Aslında dünkü açılış sembolikti. Her ne kadar İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu saat 15.00 sularında “Halkımızı bekliyoruz” dese de Taksim’de konuşlanan çok sayıda TOMA, Akrep ve binlerce Çevik Kuvvet polisi olası bir “orantısız güç kullanımının” sinyallerini vermişti.

Ve saat 19.00’daki platform buluşması ile Gezi forumuna yarım saat kala düğmeye basıldı. Polisin biber gazı sıkarak parktakileri kovalamasına kimse bir anlam veremedi. Çünkü o saatlerde parkın içinde sadece kitap okuyan, banklarda dinlenen, çoğunluğunu genç 150 - 200 kişi vardı. Üstelik anons yapılmadan sıkılan biber gazları, yaşlı, çocuk ve astım hastaları için de büyük bir tehlike oluşturmuştu...

Sonrası.. Gaz bombası, biber gazı ve plastik mermiler havada uçuştu. Taksim Platformu’nun önde gelen isimleri, “nokta atışla” gözaltına alınırken gazeteciler tartaklandı. Uluslararası haber ajanslarının foto muhabirlerinin neredeyse yaka paça yere serilmesi, kameralara vurulan kalkanlar dikkatlerden kaçmadı. Çevik Kuvvet Timlerinin İçişleri Bakanı’nın emrine karşın kask numaraları boyanmıştı. Ara sokaklarda yeni yeni türeyen “palalı” gençlik de eylemciler ve halk için büyük tehlikeydi. Bir kendini bilmezin havaya silah sıkarak ortadan kaybolması, “Kimin adamı?” sorusunu gündeme getirdi.

Turistler ise gerçek anlamda arada kaldı dün akşam saatlerinde. Korku ile “Exit way” (Çıkış yolu) diye bağıran turistler de vardı, TOMA’nın fotoğrafnı çekip Türklere, “Bu ne” diye soru soranlar da. Elbette “tarzanca bilen” Taksim esnafının TOMA’yı anlatımı da gecenin esprisi oldu: “This is TOMA, Big Problem” (Bu TOMA, büyük problem)