Genco Erkal’ı neden yalnız bıraktınız?

02 Ağustos 2024 Cuma

“1960’lı yılların başında Kurtuluş Savaşı Destanı yayımlandı. Benim ilk okuduğum Nâzım şiiri budur. ‘Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar’ diye başlayan şiir beni çarptı. Allak bullak oldum. Resmen titriyorum. Arkadaşlarla eve kapanıp yüksek sesle okuyoruz. ‘Kapansın, el kapıları, bir daha açılmasın. Yok edin insanın insana kulluğunu...’”

Adını ilk lisedeyken duyduğu Nâzım Hikmet’in şiiriyle tanışmasını böyle anlatıyor Genco Erkal.

Sosyal medya, telefon mesajları, dost sohbetleri Genco Erkal’la dolu. Ne güzel. Onun dik duruşunu, rüzgâra karşı yürüyüşünü, memlekete dair mücadelesini anlatıyoruz. Ne güzel. Birlikte fotoğraflarımızı yayımlıyor, ona ne kadar yakın olduğumuzu gösteriyor, hüzünlü cümleler kuruyoruz. Ne güzel.

Hepsi güzel de...

Peki, Genco Erkal’ın ölümüyle neden “Bir devir kapandı” diyoruz?

Acaba, aydın sorumluluğunu omzunda taşıyan sanatçıların bu topraklarda azalmasından mı?

Öyle ya, hep aynı bir avuç insanı görüyoruz.

Zor değil, lütfen açın bakın, Genco Erkal’ın sosyal medya hesabına.

Tek adam ülkeyi karabasana çevirir, Genco Erkal ses çıkarır.

İnsanlar hukuksuzca hapse atılır, Genco Erkal ses çıkarır.

Tarikatlar ülkeyi teslim alır, Genco Erkal ses çıkarır.

Yapılan zamlar insanları boğar, Genco Erkal ses çıkarır.

Üniversite öğrencileri barınamaz, Genco Erkal ses çıkarır.

Yahu doktorlara şiddet uygulanır, yine Genco Erkal ses çıkarır.

Sahi, Genco Erkal ve bir avuç sanatçı dostu neden bu kadar yalnız? Sahi, “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla hapsi istenirken adliye koridorlarında Genco Erkal’ın yanında kaç sanatçı vardı? Sahi, milyonlarca takipçisi olan oyuncular, müzisyenler, yazarlar neden o öykündüklerini iddia ettikleri Genco Erkal’a memleket meselelerinde omuz vermedi?

O sessiz ünlüler kokmuş karanlığımızdan kurtulmak istemez mi? Sorsan, ister. O halde neden Genco Erkal gibi “vatan haini” olmayı göze alamıyorlar? “Kasalarının ve çek defterlerinin içindekilerden dolayı” demeye dilim varmıyor. Lakin, hiç mi borçları yok bu topraklara?

Demem o ki... Görkemli cenaze törenleri düzenlemekten ve iç titreten ağıtlar yakmaktan daha fazlasına ihtiyacı var bu memleketin. Elini, yüreğini, hayatını o büyük kayaların altına koyan sanatçılara ihtiyacı var. Bir devrin kapanmasına değil, bir meşalenin el değiştirmesine ihtiyacı var.

Genco Erkal’ın kaleminden bir mesajla bitiriyorum:

“Aklım, fikrim, vicdanım, dünya görüşüm, bağımsızlık, özgürlük, barış tutkum, laikliğe, insan haklarına, kadın-erkek eşitliğine inancım, insan emeğini en yüce değer kabul edişim, sanatın gücüne yürekten bağlılığım, hepsini ve daha fazlasını Cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyum.” 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları