Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
CHP’miz
Ülkesini seven, onun için kaygı duyan bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı ilgisiz ve sevgisiz olmasını anlamakta güçlük çekerim.
Cumhuriyetin kendisine karşı olumsuz duyguları olan birinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı da benzer duygular taşıması anlaşılır bir şeydir.
Benim anlamakta güçlük çektiğim, laik, çağdaş dünya görüşüne sahip insanlarımız arasında Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı ilgisiz, sevgisiz; bunun da ötesinde laiklik düşmanlarından farksız, neredeyse düşmanca bir tutum içinde olanların hem de küçümsenemeyecek sayıda var olmalarıdır.
Bunun başlıca nedeni ise bana kalırsa bilinç eksikliğidir.
***
Cumhuriyet Halk Partisi’ne ilgi ve sevgi derken parti üyeliğinden söz etmiyorum.
Kimseyi her hangi bir siyasal partinin üyesi olmaya zorlayamazsınız.
Gençlik yıllarımda Türkiye İşçi Partisi’nin, üstelik etkin üyesiydim.
Kalben bugün de o yılların işçi partilisiyim.
Kalbim bugün de soldaki partilerle çarpıyor.
Fakat sözünü ettiğim gençlik yıllarımda pek fazla ilgi duymadığım Cumhuriyet Halk Partisi, bugün konu ülkemiz olduğunda ilgi alanımın tam odağında yer alıyor.
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisiz Türkiye’nin hiçbir aydınlığa ulaşma şansı yoktur.
***
Bütün az ya da çok uygar ülkelerin uzak ya da yakın tarihlerindeki siyasal partilerin kendilerine özgü bir varoluş öyküleri vardır.
Türkiye bakımından, beğensek de beğenmek de Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyetimizin en eski, en köklü partisidir.
Kökleri Cumhuriyet öncesine, İttihat ve Terakki Fırkası’na da uzanıyor. Bir siyasal partinin böyle uzun bir ömrü olması her yerde her zaman görülebilecek bir şey değildir.
Bu varoluş, geçmişteki, bugündeki ya da gelecekteki liderlere de bağlı değildir.
Partilerin, liderlere ve kadrolarına da bağlı olarak, zaman içinde değişimlere uğramış ve uğrayacak olmaları doğaldır.
Bu, her şeyi etkileyen değişim yasasıdır.
Fakat şu ya da bu liderin şu ya da bu nedenle siyaset yaşamından ayrılmasıyla Cumhuriyet Halk Partisi yok olmamıştır.
Siyasal seçim sonuçları da onun var olma değerinin ölçütü değildir.
Çünkü şu ya da bu seçimi etkileyen zamansal, durumsal, rastlantısal (konjonktürel) çeşitli etkenler vardır. Cumhuriyet Halk Partisi, en güç koşullarda da bu gibi etkenlere karşı varoluş dayanıklılığını gösteregelmiştir.
Nedenini az önce söyledim.
Kökleri tarihte ve halktadır.
***
Üyesi olunsun ya da olunmasın, Cumhuriyet Halk Partisi için ilgi ve kaygı duymak, Türkiye için ilgi ve kaygı duymaktır.
Hiçbir yurtseverin, bu parti için, ne hali varsa görsün demeye hakkı yoktur.
Aynı şekilde, Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir liderin, lider kadrosunun, hiç kimsenin, kimselerin tekelinde değildir.
Adı gibi, Cumhuriyetin ve halkın partisidir. Öyle olmalıdır. Öyle olmak zorundadır.
CHP konusunda düşüncelerimi yazmayı sürdüreceğim.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Turizm öğrencilerinden çarpıcı yanıtlar
- Babadan Asker oğluna duygusal karşılama
- Dikkat! Kavimler Göçü 2.0 başlıyor mu? Dr. Cenk Özatıcı
- İBB'de yeni uygulama: Ücretsiz HPV aşısı
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'den 'mülakat' açıklaması
- Besin alerjisi nasıl tedavi ediliyor?
- 10-16 Mayıs Engelliler Haftası
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
En Çok Okunan Haberler
- 'Ben olsam içeri alırdım'
- 'AK Parti çökmeye başladı'
- Arka Sokaklar'ın final tarihi belli oldu
- 'Cüret edenlerin başı ezilmeli'
- Laik, çağdaş, bilimsel eğitim çağrısı
- Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında sıcak gelişme
- 'Beni de öldürecekler, haberiniz olsun'
- Küçük alanda yetiştiriliyor, getirisi yüksek
- TL mevduat faizi dengelendi
- Selen hemşirenin ölümünde flaş gelişme!