeden hey / Her zaman hak yolunda gider.” 

Hazırsanız, bilinmeyen o türkünün öyküsünü dinleyin.  

Şimdi...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Sedat Peker’e verilen polis korumasıyla ilgili Habertürk TV ekranında suçladığı isimler vardı. Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Özgür Taşdemir onlardan biriydi. Şu an ihraç edilmişti. Ama daha kısa süre öncesine kadar İstanbul’un en kritik polis müdürlerindendi. 

FETÖ Borsası’nda kazandığı paralara, ByLock’tan aldığı rüşvetlere, kapattığı dosyalara dair onlarca suçlama vardı hakkında. 

Ama sanki bir el hep onu koruyordu. O elin dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan olduğu konuşulurdu. Taşdemir’i “manevi oğlu” gibi gördüğü söylenirdi. 

Devletin nikâh şahitliği

Özgür Taşdemir, 2017’de Habertürk TV spikeri Benan Kepsutlu ile evlendi. Düğünde önemli isimler nikâh şahidiydi. Hayır, gelin Kepsutlu’nun mezun olduğu Yeditepe Üniversitesi’nin kurucusu Bedrettin Dalan ile çalıştığı Habertürk’ün tepe ismi Kenan Tekdağ’dan bahsetmiyorum. 

Üç kişi daha vardı. 

Şu an tartışmaların göbeğinde olan Mehmet Ağar oradaydı... 

Bugün Anayasa Mahkemesi üyesi olan İrfan Fidan oradaydı... 

Bugün Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı’na sürülen Mustafa Çalışkan oradaydı... 

“Devletin” şahitliğinde yapılan işte bu evlilik şiddet nedeniyle kısa sürede sona erdi. 

Tam da burada hatırlayalım: İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan ile İçişleri Bakanı Soylu’nun yıldızı hiç barışmadı. Buna rağmen uzun yıllar koltuğunu koruması, yakın olduğu Berat Albayrak’a bağlandı. “İstanbul Emniyet’i demek Cumhurbaşkanı Erdoğan demek” sözü de hep fısıldandı durdu. Ancak bu mücadeleyi Soylu kazandı, Çalışkan görevden alındı. Bugün Emniyet’te pasif bir koltuğa oturtuldu. 

Demem o ki... 

Süleyman Soylu’nun “Peker’e yakın” gösterdiği Özgür Taşdemir’in yanına Mustafa Çalışkan’ın ismini de eklemesi tesadüf değildi. 

Çalışkan ile ilişkisi de türküde

Evet, şimdi gelelim türküye... 

Nasıl bir kendisini sevmekti ki... 

İstihbarat Müdürü Özgür Taşdemir görevdeyken kendi adına bir türkü yazdırdı ve okuttu. Haliyle, sözleri polis müdürünü yerlere göklere sığdıramıyordu. “Demir dağları eriterek gelmişler Orta Asya’dan / Oradan gelir Taşdemir namı / Özgür’dür, atalarının nam saldığı Anadolu gibi” deniyordu. 

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’la ilişkisini de vurgulayan türküde şu sözler de dikkat çekiciydi: “Çalışkan’ın kardeşidir, yarenidir / Yıkılmaz bu gönül köprüsü / Ne verdiği sözden döner ne de özünden / Şerefle yazılmış bu hayat öyküsü.” 

Çok az bilinen bu türkü, 2017 yılında el altından dolaşıma sokuldu. Okuyan türkücü de eski bir istihbaratçıydı. 

Kendisi için bestelettiği ve “memleket meselesi vardır aklında, fikrinde, dilinde” dedirttiği türküdeki Özgür Taşdemir bugün polislikten ihraç edildi. Ancak iddia olunan büyük servetinin hesabı hiç sorulmadı ve firarda. 

Kuşku yok ki, Süleyman Soylu da bu türküyü biliyordu.

16 yaşında çakarlı araçla geziyor

Babalar ve çocukları AKP döneminin simgelerinden oldu. Babasının gücüyle zenginleşen ve ihtişamlı bir hayat yaşayan çocukların öyküleri sık sık karşımıza çıkıyor. 

Örneğin... 

Meclis Genel Kurulu’ndaki seçimle göreve gelen... 

Verdiği kararlar ve açıklamalarıyla sık sık tartışılan... 

Üst düzey bir bürokratın 16 yaşındaki oğlunun kaç arabası var? 

O yaşta bir çocuk nasıl araba kullanabiliyor? 

O arabalarla Ankara sokaklarında pandemi yasaklarını delmeyi nasıl göze alabiliyor? 

Ve sahi, üst düzey bürokratın çocuğunun arabalarında nasıl çakar olabiliyor? 

Sorular bitmiyor ki: O çocuğun kripto paralarla ilgisi ne düzeyde? 

Fotoğraflarındaki deste deste dolarları nasıl kazanıyor? 

Tüm bunlara yanıtınız, “babası mı sağ olsun?” 

Ne demiş Montesquieu: 

“Yozlaşan, gençlik değil. Yetişkinler yozluğun batağına saplanmadıkça gençler bozulmaz.” 

MHP’li başkanı aslında kim hedef alıyor?

Orası MHP’nin tek büyükşehir belediyesi... 

Manisa’yı yazıyorum. Belediye başkanı Cengiz Ergün’ü irdeliyorum. Hakkındaki iddialara bakıyorum. 

Bir iş insanı var. Adı Hacı Nuh Kaya. Şirketi, Manisa Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ortak işler yapıyordu. 

Gün geldi, ortaklık bozuldu. Kaya’ya göre, belediyede “rüşvet, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma” vardı. MHP’li Başkan Ergün’ün “22 milyon dolarlık şirketine çöktüğünü” iddia ediyordu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da her şeyden haberdar olduğunu ısrarla vurguluyordu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve MHP lideri Bahçeli’ye sesleniyordu: 

“Memlekette tek gerçek var, o da Allah’ın adaleti. Cengiz Ergün’ün yaptıklarında sizler de vebal altındasınız, bilesiniz. Hesap günü bir araya geldiğimizde hakkımı isteyeceğim.” 

Belediye kaynaklarına göre ise Kaya’nın şirketi sözleşmeye uygun davranmadı, o yüzden bitti bu iş. 

Neyse... Son kararı savcılık ve inceleme yapan valilik verecek. 

Benim kafamı kurcalayan ise başka iddialar. 

Diyorlar ki: aslında AKP’liler koltuğundan etmek istiyor MHP’li başkanı... 

Diyorlar ki: MHP’li Ergün hakkındaki suç duyurusunun arkasında bir AKP MKYK üyesi var. 

Diyorlar ki: Cumhur İttifakı bile yara alır bu kavgadan... 

İddialar doğru mu, emin değilim. Bildiğim; Manisa son zamanlarda hep esrarengiz olaylarla gündeme geliyor. İlginç. 




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları